Geçmişte Mükellefiyet Kanunuyla ülke sanayisinin gelişmesi için zorla madende çalıştırılan Zonguldaklılar, bugün yine zorla işsizliğe, açlığa ve göçe mahkûm edilmektedir.
Ülkemizin sanayisini kurmak ve geliştirmek uğruna beş binden fazla maden şehidi vermiştir Zonguldak!
Her yılda maden şehitleri veriyoruz.
Çaresiz gençlerimiz, çaresiz baba ölümü göze alarak yerin metrelerce altında çalışmaktan korkmadılar!
Yüz karası değil, ekmek parası için yerin metrelerce altında her gün ölüm korkusuyla girdiler maden ocağına!
Tarih 17 Mayıs 2010 Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Karadon Müessese Müdürlüğü’ne ait maden ocağında grizu patlaması sonucu, 30 maden işçimizi kaybettik.
O dönemin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer’in sözleri ise tarihe geçti.
“Güzel öldüler”
Oysaki o maden şehitlerimiz yerin metrelerce altında ekmek parası için çalışıyorlardı.
Bu ilk değildi!
Geçmiş yıllarda da binlerce maden işçimizi şehit verdi Zonguldak!
Tarihin en büyük maden kazaları Zonguldak’ta yaşandı...
1983 yılında Armutçu’da 103 madencimiz
1992 yılında Kozlu’da 263 madencimiz öldü..
Onlar güzel ölmediler...
Maden ocaklarındaki göçük facialarıyla nice anaların yürekleri yandı...
Nice yuvalara ateş düştü... Kaç çocuk babasız, kaç kadın kocasız kaldı...
Hayatını kaybeden maden şehitleri yakınlarının çığlıkları hepimizin yüreğini dağladı.
Arkalarında gözü yaşlı eş, ana, baba, evlat ve kardeş bıraktılar.
Yüz karası değil ekmek parası için yerin yüzlerce metre altında madende şehit olmuş, hayatlarını yitirmiş evlatlarını yetim bırakmış tüm madencilerimizi rahmetle anıyoruz mekanları cennet olsun.
Yazıma Orhan Veli’nin şiiriyle bitirmek istiyorum.
Siyah akar Zonguldak’ın deresi,
Yüz karası değil, kömür karası,
Böyle kazanılır ekmek parası.
Kömürün bulunmasıyla başladı; Zonguldak’ın “Kara Elmas”ı oldu “Kara Yas”ı...
Sevgiyle kalın!