Siyasi güç dengelerinin tartışıldığı dolayısı ile zirve yaptığı günümüz şartlarında seçimler için geri sayma başladı. Cumhur ittifakı kesiminde aday netleşirken Milet ittifakı kanadında ise seçim tarihinin açıklan ması şartıyla cumhurbaşkanı adayının açıklanacağı söyleniyor. Mamafih anketlere bakıldığında ise an ketler daha ziyade ağırlıklı olarak Mansur Yavaş’ı işaret ederken; CHP ise altılı masanın seçilebilirlilik kriterine takılan Kemal Kılıçdaroğlu’nu öne çıkarma peşinde. Çok tabii olarak bu tercihin yapılmasında CHP nezdinde özellikle iki risk ortaya çıkıyor; bu risklerden birisi Kemal Kılçdaroğlu’nun CHP dışın da diğer partilerden yeterli oyu toplayıp taoplayama cağı; diğer bir risk ise Kemal Kılçdaroğlu’nun aday olmaması durumunda “seçilememekten korktuğu için aday olmak olmadı” maniplasyonu ile karşı kar şıya kalması durumu.

* * *

Hal böyle iken,Kemal Kılçdaroğlu’nun Mansur Ya vaş ile Ekrem İmamoğlu’nun ortak aday olmasına karşı çıkması ise ayrı bir problem.Çünkü bu kapsam da daha önce değerlendirmede bulunan CHP Genele Başkanı Kemal Kılçdaroğlu Ankara ve İstanbul’da, Belediye Meclisleri’nde çoğunluk değiliz. Belediye başkanlarımız aday olursa AK Parti onların yerine belediye başkanını seçer” demişti ki, bu durum ana liz edildiğinde ağırlıklı olarak bu düşüncesinde ne kadar haklılılık payı var o da ortada. Diğer yönden de İyi Parti Genel Başkanı açık açık söylemese bile CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanlığına aday olmasını istemiyor.Çünkü işin içinde daha evvelki Cumhur başkalığı seçimindeki Cumhurbaşkanı adayı olarak seçime giren Ekmelettin İhsanoğlu’nun olayındaki gibi ters köşe olmak istemiyor.Gerçekte en iyi formül millet ittifakı nezdinde Cumhurbaşkanı adayı olacak kişinin hemen hemen tüm kesimlerin oylarını toplayarak Cumhur ittifakına büyük fark atabilecek kriterleri taşıyan adayın bulunarak titizlikle seçilmesi.

* * *

Bütün olasılıklar bir yana asıl önemli sorun CHP Li deri Kemal Kılıçdarlu’nun söylemlerine de dikkat edildiğinde Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda kendini hazırlama yönüne gittiği izlense de; altılı ma sadaki bileşenlerden Kemal Kılıçdaroğlu için adına şerh konulmasa da “Acaba kazanabilir mi?”endişesi nin olduğu görünüyor. Şunu da belirtmek gerekir ki ayni endişe CHP’nin içinde de kendini gösteriyor. Öte yandan da Cumhur ittifakı adayının netleştiği ka bul edilirse; şu anda görünen o ki, Cumhur İttifakı nın haklı olarak beklentisi olan sıklet merkezi Milet İttifakının adayının belli olmasında yatıyor.Burada zaman zaman gerçekleştirilen kamuoyu anketlerinin ötedenberi tartışılan sonuçları ne kadar belirleyici olabilir? Öncelikle bu sorunun yanıtının net olarak verilmesi gerekiyor.

* * *

olarak,Millet İttifakı içinde halen tartışmaları devam eden ancak dışarıya sızdırılmayan Cumhur başkanlığı adaylığı konusunda yaşanan odur ki, şu ana kadar sağlanmış tam bir mutabakat gözükmüyor. CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun aday olup olma yacağına yönelik bazı belirsizliklerin olduğu da düşü nülürse;ortada içinde bulunduğumuz bu dönemde dört değil altı bilinmeyenli bir denklem çözülmek üzere halen beklemede duruyor. Ancak ayrıca şunu da belirtmek gerekir ki bu denklemin çözüm anahtarı altılı bileşenlerden sadece bir kişide; o da İyi Parti Li deri Meral Akşener.Her ne kadar şu ana kadar altılı bileşende şimdiye kadar bir sorun yaşanmadı ise de; bu durumu altılı bileşende yer alan liderlerin iyi niye ti ile gösterdikleri özveriye bağlamak mümkün. Özet le belirtmek gerekirse; mevcut durumdaki altılı masa da bulunan bileşenlerin geleceğe dair verecekleri her kararın vizyon temelinde belirleyici olması şartıyla Türkiye’nin önündeki problemlerin tümünü ortadan kaldırmaya yönelik anahtar olması; alınacak tüm kar araların isabetle alınması durumunda mümkün olabi lecektir.