Özkaya açıklamasında, “1930 yılından itibaren çıkartılan bir dizi yasa ile önce Belediye seçimlerine katılma, sonra köylerde muhtar olma, ihtiyar meclisine seçilme hakkını elde eden kadınlarımız;

Elif Rana Özyer ödülünü Hakan Yeşil’in elinden aldı Elif Rana Özyer ödülünü Hakan Yeşil’in elinden aldı

5 Aralık 1934’ de Anayasamızda ve Seçim Kanununda yapılan değişikliklerle milletvekili seçme ve seçilme hakkına kavuşmuşlardır. Kadınların siyasi hayatta seçme ve seçilme hakkını elde etmesi; toplumsal hayatta gerçekleşen Atatürk Devrimleri’nden birisidir” diyerek şunları söyledi:

“Bir çok Avrupa ülkesinden önce kadınlara seçme seçilme hakkı tanınmasına rağmen yıllar  içinde kadınımızın aktif siyaset içinde yeterince temsil edilmediği; bu hususun tespit edilerek, bu konuda

 Anayasa’da, siyasi partiler ve seçim yasalarında, parti tüzüklerinde, kadınların seçilme hakkı konusunda pozitif düzenlemelerin yapılmadığını göstermektedir.

Cumhuriyetimizin ilk yıllarından aldığımız bu feyiz ile kadının siyasal yaşama aktif katılımını sağlamak adına öncelikle kadın-erkek eşitliği temel ilkesinin, yani toplumsal cinsiyet eşitliğinin  okul öncesi eğitimden başlayarak çocuklarımızın eğitim ve öğretim hayatında, akabinde toplumun tümünde, kurum ve kuruluşlarında fiili olarak hayata geçirilerek sağlanması ülkemizin ilerlemesi açısından zorunludur.

BİZ NÜFUSUN YARISIYIZ, nüfusun yarısını oluşturan kadınların ülkemizin karar alma mekanizmalarında ve mecliste eşit sayıda yer almasını istiyoruz.   Nüfusun yarısını oluşturan kadınlar karar alma mekanizmalarında yeterince temsil edilmiyorsa, bu sistem tam anlamıyla demokratik olarak nitelendirilemez.

Seçme ve seçilme hakkı olan kadınlar, sadece kendi hayatlarını değil, toplumları, ülkeleri ve nihayetinde dünyayı dönüştürme gücüne sahiptir. Kadınların sesi, karar alma süreçlerinde daha güçlü bir yer bulduğunda, sadece eşitlik değil, daha adil, sürdürülebilir ve insan odaklı bir dünya yaratmak mümkün olur.

Tüm siyasi partilere sesleniyoruz. 5 Aralık 1934 yılında Mustafa Kemal Atatürk’ün yaktığı bu meşaleyi bir adım öne götürmek ve ilerletmek adına, Türkiye’nin onayladığı uluslararası sözleşmelerden Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi  (CEDAW )  4. maddesi kapsamında; yer alan taahhüdün yerine getirilmesini,  eşitlik sağlanıncaya kadar pozitif ayrımcılık yükümü gereği de eşit temsil hakkı somut olarak da sağlanmalıdır.Bunun için ise, öncelikli olarak cinsiyet kotasına tüm parti tüzüklerinde yeterli oranda mutlaka yer verilmeli, kadınlar her yerde seçilebilir sırada yer alabilmelidir”

Kaynak: Haber Merkezi