İsveç'ten İstanbul'a gelerek özel bir hastanede estetik ameliyat olduktan 1 gün sonra hayatını kaybeden 33 yaşındaki kadının ailesi şikayetçi oldu. Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’na sunulan şikayet dilekçesinde “Geride sekiz yaşında bir kız çocuğu, acılı bir baba ve anne bırakılmıştır” ifadelerine yer verilerek sorumluların tespit edilip cezalandırılması talep edildi.
Yurtdışında yaşayan ve internetten gördüğü estetik ameliyat işlemleri yapan bir şirket ile anlaşıp İstanbul'daki özel bir hastanede 3 ameliyat geçiren 33 yaşındaki 1 çocuk annesi Inger Jeanette Bengtsson, taburcu edilerek otele gönderildi. Burada hayatını kaybeden kadının ailesi olaya ilişkin avukatları aracılığı ile şikayetçi oldu.
“Geride sekiz yaşında bir kız çocuğu, acılı bir baba ve anne bırakılmıştır”
Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı‘na müşteki avukatları tarafından sunulan şikayet dilekçesinde, İsveç vatandaşı Inger Jeanette Bengtsson’un 1 Kasım 2023 tarihinde hayatını kaybettiği belirtilerek “Geride sekiz yaşında bir kız çocuğu, acılı bir baba ve anne bırakılmıştır” ifadelerine yer verildi. Dilekçede Johan Hakan Bengtsson’un maktulün babası olduğu ve kızının ölümünden sorumlu olanların tespit edilerek cezalandırılmasını talep ettiği belirtildi.
Maktulün 31 Ekim 2023 tarihinde İstanbul'da özel bir hastanede estetik plastik cerrahi ameliyatı olduğu kaydedilen dilekçede, yapılan işlemlerin karından yağ aldırma, kalça büyütme ve meme büyütme ameliyatları olduğu açıklandı. Maktulün bu ameliyatlardan 1 gün sonra vefat ettiği de dilekçede belirtildi. Jeanette Bengtsson’un İsveç’ten Türkiye’ye bu ameliyatları olmak için internette reklamlarını gördüğü bir şirket ile anlaşma yaptığı ve söz konusu şirket ile WhatsApp üzerinden yazışarak ameliyat olmak için geldiği kaydedildi.
“6 bin 490 Euro‘yu elden nakit olarak ödedi”
Maktulün Türkiye’ye geldiğinde şirket ile aralarındaki anlaşma uyarınca 6 bin 490 Euro‘yu elden nakit olarak ödediği de dilekçede belirtildi. Estetik ameliyat şirketinin maktulün operasyonlarını özel hastanede yaptığı ve sonrasında anlaşma uyarınca Küçükçekmece’de bulunan bir otele yerleştirdiği dilekçede kaydedildi. Maktulün bu otelde öldüğü belirtilen dilekçede “Ölüm olayının bir gün önce yapılan üç ameliyattan sonra meydana gelmiş olması ölüm sebebinin bu ameliyatlar veya sonrasında gelişen komplikasyonlar sonucu olduğunu göstermektedir” ifadelerine yer verildi. Dilekçede ameliyatın yapıldığı özel hastaneden bugüne kadar hiçbir kayıt getirilmediği de kaydedildi.
Başsavcılığa sunulan şikayet dilekçesinde; ameliyat öncesi ve sonrasındaki tüm evrakların ve raporların getirtilmesi, ameliyatı ve taburcu işlemini yapan doktorların kimliğinin tespit edilerek ifadesinin alınması talep edildi. Ölüm olayında sorumluluğu belirlenen kişi veya kişilerden şikayetçi olunduğu ve haklarında cezalandırılmaları amacıyla kamu davasının açılmasının talep edildiği de dilekçede belirtildi.
"Vergi vermemek için parayı elden tahsil etmişler"
Öte yandan olaya ilişkin açıklama yapan Avukat Hasan Gürbüz, “Son yıllarda hızla çoğalan sağlık turizminde hem Turizm hem Sağlık Bakanlığı’ndan yetki almış firmalar yurt dışından gerek estetik gerek sağlık tedavileri için olsun Türkiye’ye getiriyorlar. Bu İsveçli genç kadın da sosyal medya reklamlarından gördüğü bir şirket ile iletişime geçiyor. Whatsapp üzerinden yazışmalar yapılıyor. Ondan sonra mutabık kalınıyor ve Türkiye’ye estetik operasyonları olmak için geliyor. Meme, kalça büyütme ve karından yağ aldırma ameliyatı yapılıyor. Genç kadın 63 kilogram maalesef 90 kilogramın altında karından yağ çekme operasyonu yapılmaması gerekirken 63 kiloluk bir insana bu yapılıyor. Buradaki sorunlarımızdan biri şu; parayı elden tahsil etmişler. Yanında nakit olarak getirmiş parayı. Bu kayıt dışı olmasına yol açıyor. Niçin yapıyor bunu sağlık turizmi yapan firmalar? Vergi vermemek için yapıyorlar. Kızımızı yurt dışından Türkiye’ye getiren sağlık turizmi firması hastaneye daha fazla para ödememek için ameliyattan sonra hastaneden çıkartıyor. Anlaşmalı olduğu otele götürüyor. Birkaç saat sonrada otelde vefat ediyor. Kadının ailesi Türkiye’ye gelmedi. Çünkü 8 yaşında bir kızı var. Bu çocuk için büyük bir travma. Aynı zamanda ailesi için büyük bir travma. Babası hassasiyetle konu ile ilgileniyor. Diyor ki ‘benim kızım öldü başkaları ölmesin’. Bu iş madem ki yapılıyor sağlık turizmi adı altında insan sağlığına değer verilerek yapılsın. Her şey para değildir. ‘Bu son olsun’ diyor. Bunun içinde ne gerekiyorsa yapmaya hazır olduğunu söyledi. İsveç’ten buraya gazeteciler geldiler bu konuyu araştırmak için konu İsveç kamuoyuna mal olmuş durumda. Ailesinin biz yabancıyız Türkiye’de hakkımız korunur mu? Yoksa olay örtbas edilir mi? şeklinde endişeleri vardı. Ben kendilerine böyle bir şey olmayacağını Türkiye’nin ciddi bir hukuk devlet olduğunu söyledim. Olayın tarihi kızın vefat ettiği tarih 1 Kasım 2023. Ameliyattan sonra sağlık turizmi firmasının anlaşmalı olduğu otele götürüyor. Otelde 1-2 saat sonra vefat etmiş” ifadelerini kullandı