OECD’YE GÖRE; 2021 YILI DAHA PARLAK GÖRÜNSE    BİLE İYİLEŞME KADEMELİ ŞEKİLDE GERÇEKLEŞECEK

Abone Ol

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) haftanın ikici  günü, dünya ekonomisinin gelecek yılın sonuna kadar salgın öncesi seviyelerine geri döneceğini söylerken bu iyileşmenin ülkeler genelinde düzensiz olacağını ve dolayısıyla büyük risk lerin devam edeceğini vurgularken;ekonominin durumu hakkın da yayınladığı son raporda ise OECD, koronavirüs aşılarındaki ilerlemenin, pandeminin başlamasından bu yana ilk kez görünü  mün iyileştiği anlamına geldiğini açıkladığı görüldü. Bu arada virüs enfeksiyonlarını birçok büyük ekonomiden daha iyi kontrol altına alan Çin, bu ekonomik iyileşmeye öncülük edecek ve önümüzdeki yıl küresel büyümenin üçte birini oluşturacak. OECD, Avrupa, Japonya ve ABD’nin geride kalacağını, pek çok yoksul ülkenin, özellikle turizme güvenenlerin zarar görmeye ve uluslararası yardıma ihtiyaç duymaya devam edeceği de kayda geçerken,Kurum küresel ekonominin bu yıl yaklaşık %4,2 oranında küçüleceğini ve 2021’de aynı oranda toparlanıp ertesi yıl, yaniaşılama kampanyaları, uyumlu sağlık politikaları ve hükümetin mali desteğinin, bu yıl %4,2’lik bir düşüşün ardından 2021’de küresel GSYİH’yı% 4,2 artırması bekleniyor. 2022’de de küresel ekonominin %3,7 büyüyeceğini tahmin ediyor. Kurum’a göre aşılar hızlı bir şekilde hayata geçirilirse, güveni artırarak ve belirsizliği azaltırsa iyileşme daha güçlü olacak.

       *        *         *

Gerçekte OECD tarafından mevcut görünüme bakıldığında, ”hem yukarı hem de aşağı risklerle son derece belirsiz olmaya devam ediyor. Olumlu tarafta, verimli aşılama kampanyaları ve ülkeler arasında daha iyi işbirliği, aşının dünya çapında dağıtımını hızlandırabilir. Tersine, virüsün birçok yerde yeniden canlanma sı, hükümetlerin, özellikle etkili aşıların dağıtımı yavaş ilerlerse, ekonomik faaliyet üzerindeki kısıtlamaları tekrar sıkılaştırmaya zorlanabile ceğini hatırlatıyor. Aşı dağıtımı veya ikincil etkiler hayal kırık lığı yaratırsa, güven sarsılır. Ekonominin zarar görmesi şiddetli olabilir ve bu da küresel yayılmalarla birlikte kırılgan ülkelerin ve şirketlerin finansal kargaşa riskini artırabilir.” Değerlendirmesi yanı sıra;pandemi dünya çapında ülkelerin sosyo-ekonomik dokusuna zarar vermiş olacak. 2022’de birçok ülkede çıktının kriz öncesi beklentilerin %4 ila 5 altında kalacağı tahmin ediliyor ve bu da pandeminin önemli kalıcı maliyetlerini artırıyor. En savunmasız olanlar orantısız bir şekilde sıkıntı çekmeye devam edecek. Daha küçük firmalar ve girişimcilerin iflas etme olasılığı daha yüksek. Pek çok düşük ücretli çalışan işini kaybetmekte ve sadece işsizlik sigortası kapsamına giriyor çünkü yakında yeni iş bulma beklentisi zayıf. Yoksulluk içinde yaşayan ve genellikle sosyal güvenlik ağları tarafından daha az korunan insanlar durumlarının daha da kötüye gittiğini izlemekteler. Daha az varlıklı geçmişe sahip çocuklar ve gençler ve özellikle daha az nitelikli yetişkin işçiler, potansiyel olarak uzun süreli hasarlarla birlikte, evden öğrenmek ve çalışmak için mücadele etmek zorundalar.” Şeklin  de yorumlanıyor.

      *        *         *

Sonuç olarak, OECD’nin raporunun son kısmında;”Hükümet lerin, virüsten ve ardından gelen tecritlerden en çok etkilenen insanları desteklemeye devam etmesi gerektiğini ve hükümet lerin ekonomileri tekrar sağlığa kavuşturma çabalarının etkisini en üst düzeye çıkarmak için küresel iş birliğine şiddetle ihtiyaç duyulduğu vurgulanırken,Daha yüksek ve daha adil bir büyüme sağlamak için konuşlandırılırsa, politika aktivizminin bir endişe kaynağı olması gerekmez. Kapsamlı mali destek, kamu borç seviyelerini rekor seviyelere çekiyor, ancak borcun maliyeti rekor düzeyde düşük. Görünüşün çarpıcı bir özelliği, mali desteğin kapsamı ile ortaya çıkan ekonomik performans arasında korelasyon olmaması ve bu da hepsinin akıllıca kullanılmadığını düşündürmekte. Politika yapıcılar için en az üç öncelik olmalı. Birincisi, eğitim, sağlık, fiziksel ve dijital altyapı gibi temel ürün ve hizmetlere yatırım yapmak.İkinci olarak, yoksulluk ve gelir eşitsizliğindeki artışı kalıcı olarak tersine çevirmek için kararlı adımlar atmak. Üçüncüsü, uluslararası işbirliği: Dünya, küresel bir krizi tek ülkeli ve içe dönük eylemlerle çözemez.” Şeklinde  özetlenerek; popilizmin geldiği noktada siyasi ayrışma yerine bütünleşmenin hakim kılınması öngörüldüğü veçhile; mevcut pandemi döneminin en az risklerle atlatılabilmesi için daha yüksek daha adil büyümenin temini yönünden krediler yoluyla     gerek iç gerekse küresel anlamda yapılacak yardımların tamamı    nın mali desteğin kapsamı ile ortaya çıkan ekonomik performans arasında mutlak şekilde korelasyon olup olmadığına bakılarak buna göre kapsamlı inceleme sonrası kredilerin yerli yerinde dağıtılmasında büyük yarar bulunmaktadır. Çünkü bu anlamda      yapılacak uygulama şekli ile kaynakların yerli yerinde kullanıl   ması söz konusu olduğu kadar; dağıtılan kredilerin geri dönüşü     münün daha kolay sağlanabilmesi de bir o kadar daha da  kolaylaşacaktır.