Eğitim Sen Zonguldak Şubesi eşit işe eşit ücret istedi
Eğitim Sen Zonguldak Şubesi Yönetim Kurulu yazılı bir basın açıklaması yaparak bazı beklentilerini dile getirdi.
Yapılan açıklama özetle şöyle:
Yıllardır ekonomik, sosyal ve özlük haklarımıza yönelik taleplerimiz, insanca yaşam ve insan onuruna yakışır ücret taleplerimiz siyasi iktidar tarafından görmezden gelinmektedir. Siyasi iktidar ve Millî Eğitim Bakanlığı (MEB) öğretmenlerin ve eğitim emekçilerinin, çalışma ve yaşam koşullarına ilişkin sorunlarına kalıcı çözümler üretmek yerine Öğretmenlik Meslek Kanunu (ÖMK) üzerinden eğitim emekçilerine yönelik ayrımcı ve adaletsiz uygulamaları hayata geçirmiştir.
ÖMK ile öğretmenler arasında halen var olan aday, sözleşmeli, kadrolu, ücretli öğretmen ayrımlarına yenileri eklenmiştir. Eğitim sisteminin rekabetçi ve eleyici yapısına öğretmenlik mesleği de ‘uzman öğretmenlik’, ‘başöğretmenlik’ gibi yeni statüler üzerinden dâhil edilmiş, aynı derece ve kademedeki öğretmenlere yönelik farklı ücretlendirme politikası sonucunda iş yerlerimizde huzursuzluk belirgin şekilde artmıştır.
Türkiye'de aynı işi yaptıkları halde farklı statü ve maaş kaleminde çalışmak zorunda kalan, bu kadar farklı ve dengesiz ücretlendirme uygulaması yapılan ikinci bir meslek grubu bulunmamaktadır. Eğitim emekçilerinin ekonomik sorunlarına çözüm üretmeyen, öğretmenler arasındaki ayrımcılığı ve eşitsizliği derinleştiren ve eşit işe eşit ücret ilkesini ortadan kaldıran ÖMK sonrasında, aynı işi yapan öğretmenler arasında ciddi ücret eşitsizlikleri ortaya çıkmıştır.
Eğitim Sen olarak 14 Mayıs seçimleri sonrasında oluşacak yeni hükümetten taleplerimiz şu şekildedir:
ILO-UNESCO ortak metni olan Öğretmenlerin Statüsü Tavsiyesi’ ni esas alan yeni bir meslek kanunu hazırlanmalıdır.
Kamuda en düşük maaş yoksulluk sınırı üzerinde belirlenmelidir.
Mevcut ücret farkları derece ve kademe gibi kriterler dikkate alınarak, ‘eşit işe eşit ücret’ ilkesi doğrultusunda düzenlenmelidir.
Kamuda maaşlar başta olmak üzere, ekonomik, sosyal ve demokratik hak ve özgürlüklerimiz siyasi iktidarın ya da Cumhurbaşkanı’nın insafına bırakılmamalıdır.
Sendikalarımızın ilk kurulduğu yıllardan bu yana temel talebimiz olan grevli toplu sözleşmeli sendika hakkı yasal güvence altına alınmalıdır. Haber Merkezi