Öteden veri süregelen resesyon(durgunluk) ve covid-19 vaka larındaki Dünyada yaşanan inişli çıkışlı gelişmeler yanında pandemiyi fırsat olarak değerlendiren kesimlerce de tetikle nen yükselen emtia fiyatları, gelişmekte olan ülkelerde yeniden sosyal huzursuzluk olasılığını artırıyor. Emtia fiyatları son zamanlarda olduğundan çok daha yüksek seviyelerde de vam ediyor. Bu arada da artan emtia fiyatlarına bakıldığında özellikle gelişmekte olan ülkeler için sosyal huzursuzluk ola sılığını da artırdığı izleniyor. Hal böyle iken Emtia fiyatları son zamanlarda olduğundan çok daha yüksek seviyelerde. Bununla birlikte, ABD’de enflasyon bir süredir olduğundan çok daha yüksek. Peki enflasyon ve emtia fiyatları ne kadar ilişkili ve gelecek için neye işaret ediyor? Sorusuna verilecek yanıta bir göz attığımızda;Emtia kompleksi ile şirketlerin girdi fiyatları arasında kesinlikle bir ilişki var. Üretici fiyat enflasyonu Perşembe günü, kırk yılın en yüksek seviyesine ulaşan bir başka tatsız sürpriz daha sağladı ve 2008 yazında küresel mali kriz öncesinde kısa bir zirve yaptı.Geçmişte ise 2008’de emtia fiyatlarındaki artış petrolden kaynaklanmıştı. Günümüzde ise Bloomberg endeksindeki son 12 aylık artış, %48,4 ile son kırk yılın en yüksek seviyesi olmasına rağmen şu anda 2008’dekine benzer bir baskı yok. Ancak en azından gelişmiş piyasalarda petrol ve tarım ürünleri hariç temel malların enflasyona katkısı fazla önem teşkil etmiyor.
* * *
Bu anlamda dışsal ve içsel nedenlerle ekonominin sürekli değişen doğası aynı zamanda temel emtia fiyatlarını daha az önemli hale getiriyor. Bunlar metal endüstrisi ve gıda sektörü ve kamu hizmetleri için hala büyük önem taşıyor, ancak şimdi ekonomiye hâkim olan hizmetlere katkıları ihmal edilebiliyor.Ancak emtia enflasyonu artık gelişmiş ekonomiler için bu kadar doğrudan ithalat niteliğinde olmasa da, gelişmekte olan ekonomiler üzerinde hala ciddi etkilere sahip. Metaların nihai tüketimdeki payına baktığımızda, yükselen Asya’nın emtia fiyatlarına Avrupa ve Kuzey Amerika’dan çok daha fazla maruz kaldığını da görebilnekmümkün.Bu arada da Gelişmekte olan dünya için bir başka sorun, emtia fiyatlarındaki artışların sürekli olma ve dalgalar halinde hareket etme eğiliminde olmasıdır. BNPParibasSA, (MarkitISM anketlerinden alınan) girdi fiyatlarının gelişmekte olan piyasalarda keskin bir şekilde yükseldiğini gösteriyor. Bu seviyelere en son ulaştıklarında, GFC’nin ardından fiyatlar, şu anda sona ermiş olan uzun ayı piyasasına yerleşmeden önce birkaç yıl boyunca yüksek kaldı. Mamafih daha güçlü emtia fiyatları,gelişmiş ülkelerde enflasyon için kendi başlarına çok tehlikeli olmasa da, gelişmekte olan dünyadaki istikrarı derinden bozabilir. Yiyecek tedariki sorunları, yalnızca Brezilya ve özellikle şu anda pandemiden ciddi şekilde muzdarip olan Hindistan gibi ülkeler için acıyı şiddetlendirecektir.Gıda,Hindistan’da tüketici harcamalarının% 29,8’ini (ve Nijerya’da% 59’unu) ve ABD’de yalnızca% 6,4’ünü oluşturuyor. Gıda enflasyonu, gelişmekte olan piyasalardaki manşet enflasyonu daha direkt besliyor ve bu durum, söz konusu piyasalarda manşet ve çekirdek enflasyonu yukarı çekecek olması da muhtemel görünmektedir.
* * *
Sonuç olarak,Yükselen enflasyon, bir dizi ülkeyi, ekonomilerinin hazır olmadığı bir noktada faiz artırımlarına zorlayabilir. Özellikle Brezilya, keskin sıkılaşmanın yanı sıra artan enflasyon için hazır görünüyor. BNPParibas, gelişmekte olan dünyanın geri kalanının çoğunda, beklentinin, ülkelerin para politikasını önceden değiştirmeden enflasyonda bir artışa dayanacakları olduğunu gösteriyor. Zaman içinde izlenen yükseliş yönündeki oynak faiz oranlarının küresel çapta yaşa nanpandemi vakalarındaki denetim zorluğu gelişmekte olan ülkelerdeki gıda fiyatlarındaki artışlarla her ne kadar popüler görülmese de merkez bankalarının fiyat istikrarı için önlem almaya yönelecekleri çok açık iken;şu anda en sıkıntılı bir sorun olan yüksek enflasyonist zorlukların bulunduğu yer de yine gıda enflasyonu. Gelişmiş dünyada, enflasyondaki artış, yanında gelişmekte olan ülkelerde de rastlanan ve geçmişte de yaşanan yeniden açılmanın neden olduğu geçici bir tuhaflığı kanıtlayabilmiş olması da madalyonun diğer öte ki yüzü olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu kapsamda yine gelişmekte olan ülkelerde daha fazla rastlanan adaletsiz şekildeki covid-19 aşı dağılımı ile salgınla mücadeledeki hedefi küresel an lamda akamete uğrattığı ortada iken; gerçekte covid-19 pan demi salgınını tamamen ortadan kaldırılmasının ancak ve an cak öncelikli konumdaki gelişmekte olan ülkelere verilebile cek aşı desteği ile ve uluslararası dayanışma ile mümkün ola bileceğini tüm ulusların da ta baştan bilmesi gerekir.