Birileri ortaya bir şey atıyor(!); öyle gidiyor…
Neymiş efendim?
21 Haziranlar Zonguldak’ın kurtuluşuymuş…
Ne kurtuluşu be birader; hangi kurtuluş?
Nereyi kimden kurtarıyorsunuz?
Bu yörenin daha yakın zamana kadar yaşamış olan canlı tarihleri Fransız İşgali denilen hikayenin bir palavradan başka bir şey olmadığını hep söylediler, söylediler ama yıllarca kimseye anlatamadılar, sonunda da göçüp gittiler bu dangalak dolu dünyadan…
Ereğli işgal edilmiş olabilir ama Zonguldak için bunu söyleyenin tarih bildiği pek söylenemez! Tarihle dalga geçiyordur mutlaka, o zaman da aklî melekelerini bir kontrol ettirmek gerekir, di mi?
Dediğimiz gibi Zonguldak hiç ama hiç işgal edilmedi, o “işgalci” denilen Fransızlar Osmanlı ile yapılan bir anlaşma sonucu buraya geldiler, öyle çıkartma filan yapmadılar, savaş mavaş hiç olmadı…
Sadece birisi bir kuyuya taş attı,
Kimse çıkartamadı, çıkartmaya da uğraşmadı!
Geçtiğimiz yıllarda akıllı bir valimiz tuttu bu konuda bir sempozyum düzenledi, o sempozyumdan da “askeri işgal yoktur, varsa varsa bir ekonomik işgal vardır” gibilerden bir tez çıktı. Ama sonra gelen valiler “kurtuluşa devam” senaryolarına destek verdiler.
Bilemiyorum;
İşgal edilmeyi seven böyle bir kent daha var mıdır bu memlekette; düşman çizmesi altında çiğnenmek, işgal edilmemiş olmanın gururunu yaşamaktan daha mı zevkli, bilemiyorum ama bildiğim tek şey bu konuda mevcut protokolun hiçbir şey bilmediğidir…
İşgalmiş…
Gel de gülme be birader, gerçekleri çarpıtmakta TUİK’i bile solladılar walla…
HAYIRLI OLSUN
Seçime kadarmış, seçilene kadarmış yani;
Söz verilen bayram ikramiyesi, akaryakıta yapılmayan zamlar, maaş artışları, üreticiye destek, çiftçiye teşvik, işsize iş, öğretmene atama, vs. vs. vs. saymakla bitmez…
Daha üzerinden bir hafta geçmeden fossss!..
Zamlar da kol gibi giriyor!
Bir ayda dolar 19 liradan 25 liraya çıktı, yılbaşından bu yana kırmızı et beyaz et fiyatları katlandı. Eti sütü yumurtası öyle…
Pazara gidemiyor vatandaş, simitçiler veresiye satıştan illallah dedi. Bayram geldi karşı mahalledeki akrabaya gidecek yol parası yok. Eskiden kapıya gelen çocuklara para verilirdi o da iptal şimdilerde…
Zamlar domino taşı etkisi yapıyor, peş peşe geliyor, vurduğu yeri yıkıp da geçiyor… O sokakta gördüğünüz gülüp oynayanların hepsi kafayı yemiş cinsinden, işi psikopata vurmuşlar artık.
Hayırlısı olsun,
Biz böyle bir yaşam tarzına layıkmışız demek ki, hiçbir şey koymuyor da; “enflasyonu tek haneye düşüreceğiz” demiyorlar mı, bir Allah’ın kulu da çıkıp “niye patlattın enflasyonu o zaman” veya “22 yıldır ne iş yapıyorsun” diye soramıyor mu, işte adama bu koyuyor!..
BİR EREĞLİDİR GİDİYOR
Zonguldak iki çocuk babası olduktan sonra üçüncüye de hamile kalması için çok masaya(!) yatırıldı; yatırıldı ama bir türlü beceremediler şu gerdek işini.
Şimdi yine aynı havalar;
“Ereğli il olsun!..”
Olsuuuuun…
Peki il olunca n’olcak? Kafa kâğıdının rengi mi değişecek? Maaşın mı artacak? Madalya mı takacaklar bi yerine?
Sadece Posbıyık terfi edecek,
İlçe müdürleri il müdürü olacak,
İlçe Spor kulüpleri il takımlığına yükselecek,
Birileri de hava atacak,
Evet, güzel, ama artan fiyatlar ve hayat pahalılığı vs. gibi işler nasıl olacak?
GARİP AMA GERÇEK
-Üç dört yıl önce millet bahçelerinde bedavadan çay – kek hayali kuranlar şimdi evdeki çaydan da oldular…
-Pazardan soğanı 15 liraya satın alanlar, mecliste 5 liraya kuzu pirzola yiyenleri savunuyor…
-Bir tuhaf sakallarıyla, dökülen kılık kıyafetleriyle, kadına hor bakan düşünceleriyle karşımıza geçip evrim teorisine karşı çıkanların bu durumları henüz kendi evrimlerini tamamlayamadıkları gerçeğiyle paralellik oluşturmaktadır…
-600 kişilik camilerde 60 kişi bile bulunmazken 30 kişilik sınıflarda 60 öğrenci bulunması, ülkede cami yerine okul yapılması gereğinin bir göstergesidir…