Zonguldak Haber – Zonguldak BEÜ Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cumhur Aydemir, yeni doğan bebeklerde ilk üç ayda görülen kolik vakalarında şikayetleri azaltmak için yapılması gerekenleri anlattı.
Prof. Dr. Aydemir, kolik vakalarında her ağlayan bebeğe kolik denilemeyeceğini, kolik olarak tanımlanabilmesi için bazı kriterlerin gerektiğini söyledi. Bu kriterlerin, yaşamın ilk beş ayı içerisinde günlük üç saatten daha uzun süren, haftada üç günden daha uzun süren, ateş, kusma, ishal, döküntü gibi sistemik hastalıkların eşlik etmediği kucağa alma, emzirme, gezdirme gibi yöntemlerle durdurulamayan, annenin bebeği emzirmesine rağmen durdurulamayan ağlama nöbetlerini kapsadığını belirtti.
Prof. Dr. Aydemir, kolik vakalarının sıklıkla görüldüğünü, yeni doğmuş bebeklerde yaşamın ilk iki haftasından sonra özellikle on on dört günden sonra sıklığının giderek arttığını, ilk üç ay içerisinde ortalama yüzde yirmi beş sıklıkta görüldüğünü söyledi.
Kolik vakalarında tedavinin zor olduğunu, her zaman yanıt vermeyen bir durum olduğunu belirten Prof. Dr. Aydemir, kolik yaşayan bebeklerde bazen reflü hastalığı, birtakım enfeksiyonlar gibi ikinci sebeplerle karşılaşılabildiğini söyledi.
Prof. Dr. Aydemir, kolik vakalarında şikayetleri azaltmak için yapılması gerekenleri şu şekilde sıraladı:
Emzirmenin düzenlenmesi
Gaz çıkarmanın sağlanması
Bağırsak masajı, karın masajı, spinal masajı gibi uygulamalar
Besin değişiklikleri
Bebeğin susturulması için kucakta sallama, yan yatırma, arabayla gezdirme, kundaklama gibi davranışsal yöntemler
Probiyotikler
Bitkisel uygulamalar
Prof. Dr. Aydemir, kolik vakalarında ailelerin rahatlatılması gerektiğini, bu durumun geçici olduğunu, zamanla ağlama ataklarının azalacağını, üç aydan sonra şikayetlerin kaybolacağını söylemenin annenin stresini alacağına dikkat çekti. İHA