İşsizlik ülkemizin kanayan yarası…

Her geçen gün daha da büyüyor.

İşsizlikle gelen yoksul sayısı daha da artıyor…

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)in verilerine göre ülkemizde yoksul sayısı geçen seneye göre bu yıl 550 bin kişi daha arttı…

18 milyon insanımız açlık riski ile.

65 milyon insanımız ise yoksullukla boğuşuyor.

Hal böyle olunca yoksulluk,  her türlü kötülüğü tetikliyor.

Yoksulluk, şiddetin en kötü şeklidir.

Hırsızlık, gasp, soygun, fuhuş gibi olaylarda büyük artış var!

★★★

İşsizlik ve yoksulluk arttıkça halkın geliri de azalıyor.

İnsanlarımız açlık sınırında yaşarken, işçi, memur ve emekli maaşlarına çok düşük miktarlarda zam yapılması çözüm olmuyor.

Çünkü pahalılık her geçen gün daha da artıyor!

Her gün gelen zamlar nedeniyle halk kemerleri sıkıyor!

Kısacası ekonomik sıkıntılar, işsizlik ve yoksulluk ülkemizdeki yaşam kalitesini de giderek düşürüyor! Çevrenize bir bakın, şöyle yüzü gülen, huzurlu ve mutlu kaç kişi var?

İşsizlik, yoksulluk ve çaresizlik etik değerlerde de aşınmaya ve çöküntüye yol açıyor!

Suç oranları artarken, bazı kentlerde de asayiş sorunları yaşanıyor!

Toplumun temel direği olan aileler dağılıyor!

İşsizlik umutsuzluğu arttırıyor!

Özellikle eğitimli gençlerin işsizliği, ülkemizin geleceği açısından da insana umutsuzluk ve hüzün veriyor.

Çünkü ülkemizde büyük bir beyin göçü var!

Bizim gençlerimiz umudu ve geleceği başka ülkelerde arıyorlar…

Çünkü geleceğimizi emanet edeceğimiz eğitimli gençler, başka ülkelere gidiyorlar…

Sevgiyle kalın!