Emtia piyasasındaki iktisadi tabloya göz attığımızda, bir taraftan talep bir taraftan da arz yönlü endişeler ürün bazlı ayrışmaların sürmesine neden olurken, fiyatlardaki konjonktürel dalgalı seyir de devam ediyor.Küresel ekonomide toparlanmaya ilişkin belirsizlikler sürerken, tedarik problemlerinin hala giderilememesi ile talep kaynaklı endişelerin birleş mesi, emtia piyasasında oynaklığın gündemde kalma sını ve ürün bazlı ayrışmaların görülmesini de berabe rinde getirmiş oldu.Bu yönde geçen hafta, ABD Merkez Bankası'nın (Fed) aylık 120 milyar dolarlık varlık alım programında bu ayın sonu itibarıyla 15 milyar dolarlık azalışa gidileceğini duyurmasının ardından küresel piyasalarda Dolar talebinin artmasıy la emtia fiyatları üzerindeki satış baskısı artarken, Fed Başkanı Jerome Powell'ın faiz artırımı konusunda sabır lı olacaklarını belirtmesi ise fiyatlar üzerinde denge leyici bir unsur şeklinde ortaya çıktı.
* * *
Bu gelişmelere ek olarak metal, tarım ve enerji grup larının tamamında emtia fiyatları dalgalı seyret ti.Altın yüzde 2, gümüş yüzde 1,1, paladyum yüzde 1,7, platin yüzde 1,5, nikel yüzde 0,9 değer kazanırken, bakır yüzde 0,4, kurşun yüzde 1,1, alüminyum yüzde 6,9, çinko yüzde 4,6 değer kaybetti. Analistler, altının ABD'de para politikasının bir süre daha destekleyici duruşunu koruyacağına ilişkin beklentilerle yükseldiği ni belirterek, alüminyum fiyatlarındaki sert düşüşte ise Çin'in kömür piyasasına müdahale etmesi sonrasında artan stoklar ile Rusya'nın alüminyum ihracatı üzerin deki vergileri kaldıracağı haberlerinin etkili olduğuna işaret ediyor.Bir taraftan da nerji tarafında Brent petrol geçen hafta yüzde 1,9 değer kaybederken, söz konusu bu gelişmede,Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) ile OPEC dışı bazı üretici ülkelerden oluşan OPEC grubunun, piyasalardaki yetersiz arza ilişkin artan endişeler ve ABD'nin petrol arzını daha da artırma çağrılarına rağmen mevcut üretim artışı planı na devam etme kararı etkili oldu. Doğalgaz fiyatında geçen hafta yaşanan yüzde 1,8'lik yükselişte ise Rusya’nın doğalgaz sevkiyatını azaltmasının etkisi görüldü.
* * *
Diğer taraftan da tarım emtiasında ise geçen hafta dalgalı bir seyir öne çıktı. Pamuğun fiyatı, 1,1673 dolarla Temmuz 2011’den bu yana en yüksek seviyeyi görürken, kahvenin fiyatı yüzde 2,3 ve şekerin fiyatı yüzde 1,9 değer kazandı. Haftalık bazda fiyatların buğdayda yüzde 0,8, mısırda yüzde 2,7, soya fasulye sinde yüzde 3,5, kakaoda yüzde 5,1 değer kaybetmesi dikkati çekti. Analistler, Hindistan'daki pamuk kurdu salgınının ürün fiyatlarında yükselişe neden olduğunu belirterek, salgın nedeniyle rekoltenin düşeceği endişe lerinin bir müddet daha söz konusu ürün fiyatında dalgalanmalara neden olabileceğini açıklarken; kahve fiyatlarındaki artışta ise küresel konteyner talebinin yüksek olması nedeniyle arza yönelik endişelerin etkili olduğunu aktaran analistler, kakao tarafında da Fildişi Sahili'nde üretimin artacağına yönelik beklentilerin fiyatlar üzerinde baskı yarattığını ifade ediyor.
* * *
Sonuç olarak, küresel piyasalarda izlenen yukarı yönlü fiyat etkilerinin getirdiği enflasyondaki yükselişleri de gözardı etmek mümkün değil. Bu anlamdaki görüşleri ni açıklayan vadeli işlem ve Emtia Piyasaları uzmanı Zafer Ergezen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, gübre fiyatlarındaki hızlı artış nedeniyle tarım emtiası piyasasında endişelerin devam ettiğini söyledi. Haftayı düşüşle tamamlayan buğdayda ise taleple ilgili endişe lerin hafta boyunca kar satışlarının görülmesine yol açtığını aktaran Ergezen, "ABD'de buğday ihracatı azaldı. Rusya'da da buğday ihracatı beklentileri düşüş kaydetti. Bunlar da buğday fiyatların daki seyirde etkili oldu."şeklindeki değerlendirmesi yanısıra Ergezen, üretim tahminlerindeki artışın mısırda satış baskısının devam etmesini sağladığını belirterek, öte yandan pamukta yaşanan yükselişte ise ekonomilerin yeniden açılmasının yarattığı bir hareketliliğin etkili olduğunu” vurgulaması; küresel piyasalardaki fiyat hareketli liğinin önümüzdeki aylarda da devam etmesi söz konu su olduğu gibi; suya atılan taş misali gittikçe büyüyen helezonik yansımaların geniş bir yelpazede tüm dünya ya yayılmasının kaçınılmaz olduğunu da ortaya koydu ğu görülüyor.