Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) İl Başkanı Mustafa Çağlayan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanma süreciyle ilgili açıklama yaptı.
Çağlayan’ın konuyla ilgili açıklaması şu şekilde: “Yani, bu süreci yakından takip ettik. Sizler vasıtasıyla vatandaşlarımızın da doğru bilgilendirilmesi adına takip ettiğimiz konuları birebir paylaştık. Öncelikle, bu konuyla ilgili ilk defa bir basın açıklaması düzenliyoruz. O yüzden konunun başına dönmek lazım. Bu mesele, 2019 ve 2021 yıllarında Cumhuriyet Halk Partililerin şikâyetiyle başlamış. Soruşturma derinleştirilmiş ve bugünkü hâline gelmiş. Her zaman söylüyoruz, şu anda Zonguldak’ta da benzer bir durumla karşılaşıyoruz. Cumhuriyet Halk Partili biri şikâyet ediyor, bir diğeri ihbarda bulunuyor, biri ses kaydı yayınlıyor, diğeri görüntüleri servis ediyor. Rüşveti alan CHP’li, tehdit eden CHP’li, veren CHP’li... Ama onlara göre suçlu CHP’li olmayanlar! Sonra bir bakıyoruz ki Muş’tan, köhne bir bakkaldan yaklaşık 100 milyon liralık tatlı alımı yapılmış. Ne zaman? Soruşturmadan 10 gün önce. İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Muş’taki bir bakkaldan böyle bir alım yapmış! Bu tür şeyler devam edecek, yargı da kararını verecek. Ben onlara şunu söyledim: Hoplamayın, zıplamayın! Vatandaşlar, Zonguldak Belediye Başkanı'yla ilgili soru sordular. Vatandaşlarımızı, özellikle de gençlerimizi sokağa davet ettiler. Ya, senin işin insanları sokağa davet etmek mi? Evet, meydanlar sizin ama sokaklar niye sizin? Son yerel seçimde sokakları temizleyin, güzelleştirin, altyapısını yapın diye size yetki verdiler. Vatandaşlarımız sokaklarda takılıp düşmesin, rahatça yürüyebilsin diye sizi seçtiler. Sokakları kirletin, bağırın, çağırın, ona buna küfür edin diye değil! Kendinize gelin. Önce görevinizin ne olduğunu anlayın. Siz Zonguldak’a hizmet etmekle görevli belediye başkanısınız ama Zonguldak Belediye Başkanı olmanız gerekirken CHP’nin belediye başkanı olduğunuzu bir kez daha kanıtladınız. CHP için çalıştınız, CHP’lileri sokağa davet ettiniz. Meydanda oturacak yer bile ayarlamadınız insanlara, oradan yürüyüşler başlattınız ki üniversiteli gençleri provoke edelim... Ama bunu bile başaramadınız. Sonra da bir Cumhurbaşkanı adayı belirlemek için bir seçim yaptınız, adına ‘ön seçim’ dediniz. Burada bile milleti kandırdınız. Ön seçim, seçim kurulu ile yapılır. Siz ise bir temayül yoklaması yaptınız. Oyu kimin attığı, kimin saydığı belli değil. Rakamlar verdiniz ama tek derdiniz şu: Kendi belediyenizdeki beceriksizliğinizi örtmek için İmamoğlu’nun yolsuzluklarına kılıf uydurdunuz. Böylece oyun oynadınız, park ve bahçelerde günlerinizi, akşamlarınızı geçirdiniz.”
