MASKELERİ DÜŞEN ABD VE AB’NİN İKİ YÜZLÜ POLİTİKALARI YİNE GÜN IŞIĞINDA ORTAYA ÇIKTI

Abone Ol

Öteden beri Türkiye’nin Kıbrıs, Doğu Akdeniz ve Kafkasya’da, uluslararası hukuk ve anlaşmalar çerçevesinde sahip çıktığı, ulusal hak ve çıkarlarını gözetme ve koruma girişimleri Avrupa ülkelerini her nedense rahatsız etmiştir. Fransa, Yunanistan ve GKRY’nin başını çektiği Türkiye karşıtlığı, buldukları diğer yandaşlarla birlikte açıkça tırmanışa geçerken, ayrıca AP, AB liderlerine, Aralık zirvesinde Türkiye'ye yaptırım kararı alınması çağrısı yapmıştır. Maraş’ın açılması kararını yasadışı olarak nitelendire rek yaptırımların da sert olmasını talep etmişse de,Türkiye’den Kıbrıs’taki güçlerini çekmesi, BM gözetimindeki Maraş’ı gerçek sahiplerine vermesi,  AB’nin Türkiye’ye karşı birlik içinde hareket etmesi ve Avrupa Konseyi’nden de yaptırım uygulanması çağrısın da bulunmuştur. Bu yöndeki düşmanca tutum içeren Türkiye karşıtı ülkelerin, AB’nin Türkiye’den uzaklaşmasını, Türkiye’ye destek verebilecek ülkelerle de arasının açılmasını açıkça amaç edindiği görülmektedir.Yunanistan Dışişleri Bakanı’nın,Türkiye’ ye silah ambargosu çağrısına karşı çıkan Almanya’ya yönelik sert sözleri buna bir örnektir. Nitekim 10-11 Aralıkta toplanan AB zirvesinden Doğu Akdeniz’ deki sondaj faaliyetleriyle bağlantılı kişi ve kuruluşlara yönelik yaptırım listesinin genişletilmesi kararı çıkmıştır. Yaptırımların kapsamının genişletilmesi ise Mart’ta gündeme gelecek.

                                         *       *        *

Ayrıca bu gelişmelere ek olarak Yunanistan’la BAE arasında bir de savunma anlaşması imzalanmıştır.Anlaşma, ülkelerden birinin toprak bütünlüğü tehdit altına girdiğinde diğeri nin yardımını öngörmektedir.Bu vesileyle BAE’ ne giden Yunan Başbakanı, BAE veliaht prensiyle birlikte,Türkiye’nin Doğu Akdeniz ve Ortadoğu’ daki adımlarıyla Karabağ’ da Azerbaycan’a verdiği desteği hedef alan açıklamalarda bulun muştur.İş bu kadarla da kalmayıp şer kervanına katılmakta beis görmeyen ABD’nin, Dedeağaç’ta ve Girit’te kendisine üsler veren Yunanistan’a olan desteğine bir yenisi eklenmiştir.Türkiye, üretiminde ortak olduğu F-35 programından çıkarılırken, F-35'lere talip olan Yunanistan’a ABD’den olumlu yanıt gelmiştir.ABD’nin şimdilik Mart 2021de 3 adet kullanılmış F-35 savaş uçağı göndere ceği söylenmektedir. Ayrıca ABD’nin Avrupa’yı Türkiye’ye karşı kışkırttığı da tartışılmaz bir gerçektir. Olay bu kadarla da kalmamak ta ABD Savunma Bakanlığı, 2021 mali yılı için YPG/ PKK terör örgütü dahil Suriye' de ABD'nin öteden beri desteklediği güçlere aktarılmak üzere 200 milyon dolar fon talebinde bulunurken, nükleer silahlar ve füze savunma sistemleri için 49,2 milyar dolar talep edilmiştir.Türkiye' nin S-400'leri teslim almasının ABD Hasımlarına yaptırım yoluyla Mücadele Yasası (CAATSA) kapsa mında Rusya ile önemli bir işlem olarak kabul edildiği ve NDAA' nın yasalaşmasından sonra 30 gün içinde Türkiye'de S-400 alımına müdahil olanlara CAATSA yaptırımlarının uygulanmak üzere yaptırım öngören 2021 savunma bütçe yasa tasarısı ABD Senato su’ndan da geçti. Yasa Senato’dan üçte ikiden fazla çoğunlukla geçtiği için Başkan Trump’ın vetosunu etkisizleştiriyor.

                                       *       *        *

Sonuç olarak, konuyu derinlemesine bir tarzda özetle toparlamak gerekirse; küresel güç dengelerinin çoğunlukla başvurduğu günü müzde “The strong crush the weak” güçlünün zayıfı ezmesi olarak nitelendirilen bu durum Ülkemizi beka sorunu ile baş başa getirmiş tir. Dolayısı ile Türkiye’nin karşı karşıya kaldığı bu tablo nedeniy le gerek AB ülkeleri gerekse ABD’nin dostlukla birebir bağdaşma sı mümkün olmayan düşmanca tavırlarının artık sorgulanması zaru reti hasıl olmuştur. Ülkemizin içinde bulunduğu coğrafyadaki jeo politik ve jeostratejik öneminin gittikçe önem arz ettiği de dikkate alındığında; Türkiye için küresel güçlere katılımda bulunan  ittifak lar halinde kıskaca alındığı çemberin zaman içinde gittikçe daraltıl maya başlandığı, özellikle Yunanistan ve Fransa’nın bu yönde koç başı rolünü olabildiğince üstlendiği izlenmektedir.Nitekim Yunanis tan Başbakanı Kiryakos Miçotakis’in,Türkiye ile yaşadıkları anlaş mazlığı,"Türkiye-Avrupa Birliği (AB) anlaşmazlığına çevirmeyi başardıklarını" açıklaması bu durumu açıkça teyitlemektedir. Doğu Akdeniz çerçevesindeki son gelişmede ise Yunanistan’ın, sahadan çekilmezse diyaloğa girmem dediği Oruç Reis Gemisi,AB zirvesi ne kısa bir süre kalmışken,bir evvelki örneğinde olduğu gibi, Antalya Limanı’na dönmüştür. Bu girişim de gerçekte taviz görün tüsü vermektedir. Gelinen bu noktada ABD-AB’den çıkan son kararların gündeme alınarak Türkiye’nin Dış İşleri Politikalarının çok katılımlı siyasi partilerce ortak yapılacak toplantı ile yeniden gözden geçirilerek değerlendirilmesi, bu doğrultuda mutabakat oluşturulacak müşterek kararlarda varılacak konsensüsle izlenecek stratejinin belirlenerek dış işleri konusu ve izlenebilecek savunma doktrinlerine yön verilmesi zarureti doğmuş bulunmaktadır.Çünkü Büyük Kurtarıcı Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün en veciz sözlerinden biri olan” Hayatta en fena şey ikiyüzlülüktür. Gerçek ne olursa olsun ikiyüzlüler, onu temizlik ve saflık görünümüne bürünerek saklamaya çalışırlar ki, bu büyük bir tehlikedir.”ifadesi  açıkça uyarı niteliğindedir.

KAYNAK: Türkiye karşıtlığı tırmanışta ( E.TÜMG.ARMAĞAN KULOĞLU)