İşçi alımını yazıyoruz.
Söylüyoruz.
Hatırlatıyoruz.
Duyan var mı?
Tüm iktidar harici tüm siyasi partiler işçi alınmasını yüksek sesle ifade ediyor.
Anons ediyor.
Hayat çok pahalı.
Enerji aldı başını gidiyor.
Akaryakıt zamlarının yanına yaklaşılmıyor.
Elektrik.
Doğalgaz.
Gıda.
Yiyecek.
İçecek.
Zamlar peş peşe geliyor.
Döviz gene yükseldi.
Petrol varil fiyatları yükselince akaryakıt fiyatları anında artıyor.
Düşünce ise ayarlama yok.
Bir litre benzin.
Mazot.
Tam 25 TL.
Özel araç kullanmak artık lüks oldu.
Toplu taşıma bile pahalı.
Taksiler aldı başını gidiyor.
Taksiye binince tam 15 TL.
Kilometre de ise tam 10 TL.
Varın gerisini siz düşünün.
Dün tütünlü ürünlere zam geldi.
Sigara nerdeyse 30 TL. olacak.
Alkollü ürünlere de bu hafta zam geleceği söyleniyor.
Ülkenin bu durumu halk adına.
Vatandaş adına.
Geçim adına.
Dar gelirli adına.
Çok zor durum ve konumda.
Yaşam artık zorluğun zorluğu.
Ekmek artık dört TL.
İkili ekmek sekiz TL.
Varın gerisini siz düşünün.
İnsanlar zam yapmaya utanıyor.
Ama başka çare de yok.
Marketler he r gün etiket değiştiriyor.
Ülkemiz bir çok ürünü ithal ediyor.
İhracatımız rekor kırarken.
İthalatta rekor kırıyor.
Cari açık hep veriyoruz.
Neden ülkemiz öz kaynaklarına yönelmez.
Biz Zonguldak’ tan sesleniyoruz.
Neden?
Yerli ve milli anlayışının içi dolmaz.
Dün yazdık.
İşçi alımına kör bakış.
Bugün yazıyoruz.
İşçi alımına sağır bakış.
İşsizlik had safhada.
Zonguldak kömürü değerlendi.
Zonguldak ithal kömür cenneti.
Zonguldak artık kendi kömürünü üretmeli.
Kömür tonu 3000 TL ye çıkıyor.
KDV dahil.
O zaman kömürü çıkartalım.
Çelik sanayi kömür bekliyor.
YOK.
Termik santraller kömür bekliyor.
Yok.
İktidar harici tüm siyasi partiler kömürün çıkması gerektiğinin altını çiziyorlar..
Zarar hanesi de yok.
O zaman neden ithal kömüre sanayimiz mecbur bırakılıyor.
Bu kadar zengin miyiz?
Değiliz tabi ki
Kömürümüzü çıkartalım.
Kamu madenciliğine hemen her gün işçi alımı için yapılan anonsları çok güçlü duyuyoruz.
Yukarıda örnekler verdik.
Hayat çok pahalı
İthalat çok pahalı.
Döviz aldı başını gidiyor.
Cebimizde ki para erdi gitti.
Pandemi dedik.
Özveride bulunduk.
Küresel kriz dedik.
Tamam dedik.
Şimdi savaş.
Her şey bizi bulmak zorunda mı?
Petrolün varili 130 dolar.
Bizde doların fiyatı 15 dolar.
Tabi ki yüksek zammı anında görüyoruz.
Bir dolar.
Bir TL.
Ne zaman olacak?
Rüya mı?
Yoksa.
Bu düşünce.
Bu kadar yüksek döviz ateşi olursa.
Sonuçları da bu olur.
Ukrayna’ da savaş var.
Ekonomisi bizden iyi deniliyor.
Rusya savaşta.
Ekonomik anlamda çok güçlü duruyor.
Biz ise hep kırılgan.
Hep kırılgan.
Buz paçası gibiyiz.
Hemen kırılıyoruz.
Son olarak.
Artık zarar söz konusu olmadığına göre.
Kamu madenciliğine alım yapılsın.
GMİS bunu daha çok dillendirsin.
Söylesin.
Taze tutusun.
Tüm siyasi partilerin kapısını çalsın.
Bakanlıklarla görüşsün.
İktidar yetkilileri ile bir araya gelsin.
Siyasete son durum ve konumu anlatsın.
Halen daha eski mantık var anlayışı sürüyor.
Kömürün yeni ton fiyatını bilen yok.
İthal kömür cenneti değil.
Yerli kömür cenneti olalım.
Dövizimiz cebimizde dursun.
Kamu madenciliğine 3000 işçi söz verilen alım yapılsın.
Özel sektör madenciliğinde teşvik sistemi sürsün.
Ton başına kömür ücreti tek haneli sayalara düşsün.
Özel sektör madenciliğine de bu şartlarda 3000 işçi alımı hemen yapılsın.
Tek taraflı değil.
Kamu ve özel sektör el ele büyük milyonlarca ton kömür üretimine imza atalım.
Cumhurbaşkanımızın önemle üzerinde durduğu gibi hem istihdam sağlayalım.
Hem üretelim.
Ekonomiye kazandıralım.
Hammaddeyi sanayimize sağlayalım.
Ülke ekonomisine büyük katkı verelim.
Cari açığımıza etki edelim.
İşçi alımına sağırlık sona ersin.
Duymazlık bitsin.
İnşallah.