KÜRESEL EKONOMİLERE PANDEMİ GÖLGESİNDE  TEMKİNLİ İYİMSERLİK GÖRÜNÜYOR

Abone Ol

Merkezi Hollanda'da bulunan ve çok uluslu bir profesyonel hizmetler ağı olan KlynveldPeatMarwickGoerdeler"(KPMG)

Türkiye’nin Türkiye ve dünya ekonomisinde makro gelişmeleri değerlendirdiği Bakış’a göre küresel büyüme görünümünde manzara değişti. Bu yılın ilk çeyreğinde her güncellemede iyileşen tahminlere ve hızlı toparlanma sinyallerine rağmen kırılganlık ve durgunluk beklentileri nedeniyle küresel ekonomi temkinli iyimserlik içinde.görünüyor. Bu yönde Türkiye için ya pılan değerlendirmeye göre de kısmen belirsizliklerin hakim olduğu ancak 2020’den daha iyi bir yıl beklentisi göze çarpıyor.KPMG Türkiye’nin hazırladığı Bakış, 2021’in ilk çeyreğinde küresel ekonomi ve Türkiye ekonomisinden yansıyan görünümü mercek altına alırken,Pandemi sonrası ekonomide toparlanma süreçlerini değerlendiren Bakış’a göre geçen yıl uzun süre ‘her güncellemede kötüleşen’ tahminler, yerini ‘her güncellemede iyileşen’ tahminlere bıraktı. Küresel ekonominin 2021 yılında yaklaşık yüzde 6 büyümesi bekleniyor. Öncü veriler de bu görünümü destekliyor. Çok hızlı gerileyen ve özellikle hizmetler sektöründe adeta ‘çöken’ PMI verileri son aylarda güçlü seyrediyor.Bu iyileşme hem imalat hem de hizmetler sektörü için göze çarpıyor. Bu görünüm içinde AB’de ilk öngörülerden daha hızlı bir toparlanma yaşanması bekleniyor. İhracat pazarının yarısını oluşturan AB’de yaşanacak bu toparlanma, Türkiye için ki olumlu bir gelişme olarak değerlendiriliyor.

                           *        *        *

Bu yıl başından bu yana yaşanan ilk çeyrek verilerine odklanıldığında;2020’nin son çeyreğinde toparlanmaya başlayan beklentiler2021’in ilk çeyreği sonunda güçlü bir tabana oturdu. Küresel büyüme beklentileri olumlu yönde revizeler görmeye devam ediyor. 2020 yılında küresel daralma yüzde 3,5 seviyesinde gerçekleşecek ve bu, yüzde 6’lık ilk beklentilere kıyasla oldukça pozitif. 2021 yılında ise küresel büyüme beklentileri yüzde 6’lara yükselmiş durumda. Avrupa ülkelerinin bir kısmının da ye aldığı söz konusu rapora göre;

Bu süreçte, aşılama uygulamalarının hızla yaygınlaşması en önemli etmen. İngiltere, Avustralya ve İsrail gibi örnekler sıkı aşılama prosedürlerinin normal hayata geçişte ne kadar etkin olduğunu kanıtlıyor. Aşılama sürecinde karşılaşılan bazı sorunlar genel trendi etkilemiyor.

Bazı ülkelerde üçüncü dalga salgın yaşanmasına rağmen genel görünüm salgının kontrol altında olduğuna işaret ediyor.Bu noktadan sonra ekonomik tahribat yaratabilecek bir küresel kapanma süreci gündemde değil ve olmayacak gibi görünüyor. 2021’de gelişen ülke ekonomilerinin bölgesel daralma beklenti

leri içinde en büyük yarayı Avrupa Birliği ülkelerinin alması bekleniyor. Uzak Asya ise salgını ilk yaşayan ve süreci ilk tamamlayan bölge olarak, 2021 yılını büyüme ile kapatabilecek kapasitede görünüyor.

En kötünün geride kaldığı senaryosunun tamamen satın alınması, küresel büyüme görünümü üzerindeki riskleri sınırlıyor. Bu noktada artık parasal genişleme sürecinin yaratacağı yan etkiler konuşulmaya başlandı. Bol para arzı ve yanında gelen büyüme beklentileri enflasyon beklentilerini de güçlendiriyor.

                           *        *        *

Sonuç olarak,FED ve ECB başta olmak üzere merkez bankalarının attıkları adımların geri alınması süreci küresel çapta dengelerin yeniden değişmesine yol açabilecek potansiyeli taşıyor. Bu sürecin özellikle gelişen ülkelerin ‘canını yakmadan’ atlatılması için verilen mesajlar süreci yumuşatsa da bahsi geçen risk varlığını tüm gücüyle koruyor.Bu desteklere maliye politikaları da eşlik etmeye devam ediyor. En son ABD’de açıklanan 2,25 trilyon USD’lik destek paketi bunun en somut örneklerinden biri. Otoriteler, görünümün halen kırılgan olduğunu ve sürecin tamamen stabilize olmadan geri adım atılmayacağını ifade ediyorlar. Bu meyanda pandeminin yarattığı yansımalar açısından da;salgının Avrupa’da bıraktığı etki küresel ortalamaların üzerinde gerçekleşti. Bölgesel olarak zaman zaman kontrol dışına çıkan salgın ve kıtada mevcut yapısal sorunlar durgunluğun derinleşmesini körükledi.Ayrıca genel anlamdaki sorun durumunda dikkat çeken enflasyon beklentileri güçlense ve öncü veriler güçlü bir toparlanmaya işaret etse de yapısal hale dönüşen durgunluk için kalıcı bir çözüm reçetesi bulmak güç. Ekonomiler salgın sonrası hızlı bir toparlanma yaşasa da bu momentumun kalıcı olması zor görünüyor.IMF’nin analizlerine göre, AB’de salgın sonrasında kalıcı bir çıktı kaybı yaşanacak. Özellikle turizm ve lojistik sektörlerinde görülen etki, genel ekonomiye yayılmış durumda. Türkiye açısından ise Kalıcı toparlanmanın sağlandığı bu dönemde öncü göstergeler salgın öncesi dönemin üzerinde seyrediyor. Yine de yakın vadeli ajandada istihdam ve kamu maliyesi sorunları yer alacak.”şeklindeki değerlendirmelere yer verildiği izleni yo