Tüm Bel Sen Zonguldak Şube Başkanı İsmail Sefertaş açıklama yaparak, “Siyasetçilerden gazetecilere, belediye başkanlarından sanatçılara, sendikacılara kadar demokrasiden, hukuktan, adaletten yana olan tüm kesimleri hedefine koyan baskı, gözaltı, tutuklama furyası gittikçe şiddetleniyor” dedi.
Sefertaş açıklamasında, “23 yıldır iktidarda olanlar ülkeyi öyle bir hale getirdi ki her güne yeni bir hukuksuzlukla, yeni bir şafak baskını ile uyanır hale geldik” diyerek şunları söyledi:
“Dün İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü’nün hukuktan tamamen yoksun kararı ile 31 yıl önce aldığı diploması iptal edilen İmamoğlu bu sabah erken saatlerde evine yapılan baskınla göz altına alınmıştır. İmamoğlu ve aralarında CHP’li belediye başkanları ve bürokratlarının da yer aldığı 105 kişi hakkında verilen gözaltı kararı sonrası İstanbul halkı başta olmak üzere tüm halk üçüncü dünya ülkelerinde bile görülmeyecek uygulamalara tanık olmaya devam etmektedir.
İstanbul’da adeta OHAL ilan edilmiştir. Ekrem İmamoğlu’nun evi onlarca TOMA ile çevrilmiş, ana yollar kapatılmıştır. İstanbul valiliği kentte eylemleri yasaklarken, sosyal medya erişimi sınırlanmıştır. Öncelikle altını çizmek isteriz ki İmamoğlu’nun gözaltına alınması da dahil aylardır ardı ardına yaşadığımız kayyum atamaları başta olmak üzere hukuksuzlukların, baskıların, gözaltı ve tutuklamaların hiçbirisi tesadüf değildir.
Ülkeyi yönetenler iktidara geldikleri günden bugüne başta emekçi kesimler olmak üzere tüm toplumu kapsayan “Köleliğe Uyum Programını” hayata geçirmeye çalışmaktadır. Söz konusu programın hayata geçirilmesinin tek koşulu ise demokrasinin, hukukun, adaletin, emeğin hakları başta olmak üzere en temel hakların, ortadan kaldırıldığı bir ülke yaratmaktır. Bu nedenle mevcut siyasi iktidar 23 yıldır “iktidarımıza biat edecek kullar istiyoruz” diye ferman buyurmakta, iktidarlarına uygun “makbul vatandaş rehberinde” herkese yeni fasıllar açmaktadır.
23 yıldır diyorlar ki; “Kimse bizim düzenimize itiraz etmesin hakkını aramaya kalkmasın. Yoksa kim olursa olsun soruşturma, gözaltı, baskı ve tutuklamalarla sustururuz. Kısacası mevcut iktidarın hedefi en başından beri yoksulluğun, adaletsizliğin, hukuksuzluğun hüküm sürdüğü, emeğin hakkının yok sayıldığı bir ülke yaratmak olmuştur. Bunun için yıllardır tek kişinin ağzından çıkan her sözün ferman kabul edildiği otoriter bir sistem adım adım örülmüştür. Tamamen uydurulmuş, çarpıtılmış belgelere, içi boş iddia NAMELERE dayalı bir hukuk garabeti düzeni oluşturulmuştur.
Bugün hukuksuzluktan, sömürüden, baskı ve şiddet politikalarından beslenenlere karşı tek çıkış yolu;ülkemizin eşit, özgür, barıştan yana demokratik yarınları için dayanışmayı ve mücadeleyi yükseltmekten geçmektedir. Bunun için tüm mücadele dostlarımızı bu karanlık tabloyu genel bir direniş hattıyla engellemeye çağırıyoruz”