Siyaset adına Mart ayı önemli ve değerli.
Mart ayı başında yüce meclis açılıyor.
Önce EYT gündeme gelecek.
Sonra vergi ve SGK yapılandırılması yasalaşacak.
Meclisin gündemi yoğun.
Cumhurbaşkanımız on mart adına seçim ile ilgili nihai kararını verecek.
Eğer 14 Mayıs ise on Mart milat diye düşünüyorum.
Mart ayı başlangıcı çok sıcak geçecek.
Siyaset ateşi yükselecek.
Tabi ki bununla birlikte on ilimizi etkileyen depremin yaraları sarılıyor.
Seferberlik hali devam ediyor.
Tam 11 ili kapsayan OHAL var.
YSK kararı da çok önemli.
Türkiye sadece savaş hali halinde seçimler ertelenir maddesi Anayasa’da mevcut.
Bu deprem savaş halinden çok daha kötü bir durumda ve konumda.
45 bin vefat.
120 bin yaralı.
156 bin bina yıkılmış.
Yarım milyon bağımsız birim konut yok olmuş.
İnsanlar çadırda kalıyor.
Çadır kentler kurulmuş.
Konteynır çalışmaları her alanda sürüyor.
Deprem direk 15- 1 6 milyon insanımızı doğrudan etkilemiş.
Bunun 1.7 milyonu Suriyeli.
Üç kent yerle bir görüntüde.
İki kent yaralarını sarmaya çalışıyor.
Bu dediğim beş ilin içinde dördü büyükşehir.
Geri kalan altı il ise hemen toparlanır.
Çok çabuk kendine gelir.
Bana göre Malatya, Gaziantep çabuk toparlanacaktır.
Kendine gelecektir.
Kahramanmaraş ‘da depremin merkezi olmasına rağmen ayağa kalkacaktır.
Hem de hızlıca.
Adıyaman ve Hatay için aynı şeyi söyleyemiyoruz.
Bunu da açıkça ifade edelim.
Bu şartlarda seçim olur mu?
Buna hep beraber hep birlikte karar vermeliyiz.
Toplum bilinci de burada ortaya çıkmalı.
Siyasetçilerde düşünmeli.
Herkes bu ortamdan ‘’bir kendine olur’’ beklememeli.
Çünkü ortada çok ağır bir durum ve konum var.
İnşallah çok çabuk yaraları sararız.
Sonuç olarak on beş milyon nüfus.
Ülke nüfusunun yüzde on beşi.
Vekil sayısı neredeyse 100 sayısına yakın.
Bu da meclisin vekil sayısı olarak yüzde on beşine denk geliyor.
On bir il içinde yedi büyükşehir var.
Ve ülkenin dördüncü veya beşinci büyük şehri var.
Siyaset yetkilileri ve ilgilileri seçim adına çok nihai bir karar vermeli.
Seçim 14 Mayıs adına gerçekleşirse.
Mart ayının ilk haftası siyaset adına çok sıcak olur.
İktidar tarafı olsun, muhalefet tarafı olsun.
Seçim iptali için çok da açık ve net konuşması.
Seçim var ve yok denmedi.
Muhalefet biraz sanki bastırıyor görünüyor.
Seçim ertelenebilir mi?
Yaz sezonu yapılabilir mi?
Veya gününde haziran olur mu?
Eylül ayına sarkar mı?
Gelecek sene yerel seçimlerle birleştirilir mi?
Bilemiyoruz.
Seçenekler çok.
İlk seçenek 14 Mayıs olarak görünüyor.
Bakalım Mart ayı ile birlikte gelişmeleri izleyeceğiz.
Tabi ki deprem yaralarını sararken.
Çok çalışmamız gerekecek.
Deprem bölgesindeki vatandaşlarımıza sahip çıkacağız.
Yardımlar göndereceğiz.
Orada yarım milyon konut yapılacak.
On binlerce bina yapılacak.
Binalarımız yatay mimari olacak.
Depreme dayanıklı olacak.
TOKİ yüz akımız oldu.
Gururumuz ve onurumuz oldu.
Yıkılan binaların yüzde 99 kısmının 1999 yılı öncesi olması, ülkemizin geçmişte yapılan binalarının ne kadar sağlıksız ve denetimsiz olduğunu gösteriyor.
1999 yılı sonrası yaşanan ağır hasarlı depremin devamında hazırlanan deprem yönetmeliği kararları alınması, hele ki 2007 den sonra çok daha güçlü hale gelmesi sağlanarak yol almamız da en büyük şansımızdır.
99 depreminin bize de en büyük yararı ve faydası deprem yönetmeliğinin çıkarılması oldu.
99 depremi sonrası yapılan bazı binalarda yıkım oldu ama bunların sayısı yüzde olarak çok değil.
Az sayıda veya yüzde bir veya iki diyerek adlandırabiliriz.
Onun için deprem yönetmeliğini tüm ülke geneline önemle yaymalıyız.
Kentsel dönüşüme giren tüm binalar yıkılmalı.
Ve yeni sağlam ve güçlü binaları yapmamız sağlanmalı.
Bunun için kaynak devlet katında ve konut sahipleri işbirliğinde ortak konsensüs sağlanmalı.
Deprem öldürmez, bina öldürür, sloganı da artık tarih olmalı.
Son olarak.
Siyasette seçim olacak diye karar verirse.
Seçimi çok şeffaf bir şekilde gerçekleştirelim.
YSK seçim adına ne derse o olur.
YSK deprem bölgesinde seçim olması adına da ön çalışma yaptıracaktır.
Belki de yaptırıyor.
Nihai sonuç adına da ciddi çalışmalar olacaktır.
Tabi ki seçim ile ilgili alınacak karar ülkemize de hayırlı olur düşüncesindeyim.
Seçim adına siyasete de çok büyük görev ve sorumluluk düşüyor.
Yüksek mahkeme olarak YSK’ da bu konuda açıklamasını yakında yapacaktır düşüncesindeyim.