Zonguldak

Sadece Zonguldak için değil Türkiye için uyarı: “O hastalık artıyor!”

Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cumhur Aydemir: "Çocuklarda beşinci hastalık annemi krizine yani kandaki kırmızı hücrelerin yıkılması ile giden ağır anemi krizlerine yol açabilir. Bu da kalp yetmezliği tablosuna yol açabiliyor."

Abone Ol

Halk arasında "Tokatlanmış yanak sendromu" olarak bilinen, vücutta ateş ve döküntüye neden olan ve çocuklarda sıklıkla görülen beşinci hastalık ile ilgili yakın temastan kaçınılması, bu virüsü barındıran çocukların okula gönderilmemesi önerildi.

Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi (BEÜ) Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cumhur Aydemir, beşinci hastalığın bir virüs enfeksiyonu olduğunu belirterek, 5-15 yaşlarındaki çocuklarda daha sık görüldüğü anlattı.

“YAKIN TEMAS ENGELLENMESİ EN ÖNEMLİ ÖNLEM”

Özellikle okul çağı çocuklarda, içerisinde bulunduğumuz mevsimde sıklığın arttığını ve "Kızıl" gibi bazı döküntülü hastalıklarla karıştırılabildiğini aktaran Aydemir, "Bulaşıcılığı, özellikle solunum sekresyon yoluyla, ağız mukoza ve göz gibi bölgelerden çıkan sekresyonlarla bulaşır. Daha çok kalabalık ortamlarda yani okul, kreş gibi toplu yaşanılan yerlerde yuvalarda daha çok karşılaşılan ve belli dönemlerde salgın yapabilen bir hastalıktır. Toplu yaşam koşullarının olduğu bölgelerde, özellikle kovid pandemisinden dolayı biliyoruz ki en önemli şey el yıkama ve yakın temasın engellenmesi. Özellikle hem kreşler için hem okullar için ailelerin hasta çocukların okula gönderilmesinin azaltılması en önemli yollarından biri. Çocukların okula ve kreşe gitmemesi bu açıdan yapılabilecek en doğru uygulama. Tabii aile içerisinde temasta önemli. Bulaşıcılığı yüksek bir hastalık. Daha önce geçirmemiş herkese bulaşabiliyor. Bu açıdan yakın temas engellenmesi en önemli önlem." dedi.

“SON ÜÇ AY İÇERİSİNDE DAHA SIK KARŞILAŞTIĞIMIZI GÖRÜYORUZ”

Türkiye genelinde sıklığı artan bir hastalık olduğuna dikkat çeken Aydemir, Biz daha çok küçük bebeklerde altıncı hastalık dediğimiz hastalığı, okul çağı çocuklarda da diğer virüs enfeksiyonlarıyla, bakteriyel enfeksiyonlarla karışabilen beşinci hastalığı son üç ay içerisinde daha sık karşılaştığımızı görüyoruz. Özel olarak net bir neden olmamakla birlikte, bu virüs genellikle bağışıklık sisteminin baskılandığı kış aylarında daha çok karşılaşıyoruz." şeklinde ifadelere yer verdi.

“KALABALIK ORTAMLARDAN UZAK TUTMAYA ÇALIŞIYORUZ”

Okul çağından, ergenlik dönemine kadar tüm çocukların beşinci hastalığı geçirmelerini beklediklerini ifade eden Aydemir, tedavisinde net bir laboratuvar yönteminin olmadığını aktararak, şunları kaydetti:

"Klinik bulgularla tanı koyuyoruz. Her çocukta da ateş görülmeyebiliyor. Özellikle bir klinik bulgular bizim açımızdan ayırt edici. 'Tokatlanmış yanak' olarak adlandırıyoruz tıbbi olarak. Genellikle yanaklardan başlayan ve gövde yayılan dantela tarzı döküntüler, ateş, hastalığın bir sonraki döneminde eklemlerde ağrı, kızarıklık, şişlik gibi bulgularla da karşımıza çıkıyor. Genellikle 3-5 günlük dönemlerden sonra, bazen 7 gün ve daha uzun süren ateşle de görülebiliyor. Ama ateş her hastamızda da karşımıza çıkmayabiliyor. Diğer hastalıklarda olduğu gibi 39 ve üzeri ateşlerle karşılaşmıyoruz. Genellikle 38,5 dereceye varan ama 3-5 gün süren ateş bu hastalığın en önemli bulgusu. Bir virüs enfeksiyonu olduğu için spesifik özel bir viral enfeksiyon tedavisi yok. Genellikle çocuğun ateş semptomlarını ateş düşürücülerle düzeltip, evde istirahat, bulaşıcılığı azaltmak için de kalabalık ortamlardan uzak tutmaya çalışıyoruz. Döküntülerin özelliklerinden biri kaşıntılı olabiliyor. Bu kaşıntıyı azaltacak, rahatlatacak ilaçlar kullanabiliyoruz. Bir de döküntüyü ve şikayetleri artıracak, özellikle sıcak banyo, aşırı lif uygulaması veya güneş ışığında kalma bu döküntüleri artırabiliyor. Bunlardan koruyoruz."

“AĞIR ANEMİ KRİZLERİNE YOL AÇABİLİR”

Aydemir, belli kişilerde beşinci hastalığın risk barındırdığına dikkat çekerek, "Herkes geçiriyor diyoruz ama özellikle bağışıklık sistemi baskılanmış hastalar, lösemi hastaları, ağır kansızlığı olan anemi hastaları, bir de özellikle hastalıklarla karşılaşmamış gebeler bizim açımızdan riskli grubu oluşturuyor. Çünkü gebeler bu virüsü geçirdiğinde anne karnındaki fetüsün kan yıkımıyla, anemi kriziyle, anne karnında kalp yetmezliği sokan bir tabloya yol açabiliyor. Bu hastalıkla karşılaşmamış, bağışıklık sistemi yetersiz kişiler ve gebelerden bu çocukları uzak tutmamız bizim açımızdan önemli. En ağır tabloda, çocuklarda annemi krizine yani kandaki kırmızı hücrelerin yıkılması ile giden ağır anemi krizlerine yol açabilir. Bu da kalp yetmezliği tablosuna yol açabiliyor." dedi.

Aydemir, öte yandan beşinci hastalığın kız çocuklarında daha fazla rastlandığını ifade ederek bu durumun da özel bir nedeninin olmadığını söyledi.