Genel olarak;temel görev,dürtü ve araçların tutarlılığını test edebilmek için sadece şu soruları sormak yeterlidir;”Çalışma larımzın temelinde yatan görev nedir?Hangi dürtülerle çalışı yoruz?Hangi araçları kullanıyoruz?Bu üç unsur birbiriylr de uyumlumudur? Buradaki temel önerme tabii ki şudur;Soylu bir misyon,değerli dürtüler ve dürüst yöntemler ile araçlar bir araya geldiklerinde ortaya iyi sonuçlar çıkarırlar.B önermenin tersi de son derece geçelidir.Kötü misyonlar kötü dürtüler ve kötü araçlar daha da yüksek bir sahtelik düzeyi oluştururlar ve ilerleme sanılan şeyin aslında tartışmasız bir gerileme olduğu eninde sonunda ortaya çıkar.Burada sahteliğin temel nedenle rinden biri,temel görev,dürtü ve araçalr arasında herhangi bir tutarlılık bulunmamasıdır.Tutarsızlığın fazlasıyla öne çıktığı durumlarda birçok ters sorun ortaya çıkar ve bunlar söz konu su yapı ve içindeki henüz sağlam olan öbür dokulara oargan lara da bir kanser gibi sıçrayarak yayılır.Çok geçmeden de te mel görev,kullanılan araçları haklı göstermeye çabalar;araçlar güç kazanıp öne çıkarak misyonu aşmaya başlar;dürtüler kir lenir,iyi niyetler ile hünü kuruntular gerçek nedenlerin yerini almaya başlar.Bunları ardından,önceliğin yerine kestirme ola nı,yeniliğin yerine taklit olanı,karakterin yerine göstermelik olanı,,özün yerine biçimi,yetkinliğin yerine rol yapmayı,araş tırmanın yerine bahane bulmayı,insanları eğitmenin ve ürünle ri geliştirmenin yerine halkla ilişkiler ve reklam kampanyala rını koymaya başlarız.
* * *
Bu kapsamda mesleki standartlara el attığımızda ise; her mes leğin kendi standartları vardır ve bunlar o meslekte sahteliğin belirlenmesi amacıyla kullanılabilirler.Eğer bir aday ya da fir ma çizginin dışına çıkarsa,ipuçları toplamak için bir Sherlok Holmes olmak olmanız gerekmez.Size tek gereken,yakındığı nız performansla ilgili karara varabilmeniz için kullanabilece ğiniz bazı standart ve ağırlık ölçütlerdir.Eğer ölçtüğünüz kişi ya da kuruluş bu standart ölçütlere uymuyorsa kusurludur.
Mamafih yalnızca pedrformansınıza göre bir pay aldığınız do ğal çevrede,sahteliği ayırt etmek oldukça kolaydır.Ancak ya pay bir toplumsal ya da siyasal ortamda sahteliği belirleyebil mek çok daha güçtür.Çünkü kullanabileceğiniz pe az güveni lir ölçüt bulunur.Hiç gerçek standart yoktur;böyle olunca da sahtelikler suyun üstündeki gibi rahat rahat yüzer,gezer ve suç lu bile olsa,yıllarca kaçak yaşayabilir.Kullanılabilen kişiler,yö netim adına daha büyük zararlar verebilecekleri yüksek makam lara atanabilirler.Bu gibi ortamlarda liderler ve izleyicileri kü çük ipuçlarını ve minik kanıtları birer birer toplayıp bir araya getirmek,sayısız parçayı sabırla yerli yerine oturtup bilmeceyi mutlaka çözmek zorundadırlar.
* * *
Günümüz yaşamında örneklerini çoğunlukla gördüğümüz kül tür aşındığı zaman,insanlar kaliteyi nelerin oluşturduğunu anla ma yeteneklerini de yitirirler. Örneğin insanlar supermarkette taze elmaların,portakalların,armutların önünde durmadan geçer; yapay tatlandırcılarla üretilmiş olan hayvan biçimli şekerlerin alındsığını görürüz.Böyleleri iş yaşamında da,yaratıcı,yenilikçi,
Ve verimli işçileri görmezden gelip;Tanrı’nın on yılda bir yarat tığı yeteneklerden fazlasını bir günde yok eden kısır yöneticileri her nasılsa liyakat ve yeterliliğine bakmadan terfi ettirdikleri iz lenir.Oysa işletme fakültelerinin kuruluş amacı insanlara genel bir yöneticilik eğitimi vermek ve iş yaşamında bu genel yönetim cilerin,üstelik de çoğu kez yüksek mevkilerde,başarısız olmaları nı sağlamaktır.Bunun altında ise,işletme yönetimi yüksek lisans dercesini patronların yanlış algılaması yatar.Fakat ekonomilerin ve toplumların köklerini anlayamadığımız takdirde,yanlızca yap raklarla oyalanırız.Nedenleri ile sonuçları,kökleri ile meyveleri birbirinden ayıracak olursak,ormanları da anlayamayız.Sayısız borsa simsarının,mali analistin,bir yığın işletme masterının ve de neyimli yöneticinin başarısızlık öykülerini incelediğimizde karşı nıza hiçbirinin para,hisse senedi ve tahvillerin sadece doğa yasa larına ve tarım ilkelerine bağlı biçimde ve birbiriyle uyum içinde çalışıp üreten insanların yarattıkları ekonomik değerin birer sim gesi olduğunu anlamadıkları gerçeği çıkar.
* * *
Sonuç olarak,eğer insanlar,haklı olarak ya da haksız olarak,üst yö netimin dürüst davranmadığını algılarlarsa,kendi dürüstlüğe aykırı davranışlarını da yerinde bulup onlar için kolayca bahaneler uydura bilir ve kopya çekmek,çalmak,rüşvet almak,kendi yetkilerini kötü ye kullanmak gibi birçok olumsuz normlar geliştirebilirler.Bu norm larda bir kez kurumsal kültür içinde kök saldılar mı,artık birer tabut çivisi haline gelirler.Ahlâk doğrultusunda düşünüp değerlendirme nin yerini kolayca bahaneler bulmak alır;tutarlılığın yerini de kolay cılık.Hadiseye bu açıdan baktığımızda;her durumu da kendi koşul ları içinde ele alıp en iyi sonucu hangisi verecekse onu seçen insan lar,genelllikle daha az dürüst olma eğilimindedirler.Uzlaşma gerek tiren konumlara yerleştirildikleri takdirde,bu tür insanlar kolayca özel çıkarları ve kişisel arzularının peşine düşebilirler.İnsanları du ruma göre davranmaktan yanlızca iki şey alıkoyar; ya kararlarında ahlâk ilkelerini temel alıp davranışlarını buna göre düzenlemek,ya da sıkı iş kurallar ve mekanizmalarla denetlenmek. Neticede yanlış yapılmış,ya da yetersiz haritalara bağlanıp deniz aşırı yolculuğa çık mak da yanlış yerlere götürecektir bizi.İşte bu işletme yönetememe okullarından mezun olanların kendilerini paragöz eğitime ve durum sal ahlâka kaptıranların acıklı kaderi de ortadadır.
KAYNAK: Beyond Counterfeit Leadership (Ken Shelton)