Turhan açıklamasında, “Zonguldak ve Batı Karadeniz Bölgesi’nin köy yaşamına ve tarımsal üreticilerine karşı akıllara ziyan bir politika izleniyor. Zonguldak köylüsü adım adım kendi toprağından itiliyor. Yapılmak istenen nedir? Kendi toprağında üretici konumunda olmak mı, yoksa başkasının emri altında açlık sınırında yaşamak mı” diyerek şunları söyledi:
“Birinci sınıf tarım arazileri yok edilerek betonlaşma artarken, köylerde plansız şehirleşme çalışmaları gizli kapaklı, hızla ilerliyor. Vadi bölgesinde köylerin mahalleye dönüştürülme çalışmalarına hız verildi. Şehirleşme politikaları adı altında bölgede TARIM’A ihanet süreci başlatıldı. Referandum organizasyonlarının arkasındaki kişiler ile bu ihanet süreci hızla ilerletiliyor. Taşımalı eğitim ile okulların kapatıldığı köylerimizde, özellikle de Çaycuma ilçemizdeki köylerde tarım arazilerine birileri göz dikmiş durumda. Köylümüze sesleniyorum: Toprağınıza Sahip Çıkınve tehlikenin boyutlarının farkında olun!
Zafer Partisi iktidarında köy hayatını yeniden cazip hale getireceğiz. Köy okullarını açacak, tarım destek politikalarını ivedilikle uygulayarak bölgemizin kalkınmasını sağlayacağız. Devlet Planlama Teşkilatı’nı yeniden kurarak 12 yıllık kalkınma planlarını devreye alacağız.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün köylerimizin ve köylümüzün değerine ışık tutan, hepimizin yakından bildiği uyarılarını bir kez daha hatırlayalım. Köylü milletin efendisidir. Saban tutan el, kılıç tutan elden üstündür. Ulusal ekonominin temeli tarımdır.
Atatürk, “Köylü milletin efendisidir” sözünü, ilk kez 1 Mart 1922’de Büyük Millet Meclisi’nde dile getiriyor ve açıklamasını şöyle tamamlıyor: “Türkiye’nin gerçek sahibi ve efendisi, gerçek üretici köylüsüdür. O halde herkesten daha çok refah, mutluluk ve servete müstahak ve layık olan köylüdür.
Zonguldak köylerinde refahı ve tarımı yeniden tesis edeceğiz. Zafer Partisi Kalkınma Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Alagöz hocamız veTarım Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Lütfü Şahsuvaroğlu Bey ile sürekli istişare halinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Uzun yıllardır görmezden gelinen Zonguldak ve Batı Karadeniz Bölgesi, Zafer Partisi için çok önemli konumdadır.
4 Deniz 4 Bölge Projesi’nin en başında bölgemiz bulunmaktadır. Sanayinin olduğu yerde tarım olmaz diyen kara cahillerin aksine, dengeli kalkınma politikalarıyla bölgemizi hep beraber bambaşka bir çehreye kavuşturacağız.
Sizlerin teveccühü ile gerçekleşecek Zafer Partisi iktidarında, derhal devreye alacağımız tarım seferberliği kapsamında, çiftçimizin ihtiyacı olan bütün girdileri temin edeceği ve ürününü pazarlayabileceği destek sistemi kurulacaktır. Üreticilerimizin tarlasında üretime devam edebilmek için sürdürülebilir bir tarımsal faaliyet zincirine, güvenceye ihtiyacı var.
Bunun için öncelikle tarımsal girdileri ucuza temin etmesinin önündeki bütün spekülatif engellerin ortadan kaldırılması şarttır. Tarım seferberliğinin ilk yılında üreticilerin her türlü tarımsal girdiye erişimi kolaylaştırılacaktır.
Zafer Partisi bunun için ÜÇ AŞAMALI PROGRAM öneriyor. Tarımın Organizasyonu - Üretmek iste, Tarımsal Sanayinin Organizasyonu – Verimli şekilde üret, Pazarın Organizasyonu - Müşteri bul, kazanç sağla.
Tarım seferberliği yılında ekilmedik, sulanmadık tarla kalmayacak. Toprak ve su kaynakları korunup sürekli geliştirilecektir. Üretici örgütlenmesi tamamlanarak, tek bir çiftçimiz bile kendisini kimsesiz hissetmeyecek. Zafer Partisi ile yalnız değilsin!
Tarım seferberliği yılında köyleri muhafaza eden ve tarımsal faaliyete devam eden her köylümüz, başta köyün ve çiftlik hayatının garantisi olan üretici kadınlarımız sigortalı olmalı, köyde yaşayan her kişi Tarım işçisi sayılmalı ve bir üretim seferberliği başlatılmalıdır.
Türk Milleti, yıllardır durum tespiti yapıp duran siyasetçilerden bıktı. Çözüm odaklı siyaseti, tok karın ve mutlu yarınlar için donanımlı yeni yüzleri ve sürdürülebilir, kalıcı politikaları ile sadece Zafer Partisi ümit veriyor. Köylü milletin efendisi olmayı ve Zafer’ini hak ediyor.
Başta Çaycuma ilçemizde köyleri mahalleye dönüştürtme referandumlarına artık bir son verilmesi gerekmektedir. Her halükarda, bölge için köylülerimizin bilinçlendirilme çalışmaları İl Başkanlığımızca başlatılacaktır. Değerli köylümüze bir kez daha sesleniyoruz: Toprağınızı dolayısıyla geleceğinizi satmayın! Türkiye'nin ve bölgenin geleceği sizlerin elinde yükselecek”
