Son dönemde uluslararası ekonomi kuruluşları, ABD ve Çin arasındaki "ticaret savaşlarının" bitmesi yolunda umutların artmasına rağmen dünya ekonomisinde durgunluk tehdidinin sürdüğü uyarısında bulunuyor. Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’nün (OECD) Başekonomisti Laurence Boone, 2009 yı lındaki ekonomik durgunluktan bu yana dünya ekonomisinin gelecek yıl yüzde 2,9 ile en düşük seviyede büyüme gerçekleşti receğine dikkati çekerek,“endişe verici bir dönemin içindeyiz” değerlendirmesinde bulunurken; IMF Başekonomisti Gita Go pinath ise” 2020 yılı için yüzde 3,4 oranında büyüme öngördük lerini, ancak istikrarsızlıkların sürmesi yüzünden bu orana ula şılması konusunda çekinceleri olduğunu” ifade ediyor.Öte yan dan ABD ile Çin arasında “ticaret savaşlarında” gelecek yıl için yumuşama beklentilerine rağmen,ülkesinde görevden azil süre ci ile zor günler geçiren Başkan Donald Trump’ın Avrupa ve dünya nın diğer bölgelerindeki ülkelere açtığı yeni cepheler uluslararası kuruluşların büyüme beklentilerini geri çekmesi ne neden oluyor. Bu arada Serbest ticaret kurallarının tam ha kim olduğu döneme geri dönüşle ilgili endişeleri dile getiren uluslararası mali kuruluş lar için Brexit’in yaratacağı sorunlar, özellikle AB ekonomisine önemli sıkıntılar verme potansiyeli ne sahip.
* * *
Global anlamdaki tabloya bakıldığında;Dünyada ön plana çıkan jeopolitik gerginlikler, gelir dağılımı sorunu, küresel ısınma ve dijital ekonomi gibi konularda 2020 yılı ve sonrası için dünya ekonomisini tehdit eden unsurlar arasına yer alıyor.İklim değişik liğiyle mücadelede yeni kural ve denetlemelerin ortaya çıkması, başta otomotiv sektörü olmak üzere sanayide birçok şirketin ve yatırımcının strateji değişikliğine gitmesine yol açacak. Başta Fransa olmak üzere, Lübnan, Şili, Kolombiya’da iktidarların ekonomi ve sosyal politikalarına yönelik başlatılan eylem ve grevlerin diğer ülkelere de yayılması, dünya ekonomisi için ciddi tehdit olarak görülüyor.Ekonomik sorunlarla birlikte aşırı sağcı ve popülist iktidarların işbaşına gelmesi de serbest ticaret yerine “koruma duvarları yeniden hortlayacak” endişesiyle ekonomistle ri endişelendiriyor.Bu meyanda Aralık raporunda IMF, küresel büyümenin “baskı altında” kaldığı konusunda uyardı ve bu duruma katkıda bulunan bir dizi faktörü listeledi. Bunlar arasında zayıf küresel talep, küresel ticarette düşüş ve düşük enflasyon seviyeleri bulunmakta. IMF, ABD-Çin ticaret savaşının ve Brexit’in küresel faaliyeti azalttığını, ticari harcamaların ve üretimin özellikle zorlandığını belirtti. ABD, Japonya ve avro bölgesindeki enflasyon seviyelerinin sürekli olarak hedeflerinin altına düşüşüne vurgu yaptı.“Küresel ekonominin temel risk faktörü, ABD-Çin tarifeleri, ABD oto tarifeleri veya anlaşmasız Brexit dahil olmak üzere olumsuz gelişmelerin güven sorunu yaratarak yatırımları zayıflatması, küresel tedarik zincirlerini yerinden oynatması ve küresel büyümenin dip seviyelere doğru gerilemesi”şeklindeki değerlendirmesi de kayda geçti.
* * *
Bu arada IMF, ticaret gerilimleri, jeopolitik sıcak noktalar ve enflasyonla mücadele baskılarını içeren küresel ekonomideki aşağı yönlü riskleri vurguladı. Bir diğer olumsuz risk olarak da iklim değişikliğine değindi. IMF, iklim krizinin sadece bireylerin sağlığı ve geçimi için ciddi bir endişe kaynağı olmadığını, aynı zamanda küresel ekonomik faaliyet için ciddi bir tehdit haline geldiğini belirtirken;gelişmiş ekonomiler için, IMF’nin daha iyi
haberleri vardı, çünkü Aralık raporu Nisan ayı büyüme tahminle
rini yukarı doğru revize etti. Avro bölgesindeki büyüme tahmini, 2019’da % 1,3 ve 2020’de %1,6 olarak açıklanırken her ikisi de Nisan seviyesinin %0,1 üzerinde. İngiltere için büyüme tahmini 2019’da % 1,3 ve 2020’de% 1,4’tür, bu da Nisan tahmininden % 0,1 daha yüksek. En göze çarpan ABD tahmini – 2019’da büyü menin Nisan beklentisi olan %2,3 yerine % 2,6 oranına yükseltil mesi. Bununla birlikte, ABD büyümesinin 2020’de % 1,9’a düş mesi bekleniyor. Gelişmekte olan ekonomilere gelince, Aralık ayı raporuna göre, küresel büyümenin zayıflaması gelişmekte olan ülkelerin ekonomilerinde daha fazla hissedilecek” kaygısı hakim.
* * *
Sonuç olarak,Dünyaca ünlü ekonomi dergisi Economist’e göre her iki durumda da, Amerikan para politikası bir değişim döne mine girecektir. 2020’de FED para politikasını gözden geçirmeyi tamamlayacaktır. Muhtemelen %2 enflasyon ortalamasını hedef leyecekler.Ticaret savaşı, büyüme yavaşlasa bile, belki de artan petrol fiyatları ile birleşerek enflasyonu tetiklemesi merkez banka ları için en kötü senaryoyu oluşturmakta. Dünya ekonomisi, alışıl madık bir düşüş türünün eşiğinde ve merkez bankalarının kontro lü azalıyor.Türkiye özelinde ise büyüme tahmininden öteye bir değişim dikkat çekici. Beş yıl önceki IMF raporunda kırılgan beş li grubu içinde (Çin, Hindistan, Brezilya ve Rusya) yatırım yapıla bilir statüsüne sahip olan Türkiye’nin, son raporda Arjantin, İran, Libya ve Sudan grubuna dahil edilmiş olması ve “stresli ekonomi statüsüne gerilemesi şaşırtıcı olmasa da üzüntü verici bir durum. Özetle ABD’nin başlattığı ticaret savaşının halen belirsizliğini ko ruması yanında,jeo-politik değişkenliğe çok açık gelişmeler olma sı sebebiyle 2020’de hem ticaret savaşları hem de jeopolitik risk ler ve ABD -İran-S. Arabistan ilişkileri fiyatları tetikleyebilir. FED, 2020’de yapılan faiz indirimlerini izleyeceklerini açıkladı ve piyasalardaki fiyatlama da 2020’nin Fed için stabil bir dönem olarak geçmesi yönünde, ancak 2019’daki gibi ‘beklenmedik’ gelişmeler haliyle politikalarda iki yönlü değişime neden olabilir.
2019’u zayıf büyüme ile geçiren dünya ekonomisinde 2020’de ivmenin hızlanmasını çok beklemiyoruz. Merkez bankaları için 2020’nin ilk yarısı bekle-gör olarak gözlemleme dönemi 2. yarısı ise aksiyon dönemi olarak geçebilir.