Zonguldak Cumhuriyet Başsavcılığınca, kadın kuaföründe çıraklık eğitimi gören 14 yaşındaki Ö.T.'ye cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla tutuklanan kuaför dükkanı sahibi H.E. hakim karşısına çıkarıldı. 

Zonguldak 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde 'Zincirleme şekilde çocuğun cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, çocuğa karşı cinsel taciz' suçlamalarıyla hakim karşısına çıkarılan H.E, ifadesinde kendisine iftira atıldığını öne sürerek suçlamaları kabul etmedi. 

H.E’DEN İFTİRA İDDİASI!

H.E. ifadesinde, "Şahsın belirttiği olayların hiçbiri yaşanmadı. Bizim yanımızda hala çalışmakta olan kişinin Z.Y.P'nin stajyer olarak önermesi ve sorması üzerine aldık.  Annesiyle birlikte geldiler, biz de onay verdik. Şartları kabul ettiler.  Devlet paralarını ödüyor bizden ücret almıyorlar. Hesabına yatan parayı ailesi elinden alıyormuş, sonrasında kendi parasız kaldığı için harçlık istedi. Bizde diğer stajyerlere parasız kaldıklarında verdiğimiz gibi mağdura da verdik. Bizden harçlık alamadığında iş yerinde huzursuzluk çıkarmaya başladı. İş arkadaşlarıyla ve müşterilerle tartışmaya başladı. Kişiyle konuştuk. Bu şekilde yapmaya devam ederse işimi sonlandıracağımızı ve stajını yakacağımızı söyledik. Bu konuşma üzerine bir ara mağdur iyi oldu ancak sonradan tekrar aynı hareketleri yapmaya devam etti. Bir akşam kollarını jiletlediği fotoğraf attı. 'Yanlış mı attın?' diye sordum bunun üzerine mağdur bana 'Hayır ben yarın işe gelemeyeceğim. Ailemle tartıştım, sorun yaşadım.' dedi. Bir kaç gün sonra mağdur işe geldi. Böyle şeyler yapmaması gerektiğini ve psikolojik sorunları varsa yardım alması gerektiğini söyledik. Mağdurun kollarına bakıldığında görülebilir. Sonra yine aynı hareketlere devam etmesi üzerine tekrar konuştuk, yine 'Stajını yakabiliriz.' dedik. Psikolojik sorunları olduğu için ve ailesine bu staj yakma durumunu anlatamayacağı için bana bu iftirayı atmıştır. " şeklinde konuştu.

“MAĞDURUN BAHSETTİĞİ KONUŞMALAR TAMAMEN İŞLE İLGİLİ”

H.E'nin Ö.T'ye 'Seni istiyorum, çok güzelsin' diyerek cinsel içerikli mesajlar attığı, Aralık ayında farklı zamanlarda göğüslerine dokunduğu, zorla cinsel organına dokundurmaya çalıştığı ve cebir uyguladığı iddialarına karşılık H.E, "Mağdurun iddia ettiği gibi dokunduğum veya öptüğünü doğru değildir. Bu olaylar hiç yaşanmamıştır. Bizim binanın güvenlik görevlileri akşam 19.00’dan sonra bina içerisinde bana mutlaka uğrarlar. Böyle bir olay hiç olmamıştır ve yaşanmamıştır. Bizim koridorumuzda avukat hukuk bürosu var ve geç saate kadar çalışır. Ben 23 yıldır bu işi yapıyorum. Kendi salonumu işletiyorum. Yanımda çok fazla stajyer çalıştırdım ve bayan personellerle birlikte çalışıyorum. Bu zamana kadar hiç böyle bir şey olmadı. Üzerime iftira atılmıştır. Mağdurun bahsettiği konuşmalar tamamen işle ilgilidir ve bu konuşmalarda cinsel içerikli hiçbir içerik yoktur. Stajını son verecektik. Bunu konuştuk." dedi.

Cumhuriyet Savcısı'nın konuşmanın içeriğinin sorması üzerine 31.1.2024 ses kaydı çözümü ayrıntılı bir şekilde okundu.

H.E. bunun üzerine, "Mağdur ses kaydı almış ve bu ses kaydından benim haberim yoktu, orada işle ilgili mağdurla konuştuk. Bundan sonra ise olayı kendi kafasında kurgulamış ve inanmış şikayetçi olmuştur. Bu stajını yakma olayını anlatamayacağı için üzerime suç atmıştır. Bir sene sınıf tekrarı yapmak zorunda kalacaktı. Mağdur ailesinden şiddet gördüğü için ve bunu ailesine açıklayamayacağı için bana iftira attı." şeklinde konuştu. 

“SENİNLE BİRLİKTE OLMAK İSTİYORUM. SEN BENİMSİN.’ GİBİ ŞEYLER SÖYLÜYORDU”

Feci tren kazasında hatalı sollama iddiası Feci tren kazasında hatalı sollama iddiası

AGO’da sosyal çalışmacı aracılığıyla ifade veren Ö.T ise ifadesinde, "Tacizde bulundu, bu yüzden buradayım. Orada staja başladım. Staj öncesinde gidiyordum zaten. Canım falan diyordu ama kötü anlamamıştım. İlerleyen zamanda daha fazla söylemeye başladı. Otele gelin saçı yapmaya gittiğimizde 'Seni istiyorum.' dedi. Zeynep ablam bunları gördü, sesleri de attım. Kardeşimin tehdit ettiğini söyledi. Bu mesajları silmiştim. İlerleyen zamanlarda bana daha çok dokunmaya ve ileri gitmeye başladı. Göğsüme dokundu. Kimse görmedi. Kıyafetlerimin üzerinden dokundu. ‘Seninle birlikte olmak istiyorum. Sen benimsin.’ gibi şeyler söylüyordu. Onu istemediğimi söylüyordum ama o daha çok yaklaşıyordu. Her fırsat bulduğunda dokunmaya çalışıyordu. Beni dükkandan çıkarmadı, okulumla tehdit etti. 'Okutmam, bırakırım.' gibi cümleler kuruyordu. Aralık ayının sonlarında oldu. Diğer elemanlarını çıkarmıştı. Tehdit ettiği için onunla kaldım. Soymaya çalıştı, kendi kıyafetlerini çıkardı. Tartıştık, 'Sen ne anlarsın, git o zaman' dedi. Kendisi çıktı, beni kilitledi. 'Çalışmak istemiyorum' diyordum engel oluyordu. Kilimli'den iş bakmaya başlamıştım. O sırada Burak hocaya söylemiştim. Bir şey yapamamıştı sadece dudağımdan öptü. 'Seni istemiyorum' diyordum, bana zorla dokunuyordu.  İstediğini yapmadığımda bana vuruyordu, tokat atıyordu. O gün geç saatlere kadar beni bırakmamıştı. Bir kaç gün sonra da aileme anlattım. Hasan abinin eski elemanları gülüyorlardı. Sanığın mesajları durmuyor. Çünkü anneme söylememiştim ailemin başına bir şey gelmesin diye silmiştim Zeynep ablama atmıştım. Benim kıyafetlerimi çıkarmaya çalışmıştı itiyordum ama zorluyordu kendisine dokunmamı istiyordu. Tamamen çıplaktı. Hayır dokunmadım. Göğüslerime dokundu. Bir süre dokunmaya devam etti. Sıkıyordu." şeklinde konuştu. 

“AMA KIZIM AĞLIYORDU CEVAP VERMEDİ”

Müşteki olarak dinlenen baba T.T, “İşten eve geldim. Oğlumun evde yüzü asık gördüm. Oğlumun evde annesiyle tartışmış olabileceğini düşündüm. ‘Bir şey yok benle ilgili değil Ö.T.’yle ilgili’ dedi. Oğlumun bana anlatmasına göre patronum özlemi taciz ediyormuş. Ben işteyken Özlem annesi ve abisine anlatmış. Bunu duyunca şuurumu kaybettim ve akabinde karakola gidip şikayetçi oldum. Ben oğlumla konuştuktan yarım saat sonra kızım eve geldi. Kızımı biraz sıkıştırınca Ö.T ne olduğunun anlattı. ‘Beni taciz ediyor’ dedi. Ben kendimi kaybettim. Devamında özlemin ne söylediğini hatırlamıyorum. İş yerinden içeri girince koridordan iş yeri içerindeki bulunan modanın görülmesi mümkün değildir.  Taciz ediyor dedi. Bunun üzerine polis yeğenimi aradım karakola gittim yeğenimi aldım sonra eve gittim kızıma sordum neler olduğu j anlat dedim. Kızım bana ‘H.E beni öpmeye kalktı, göğüslerime dokundu. Beni sıkıştırıyor.’dedi. Ben kızıma öptü mü diye sordum ama kızım ağlıyordu cevap vermedi.” dedi.

KIZIN BABASI SANIĞIN ÜZERİNE YÜRÜDÜ!

Sanık avukatlarından biri, kız çocuğuna, ailesine ya da arkadaşlarına değil de bir erkek öğretmene konuyu anlattığı sorulmasını isterken, kızın babasının izleyici olarak bulunan arkadaşı F.Ç., soruya bağırarak tepki gösterdi. Mahkeme başkanının salondan çıkmasını söylediği F.Ç. sanık kürsüsüne yönelerek sanığa saldırmaya çalıştı, bariyerlere eliyle vurdu. Sanığı tehdit ederek 'Sen buradan çıkamayacaksın.' diyen F.Ç.’yi mübaşir ve jandarma dışarı çıkardı. F.Ç., salondan çıkarılırken sanık avukatına 'Senin kızın var mı?' dedi. F.Ç.'nin güvenlik görevlilerine direndiği görülürken duruşma düzeninin yeniden sağlanmasının ardından mahkeme başkanı, polis gözetimine alınan F.Ç.’nin serbest bırakılmasını söyledi. 

Duruşmada Duruşmada Ö.T.’nin annesi, 3 çırak öğrenci arkadaşı ve Hasan E.’nin bir başka çalışanı Z.Y.P. tanık olarak dinlendi.

“BEN SANIĞIN MAĞDURA 'SENİ İSTİYORUM, ÇOK GÜZELSİN' ŞEKLİNDE MESAJ ATTIĞINI GÖRDÜM”

Z.Y.P. ifadesinde, "28.01.2024 tarihinde Özlem gelip bana 'Hasan bey beni dükkanda öpmeye kalktı, dükkana kilitledi, çıkarmadı, bende ona bıçak çektim' dedi. 'Öyle bir şey varsa ailene anlat. Eğer korkuyorsan beraber anlatalım.' dedim. Bir kaç gün sonra Ö.T. ailesine anlattı. Şikayette bulundular. 'Böyle bir şey var mı?' diye H.E.'ye sordum.  'Böyle bir şey yok.' dedi. Ö.T. bana olayı ilk anlattığında ben Ö.T'ye, 'Böyle bir şey varsa ses kaydı al mesajları da silme.' demiştim.  Gözümle gördüğüm bir olay yoktur. Şahit olsam engellemeye çalışırdım. Ö.T. bana aldığı ses kaydını ve bir kaç ekran görüntüsünü atmıştı. Bende şikayet edecekleri Salı günü Ö.T'nin bana atmış olduğu ses kaydı ve görüntüleri ona attım. Ben H.E.'nin yanında part time çalışıyorum. İşe gittiğim günlerde ise saat 19:00'da çıkıyorum. İşyerinde bazen para konuları veya iş yeri ile alakalı sıkıntılar oluyordu. Ö.T.'nin bana atmış olduğu ekran görüntülerinde bu sorunlara dahil konuşmalar vardı. Cinsel içerikli bir konuşma olduğunu hatırlamıyorum. Ö.T.'nin bana atmış olduğu ses kaydı ve görüntüleri attıktan sonra hepsini sildim.  Mağdurun bana attığı ekran görüntülerinin hiçbirinde cinsel içerik yoktu. Bana atmış olduğu mesajların tamamı yoktu. Biz otele gelin saçı ve makyajı için gitmiştik orada bulunduğumuz sırada sanığın mağdura eylemini görmedim. O sırada mesajlaşmışlar. Ancak bu olayın sonrasında mağdur bana otelde bulunduğumuz sırada sanığın kendisine 'Seni istiyorum, çok güzelsin.' şeklinde mesaj attığını söyledi. Mesajı bana da gösterdi. Ben sanığın mağdura 'Seni istiyorum, çok güzelsin' şeklinde mesaj attığını gördüm. Şikayete gitmelerinden önce Salı günü bendeki ekran görüntülerini mağdura geri atmıştım. Sonrasında silmiştim. Ancak mağdurun ailesi tekrardan ses kaydı ve ekran görüntülerinin olup olmadığını sordular ancak bende de yoktu." şeklinde konuştu. 

TAHLİYESİ TALEP EDİLDİ

Tanık beyanlarıyla ve kendisininkilerle çelişkili ifadelerinden dolayı mağdur Ö.T.’nin beyanlarına itibar edilemeyeceğini söyleyen sanık avukatı, “İşyeri dışarıdan bakıldığında şeffaftır. Mağdur soruşturma aşamasında ‘paramı vermedi’ diyor ama dekontları sunduk. Bu da doğru değildir. Yaşandığı iddia edilen olaylar hayatın olağan akışına aykırıdır. Mağdur beyanları çelişkilidir ve görüyoruz ki çok rahat yalan söyleyebilmektedir. Bu sebeple beyanlara itibar edilmesi mümkün değildir. Şüphe vardır şüphe sanık lehine uygulanmalıdır. Tutuklama tedbirdir, müvekkilin tahliyesini talep ederiz.” diye konuştu. 

DAVA ERTELENDİ

Cumhuriyet savcısı, sanığın tahliyesini talep etti. Mahkeme heyeti, sanığın üzerine atılı suçun niteliğinin değişme ihtimali, tutuklulukta geçirdiği süreyi ve tutuklamanın tedbir niteliğini dikkate alarak yurtdışı çıkış yasağı koyarak tahliyesine karar verdi. Duruşma, eksiklerin giderilmesi ve tanıkların dinlenmesi için duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.

Muhabir: Fadime YILMAZ ELMA