Görünür o ki halen tüm Dünyayı etkisi altına alan Covid-19 Pandemi vakaları ile mücadelede aşı bulunmasına ve uygulaması devam etmesine rağmen aşıların özellikle gelişmekte olan ülkeler adil bir şekilde dağıtılamamasından kaynaklı salgınla ilgili yayılım halen önlenemezken;Avrupa Birliği'nin Uyuşturucuyla Mücadele Ajansı(EMCDDA)nın yayınladığı son Avrupa Uyuşturucu Raporu'na göre de uyuşturucu ticareti hem toptan düzeyde hem de bireysel düzeyde koronavirüs kısıtlamalarına hızla adapte olmuş durumda.Bu kapsamda 29 ülkeden (AB 27, Türkiye ve Norveç) ten gelen verilere dayanan rapor, karmaşık ve gelişen bir uyuşturucu sorununun sağlık ve güvenlik üzerindeki etkilerine ve COVID-19 bozulmasına dirençli bir uyuşturucu piyasasına dair yeni bilgiler içeriyor.Bu arada söz konusu rapor genellikle yüksek etki sahip daha geniş bir madde yelpazesinin mevcudiyeti ve kullanımından kaynaklanan halk sağlığına yönelik riskler konusunda açıkça uyarıda bulunuyor. Ayrıca, organize suç gruplarının, insan ticaretiyle mücadele önlemlerinden kaçınmak çevre ile sağlık ve güvenlik risklere işaret edilerek Avrupa'da yasadışı uyuşturucu üretimini nasıl yoğunlaştırdığını da vurgulu yor.
* * *
Konuyla ilgili rapora ait değerlendirmede bulunan Avrupa İçişleri Komiseri Ylva Johansson’a göre;”Uyuşturucu, milyonlarca insanın hayatını etkileyen kalıcı ve her zaman var olan bir tehdittir. Avrupa Uyuşturucu Raporu 2021 şiddeti tetiklemekte ve vatandaşlarımızın sağlığını ve güvenliğini riske eden toplumun dokusuna bozarsa bu hayati konuda, son kanıtlar sunmaktadır.” Sözleri yanısıra;”2020'de AB'de tespit edilen 46 yeni uyuşturucudan özellikle endişe duyuyorum.” Açıklamasına bakılırsa, uyuş turucu trafiğinin her geçen yıl daha da arttığına işaret ediyor. Hal böyle iken, EMCDDA Direktörü Alexis Goosdeel’in konuşmasın da Avrupa Uyuşturucu Raporu 2021Uyuşturucu durumunun son 25 yılda ne kadar değiştiğini ve uyuşturucunun artık tüm ana politika alanlarını etkileyen oldukça yaygın bir sorun olduğunu gösteriyor. COVID-19 kısıtlamalarına dayanıklı, dinamik ve uyarlanabilir bir ilaç pazarına tanık oluyoruz. Tüketiciler daha geniş bir yelpazede yüksek etkili doğal ve sentetik maddelere maruz kaldıkça, uyuşturucu kullanımının giderek daha karmaşık hale geldiğini görüyoruz. Şu anda sadece kişisel olarak uyuşturucu sorunları yaşayan çok sayıda insan olduğunu değil, aynı zamanda bu sorunların topluluklarımızı daha çeşitli şekillerde etkilediğini acilen kabul etmemiz gerekiyor. Bu nedenle, sosyal, sağlık ve güvenlik politikası alanlarında yeni AB Uyuşturucu Stratejisi tara
fından öngörülen kanıta dayalı ve bütünleşik yanıtların geliştirilmesinin çok önemli olduğuna inanıyorum” değerlendirmesinin kayda geçmesi de, oldukça düşündürücü bir gelişme gözüküyor.
* * *
Sonuç olarak, uyuşturucu trafiği konusunda twitter aracılığı ile önemli bilgilendirme de bulunan Emniyet Genel Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı,”kokainin Güney Amerika'dan Avrupa ve Asya'ya sevkinde Türkiye üzerinden yeni bir rota oluştuğunu”belirtmesi paylaşımı yanında;”Son iki yıldır yayımlanan raporlarda, Güney Amerika'dan Avrupa'ya sevk edilen kokain maddesi bakımından Türkiye'nin basamak haline geldiğinin delilleriyle vurgulandığı aktarılan paylaşımda, şunlar da kaydediliyor;”"Yıllara göre ülkemizde ele geçirilen kokain miktarı ve müdahale edilen uyuşturucu olay sayıları artmasına rağmen kokain bazlı olay sayısı düşmektedir. Bu da ülkemizin kokain konusunda transit/basamak konumuna geldiğinin göstergelerinden biridir. Türk kolluk birimleri, ülkemizin içinde bulunduğu uyuşturucu tehdidinin farkındadır ve polisinden jandarmasına, sahil güvenlik unsurlarından gümrük muhafaza ekiplerine kadar, samimiyetle mücadele etmektedir. Yapılan uyuşturucu yakalamalarından endişe yerine, memnuniyet duymak gerekir. Çünkü narkotik suçlar, kolluk müdahalesiyle ortaya çıkarılabilir." Yönündeki açıklaması ile ortaya çıkan haklılığının; bir taraftan da bölücü terör örgütü PKK/ PYD/KCK için uyuşturucudan elde ettiği yıllık geliri 1-5-3 milyar dolar civarında olduğu” gerçeği ile teyit edildiği izleniyor. Bunun yanındabölücü terör örgütü PKK, Türkiye'de uyuşturucu ticaretinin önemli bir bölümünü doğrudan ya da dolaylı yollarla kontrol ediyor. İç piyasanın yanı sıra Asya ülkeleri ve Ortadoğu'dan gelen uyuşturucunun Avrupa'ya ulaşmasında da PKK'lı teröristlerin büyük bir pazar payı da bulunuyor.