KÖMÜR ??? İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ!!!

Abone Ol

Bugün yine kömür ile devam ediyoruz.

Kömür.

Dünya  geneli,  Paris iklim anlaşmasına göre sıfır karbonlu günler hedefleniyor.

Acaba öyle günler gelebilir mi?  Sıfır karbon ne demek?

Paris iklim anlaşmasına birçok ülke imza attı. Bizlerde dahil. Ülkemizde bu anlaşmayı imzaladı.

Benim aslında gelmek istediğim konu başlığı ise şu.

Kömürsüz günler dünya geneli adına düşünülebilir mi? Bugün için telaffuzu görüyoruz.

Bu konuda 2018 yılında iklim değişikliği çok yüksek oktanda konuşuluyordu.

Birçok  ağır sanayi kuruluşun başında ki CEO lar sıfır karbon hedefleri  olduğunu peşi sıra açıklıyordu.

Sonra salgın hastalık çıktı. Dünya düzeni değişti. Herkes içine kapandı. Ülkeler çare aramaya başladı.

Enerji adına sorun ve sıkıntılar çok yüksek yaşandı. Birçok ülke yeniden kömüre dönüş yaptı.

Kömür adına altın durum ve konum oluştu.

Kömürcüler çok kazandı. Buna TTK dahil.  Özel sahalar da dahil.

Soma’ da kiler ise tüm borçlarını o dönem ödemişti.

Pandemi döneminde marketçiler, gıdacılar kazandı, bir de kömür sanayi altın dönemini yaşadı.

Bir tek Amasra B sahası HATTAT Holding kaybetti.

Çünkü kömür çıkarmayarak o dönem adına hayati derecede para kazanacakken, kaybetti.

Belki de tüm banka borçlarını ödeme şansı yakalanmıştı. Ama  şans  kaybedildi.

 O günler çok uzak değil. Çok yakın günlerdi. Pandemi dünyayı allak bullak etti.

O günleri unutmayalım ve hatırlayalım. Şimdi gelelim kömürsüz günlere.

Böyle günler gelebilir mi? Tüm bu konuda gelişmeleri zaman dahilinde görebiliyoruz.

Paris iklim değişikliği anlaşması aslında çok çerçeveli. Bir ara bazı ülkeler askıya almıştı.

Amerika bir ara çekildi sonra geri döndü, şimdi  ne olur? Bilemiyoruz.

Türkiye olarak iklim değişikliği anlaşmasına imza attık.

Çevre ve Şehircilik bakanlığımızın ismini bile iklim değişikliği ilave ederek düzenledik.

Ülkemiz bu konuda imzasına sadık ve titiz davranıyor.

Tabi ki 2050 yılına daha çok var. Tam çeyrek asır.

Kademe kademe düzenlemeler hayata geçecektir. İklim değişikliği Zonguldak’a ne getirir. Ne götürür.

Kömürün ana vatanı. Kömür nedeni ile kurulan demir ve çelik sanayi.

Ve termik santraller. Çok büyük devasa milyar dolarlık yatırımlar.

Zonguldak için kömür her şeyimiz. Tam iki milyar ton yeraltı görünen rezervimiz.

2050 yılına daha  25 yıl var.  Kurumlar bugünden önlemlerini alıyor.

Kömürün alternatifi var mı? Demir ve çelik sanayini eriten tek hammadde koklaşabilir kömür.

Zonguldak’ta. En kaliteli kömür  Armutçuk’ da.

   Tek taşkömürü bölgemizde.

Zonguldak kömürü Bartın için hayati önemli, Karabük için ise olmazsa olmaz.

O zaman kömür bölgenin can damarı. Zonguldak kömürü olmadan ilimiz düşünülemez.

Bartın ve Karabük kısmı zayıf kalır. Termik santraller kömürsüz dönüşüme geçebilir mi?

Demir ve çelik sanayi kömür hammaddesi olmadan olur mu?

Fırınlar ne ile ısınacak? Ateşlenecek. Kömür tozu olmadan termik santrallerin değirmeni ile yanacak?

Zonguldak kömürü tam 180 yıllık gelenek ve görenek.

İlk demir ve çelik Zonguldak’ta kuruldu . Yıl 1938.

İlk termik santral Zonguldak’ta kuruldu. Yıl 1948 ilk termik santral kuruldu.

Tüm bu kuruluşların kömür hammaddesini de Zonguldak verdi.

O dönem adına EKİ. Bu dönem adına TTK. Evet daha bu gelişmeleri yıllara vurarak sayabiliriz.

Yeni kurulan demir ve çelik sanayilerimiz.Termik santrallerimiz. Hepsi kömür ile çalışıyor.

Kömür ile çalışanlar ayakta kalıyor. Hiç unutmuyorum.

Kömür ile çevreyi kirletiyor adına doğalgaz dönüşümlü kurulan termik santrallerde çok maliyetli olduğu için bir süre sonra kapatılmıştı.

Bunun örneklerini de görmüştük.

Hatta çevreyi kirletmiyor denilen doğalgaz çevrimiçi  ve dönüşümlü  termik santrallerin  havayı ısıttığı daha sonra açıklanmıştı.

Ne dersek diyelim. Termik santraller için bir şekilde çevreye etkisini her türlü  görebiliyoruz.

Bizim konumuz kömür. Kömür hiçbir zaman alternatifi olmayan bir enerji.

Biz taşkömürü tarafındayız. Bunu da çok ürettiğimiz söylenemez.

Bu konuda  başarılı değiliz. Olmamız gerekir.

Nasıl olacak?  Kalan 25 yılda modern üretim teknolojisi ile üretebilecek miyiz?

Şunu da söyleyelim.

Kömür  hammaddesi ile çalışan ve üreten kurumlara, her türlü yaptırım gelecek adına olacak.

Bankalar kredi vermeyecek. Bu bugünden başladığını da belirtebiliriz.

İhracat  yaparken  kömür üretimi varsa ek maliyet konacak.

Rekabeti çok da eşit olmayacak. Aslında çok büyük yaptırımları şirketler hissedecek.

Buna elektrik üretimi de dahil.  Daha saymayacağımız kadar pek çok örnekler var.

Demir ve Çelik sanayimiz Zonguldak ve bölgemizde özel endüstri bölgesi ilan edildi.

Belki bu durum ileriki yıllar adına bir avantaj silsilesi yaratacaktır.

Termik santrallerimiz de özel endüstri bölgesi ilan edildi.

Etkilerini göreceğiz.

Burada esas sorun bize göre kömür sanayimiz ne olacak?

İklim değişikliği anlaşmasına göre ülkemizde ki ve Zonguldak’ta kömür sanayi ne olacak?

Hiç bunu düşündük mü? Zonguldak kendini buna hazırlıyor mu?  Yoksa korkuyor muyuz?

Zonguldak dinamikleri bu konuda ne düşünüyor?

Buna kamu kurum ve kuruluşlarda dahil. Özel sektör kurumsal firmaları dahil.

Sadece işçi alırım değil, iş ve güvenliği sağlarım değil, sendikacılar  olarak bu konuda bilimsel bir görüşler verebiliyor musunuz ? 

Birçok sendika örgütünün Zonguldak’ta cirit attığını görüyoruz.

 Yoksa hep beraber dükkanı kapatacak mıyız? Kamuoyunu ikna edebiliyor muyuz?

Geleceğe hazırlayabiliyor muyuz? Günü kurtarmayalım, geleceğimize güçlü görüşler sunalım.

İklim değişikliğini daha çok sesli düşünerek yol alalım.

Zaman için geriye sayım başlarken, bizler bu durumda ne gibi önlemler alacağız.

Boşluklar nasıl doldurulacak?

Şimdilik nokta.