Uluslararası Kredi Derecelendirme Kuruluşlarından Moody’s son yayınladığı gelişen ülke finans sektörüne ilişkin değerlendirmesinde Türkiye’ye atıfta bulunurken;“Gelişen piyasa finansal kurumları için 2021 yılı görünümü varlık risklerindeki belirsizlikler ile negatif” olarak tanımladı.Kuruluşun değerlendirmesinde gelişen piyasa sigortacılık şirketleri için 2021 görünümünün ise stabil olacağının da altı çiziliyor. Bu kapsamda “Gelişen piyasa bankaları için 2021’de en büyük tehditlerden biri varlık kalitesi görünümü belirsizlikleri olacak” ifadeleri kullanılırken,Moody’s, gelişen piyasa bankaları için 2021 faaliyet koşullarının zorlu olmaya devam edeceğini belirtti. Aynı dönem için “Türk bankalarının kredi değerliliği zayıf ve baskı altında olmaya devam edecek” yorumunu yaptığı izlendi. Gerçekte pandemi dönemi süresine bakıldığında;bankaların Yakından İzlemeye aldığı Kredi tutarı 360 milyar TL’yi bulurken,hukuksal işlemleri başlattıkları Takipteki Krediler 150 milyar TL‘ye ulaştı. Sorunlu olan Kredilerin toplamı da 510 milyar TL düzeyine ulaşmış durumda.
* * *
Konuyla ilgili olarak TCMB’nın bu yöndeki tablosu incelen diğinde ise;
TCMB, Finansal İstikrar Raporu‘na göre Bankaların yakından İzlemeye aldığı Kredi tutarı 360 milyar TL’yi bulurken, Hukuksal işlemleri başlattıkları Takipteki Krediler 150 milyar TL‘ye ulaştı. Sorunlu olan Kredilerin toplamı da 510 milyar TL düzeyine ulaşmış durumda. KOBİ‘lerde sorunlu krediler hacimsel düşmemesine rağmen oransal olarak 2020 başında % 9,2 iken kredi hacmindeki artış ile birlikte % 6,5‘e geriledi.Diğer taraftan da Tahsili Gecikmiş Alacaklar( TGA ) yönün deki problemi de devam ediyor.
* * *
Sonuç olarak,bankaların Toplam Kredileri 20 Kasım itibarıyla 3,6 Trilyon TL düzeyine yaklaşmış durumda. Bu kredilerden 150 milyar TL‘lık ( sağ eksen ) kısım için hukuksal süreç başlamışken, Yakından takip edilen kredilerin 360 milyar TL‘lık ( sol eksen ) kısmı sorunlu / takip olabilecek potansiyel taşıyor. Başka bir ifade ile Toplam Kredilerin % 14,3‘lük kısmı Sorunlu hale gelmiş durumda. Toplam Kredilerin % 4,2‘si takip hesaplara atılıp hukuksal süreç başlamışken; % 10,1‘i ise potansiyel takip olarak bankaların sırtında kambur olarak duruyor.TL cinsi firma kredileri, 2019 yılı ikinci yarısından itibaren hızlı bir büyüme eğilimine girmiş ve bu eğilim algın sürecinde kamu bankaları öncülüğünde yapılan kredi kampanyaları ve kredi kullandırımını teşvik eden uygulamaların da etkisiyle güçlenerek devam etmiştir (Grafik IV.1.5). Ağustos ayı itibarıyla büyük ölçekli firmaların toplam TL kredi bakiyesi yıllık yüzde 50’nin üzerinde büyüme kaydetmiştir. KOBİ ölçeğinde ise kredi büyümesi yüzde 50’ye yaklaşmıştır. 2020 yılı Ağustos ayı itibarıyla, toplam nominal stok kredi tutarı üzerinden hesaplanan Kredi/GSYİH oranı geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yaklaşık 15 yüzde puan artış kaydederek yüzde 76,6’a ulaşmış durumda. Geçtiği miz Ağustos ayıyla birlikte atılan parasal sıkılaşma adımlarının ticari krediler üzerindeki etkileri haftalık verilerde ise görülmeye başlanmıştır.Haziran ayında yüzde 60’a yaklaşan 13 haftalık KEA-Kur Etkisinden Arındırılmış ticari kredi büyümesinin yıllıklandırılmış değeri, Eylül ayı ile birlikte yüzde 5’in altına inmiştir. Para politikasında atılan sıkılaşma adımları ile birlikte ticari kredi ivmesinde gözlenen yavaşlama, aktarım kanalının etkin işleyişi açısından olumlu olarak değerlendirilmekte ise de;salgın sürecinde firmaların yaşam sal faaliyetlerini sürdürmek ve bozulan nakit akışlarını telafi etmek amacıyla talep ettikleri kredilerde yavaşlamanın sürmesi ve ticari kredilerde son dönemde gözlenen aşağı yönlü ivmenin önümüzdeki dönemde de devam edebileceği değerlendiriliyor.