Kansere ve kemik erimesine karşı koruyuculuğunun yanı sıra bağışıklığı da arttıran D vitamininin vücut için önemini anlatan Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Burcu Çakmak Sancar, pek çok kişide özellikle kış mevsiminde D vitamini eksikliği görüldüğünü söyleyerek, vitaminin vücutta depolanmasıyla ilgili bilgiler paylaştı.
D vitamini, yaz aylarında güneşin ultraviyole B ışınlarının etkisiyle deride sentezlenir veya başta yağlı balıklar olmak üzere bazı hayvansal gıdalardan, elde edilir. Yeterince ultraviyole ışını alamamanın ve deriyle temasının engellenmesinin D vitamini sentezinin yetersiz olmasına neden olduğunu kaydeden İstanbul Esenyurt Üniversitesi, Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Burcu Çakmak Sancar, özellikle güneş kremlerinin güneş ışınlarının deriye temasını engellediğini belirtti.
Kansere karşı koruyuculuğu var
D vitamininin vücuttaki görevini anlatan Sancar, “D vitamini başlıca vücuttaki kalsiyum ve fosfor metabolizmasında görevli. Kalsiyumun bağırsaklardan geri emilimini artıyor. Böylece kemik dokudaki kalsiyum ve fosforun birikmesine katlı sağlıyor. En bilinen görevi bu olmakla birlikte D vitaminin çok daha önemli görevleri de var. O da vücudun bağışıklığını attırıcı etki göstermesidir. Vücudun bağışıklığını artırdığı için de birçok hastalığa karşı koruyucu etki gösteriyor. Kalp ritmini düzenliyor. Kalp hastalıklarına ve kemik erimesine karşı da koruyucudur” dedi.
Doğru mevsimde D vitamini almak önemli
D vitamininin güneş ışınlarının ultraviyole B etkisiyle derinin hemen bir alt tabakasında üretilip, depolandığını belirten Sancar, “Öncelikle doğru mevsimde D vitamini almamız önemli. Güneş ışığına maruz kalmak değil, ultraviyole B ışınını almak önemli. Bunu da yalnızca yaz mevsiminde ve sadece güneş ışınlarının dik geldiği saatler olan 11:00 ila 15:00 arasında almak mümkün. Yapılan çalışmalar haftada birkaç kez 15- ila 30 dakika arasında diz ve dirseklerinin alt kısımları ve yüz bölgesinden bu ışınların alınmasıyla vücut için gerekli olan D vitaminin üretildiğini göstermiştir” dedi.
D vitamini eksikliğine yol açan faktörler
D vitaminini vücudun üretmesine rağmen birçok kişinin vitamin eksikliği yaşadığını hatırlatan Sancar, bu durumun birçok faktöre bağlı olduğunu kaydederek, nedenlerini şu şekilde sıraladı:
“D vitamini eksikliği açısından risk gurubunda olan insanlar yaşlılar, hamileler ve emilim bozukluğu rahatsızlığı olan kişilerdir. Hamilelere doktorları tarafından D vitamini takviyesi verilmektedir. Ancak hamilelerin daha çok güneş ışığına çıkması önemli. Yaşa bağlı olarak da vücuttaki emilim azalmaktadır. Bu bakımdan yaşlı insanlarda ve Emilim bozukluğu olan kişilerde D vitamini eksikliği daha çok görülmektedir. Bunların dışında mevsimsel faktörler de var. Daha çok yaz mevsiminde alındığı için kışın daha çok eksikliği görülüyor. Ayrıca güneş ışınları açısından coğrafi bölge de D vitamini eksikliği için önemli bir neden.”
“Besinlerle alınsa bile ek takviyeye ihtiyaç var”
İnsan vücudunun yalnızca yüzde 10 ila 20 arasında gıdalardan D vitamini alabildiğine de dikkat çeken Sancar, “Belirli gıdalar D vitamini için zengin. Özellikle somon ve orkinos gibi yağlı balıklar, yumurta sarısı, karaciğer, gibi hayvansal gıdalar D vitamini yönünden zengin. Ancak yine de ek takviyeye ihtiyaç duyabiliyoruz. Ülkemizde kış mevsiminin de uzun olması nedeniyle ek vitamin takviyesi alınması uzmanlar tarafından önerilmekte. Yapılan çalışmalar farklı görüşler içerse de D3 vitamini K2 vitamini ile birlikte alındığında emiliminin daha iyi olduğu yönünde ifadeler vardır” diye konuştu.
Sebzelerle çok fazla D vitamini alınamadığı ifade eden Sancar, “Daha çok hayvansal gıdalarla alınıyor. Bu noktada da temiz denizden elde edilen balıkların tüketilmesi önemli. Özellikle dip balıkları ağır metal yönünden risk taşıdıkları için D vitamini almak istenirken başka bir etkene maruz kalınmasın. Bu nedenle aldığımız gıdaların güvenilirliği çok önemli” diyerek sözlerini sonlandırdı. İHA