Bir süredir gündemde olan TTK’nın geleceği konusunda ekonomi, hazine ve maliyeden sorumlu bakan Mehmet Şimşek’in her an yeni bir uygulamayı başlatarak kurumu bölük pörçük ya satması ya da özelleştirmesi bekleniyor.

TTK’nin özelleştirilmesi ile birlikte mal varlığı ile envanterinin de elden çıkarılması bir gerçektir. Bu durumda kurumun limanı, yönetim binaları, Fener mahallesi ile bölgelerdeki gayrimenkulleri, araç parkı, karayolları ile demiryolları üzerlerindeki intifa hakları vs. ne varsa gider.

Bu şekildeki bir özelleştirmenin de asıl nedeni herkesin kabul ettiği gibi pahalı ve demode üretimdir. İstendiği kadar norm kadro hesapları yapılsa, işçi alınsa bile üretim maliyeti düşmeyecek, miktarı da artmayacaktır. Ekonomideki basit bir tabir ile bu inek bu kadar süt vermektedir.

Mithatpaşa İlkokulu öğrencilerine kavuşuyor Mithatpaşa İlkokulu öğrencilerine kavuşuyor

İktidarın TTK’nın özelleştirilmesi ya da parça parça satılması konusundaki kararlılığını görmeyen, anlamayan yerel muhalefet de devekuşu gibi kafasını kuma gömmüş ve hala “yapamazlar, edemezler, biz Ankaralara yürümüş bir neslin evlatlarıyız” gibilerden romantik yaklaşımlarla bazen tek kişilik bazen de iki kişilik bir tiyatro eserini sahneye koyma provası yapmaktadır. Anlamı belirsiz bir “örtülü özelleştirme” cümlesi ortaya atılmıştır. Oysaki özelleştirmenin ekonomi lügatinde örtülüsü olmaz. Mantıktaki “üçüncü halin imkânsızlığı prensibi” gibi özelleştirme ya vardır, ya yoktur. Yani bu konunun bir üçüncü hali yoktur!

Gelinen bu aşamada yine Zonguldak’taki muhalefet temsilcilerinden cılız sesler çıkmakta, anlaşılmaz nedenlerle bunlar iktidar partisinin bu konudaki vurdumduymazlığını görmezden gelerek suya tirit söylemlerle vakit geçirmekte, İktidar partisinin yerel unsurlarına tek bir kelime etmeye çekinmekte ve onları Zonguldak ve TTK için göreve davet edememektedirler.

Sırf “adet yerini bulsun, haftalık basın açıklaması veya boş geçmeyelim” gibi düşüncelerle yapılmış olan talihsiz basın açıklamaları Zonguldak’taki muhalefet partisinin de gücünü göstermez, aksine anlamadığı konuda ahkâm kesenlerin bulunduğu sözde bir merkez olarak kamuoyu eleştirilerinin alaycı yaklaşımlarındaki yerini alır.

Böyle durumlarda da iktidar partisinin yerel mensupları muhalefet partininim temsilcileriyle kedinin fareyle oynadığı gibi oynar…

Muhabir: Sermet Aksu