Piyasalardaki finansal kırılganlığın geldiği nokta da Merkez Bankası’nın politika faizini %14 lerde tut ma stratejisini etkin kılma adına parasal sıkılaş tırmayı daha ileri noktaya getirmek için Merkez Banka sı, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) ile Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın aldığı makroihtiyati önlemlerle yapılan parasal sıkılaştırma tüketici kredilerinde de kendini göster meye başladı.Öyleki,Merkez Bankası’nın son Para Politikası Kurulu (PPK) toplantı metninde de makroihtiyati önlemlere krediler kanalı da dahil edildi ve gerekirse ek önlemler alınacağı açıklandı. Tüketicilere ihtiyaç kredisi taleplerinde imzalatılan döviz, altın, kripto varlık gibi alımlarda kullanmayacağına dair belgenin yanı sıra artık ‘nereye harcayacağı’nın detaylı açıklaması isteniliyor.
* * *
Konuyla ilgili gelinen son noktada ihtiyaç kredisi miktarı 50 bin lira olsa bile bankalar düzenleyici kurumlardan gelen telkinler doğrultusunda maaş müşterisi olmayan kredi talep eden tüketicilerden 3 aylık imzalı maaş bordrosu bile talep ediyor. Hatta bankalar kredili mevduat hesabı (KMH) limit artırımlarında da müşterilerinden elde edile cek yeni kaynağın dövize, altına veya kripto varlı ğa harcanmayacağına dair imzalı söz bile istenebiliyor.bankaların ihtiyaç kredisinde uyguladıkları bu durum, kredili mevduat hesaplarındaki limit artışlarında da yaşanıyor. Maaş müşterisi olduğu bankadan KMH hesabında limit artırımı talep edildiğinde onay formları arasında tıpkı ihtiyaç kredisi çekerken imzalatılan “döviz, altın, kripto para almayacağım” sözü yer alıyor.Halbuki banka lar daha önce KMH limiti artışlarında böyle bir belge talep etmiyorlardı.
* * *
Çok tabii olarak iş bu kadarla kalmıyor;Finans mana Erişim İstişare Toplantısı, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı RifatHisarcıklıoğlu’nun ev sahipliğinde,Türkiye Banka lar Birli ği (TBB) Başkanı ve Ziraat Bankası Genel Müdürü Alpaslan Çakar, Halkbank Genel Müdürü Osman Arslan ve Vakıfbank Genel Müdürü Abdi Serdar Üstünsalih’in katılımıyla TOBB İkiz Kuleler Konferans Salonu’nda gerçekleştirilentoplantı da konuşan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı (TOBB) RifatHisarcıklıoğlu’nun, “Firmalarımız bankalardan talepettikleri kredileri alamıyorlar, kredi alanlara ise çok yüksek faiz oranları uygulandığı görülüyor”değerlendirmesi gerçekte her ne kadar çift rakamlı yüksek enflasyon ortamında olsak bile zaten finansal kırılganlığın pençesinde ayakta kalma savaşı veren firmaların kredi taleplerinin bankalarca geri çevrilmesinin daha çok iflasları tetikleyebileceği çok açıktır.
* * *
Sonuç olarak,Hisarcıklıoğlu’nun özellikle “İşlet me sermayesi kredileri, özellikle KOBİ’lerin faali yetlerini sürdürebilmesi için kritik hale gelmiştir. En büyük sıkıntıyı finansa en çok duyarlı olan kü çük ve orta ölçekli işletmelerimiz yaşamıştır” şek lindeki ifadesine bakılırsa;devasa boyuttaki büyük şirket ve holdinglerin ayakta kalıp yaşayabilmesi için; KOBİ’lerle küçük ve orta ölçekli işletmelerin yaşamalarına imkan verebilecek her türlü imkanın sağlanması büyük önem taşımakla birlik te; aksi durumda bahse konu küçük ve orta ölçekli şirketlerin kepenk kapatması halinde zincirleme yansıma yaparak domino etkisi yaratacağı ortadadır. Hadiseye bu yönden yaklaştığımızda; söz ko nu toplantıda söz alan TBB Başkanı ve Ziraat Bankası Genel Müdürü Alpaslan Çakar’ın üzerin de mutabık kaldığı;“Banka olarak da tüm bankacılık sektörü adına da şunu rahatlıkla söyleyebilirim: Sizin kaybettiğiniz benim kazandığım bir ortamın bana bir menfaati yok. Benim bilançom iyi, benim karım iyi ama siz kaybediyorsunuz, hiç bir anlamı yok. Siz kazandıkça ben kazanabilirim. Sizin bilançolarınız iyi oldukça benim bilançom iyi olabilir. Reel sektör ve finansa sektörü işbirliği içinde, dayanışma içinde olmak zorunda.”şeklindeki ifadelerine hak vermemek mümkün değil.