Bugün köşemizi sokak hayvanlarına ayırıyoruz.
Sokak hayvanları. Sokak köpekleri.
Sokak kedileri. Bugün için sokak köpekleri çok gündemde.
Çünkü insana saldırı var. Vahşet var.
Yırtıcılık var. Çoçuk, Genç, kadın ve erkek her türlü saldırıları görebiliyoruz.
Sokak köpekleri tabi ki evcil değil.
Adı üstünde sokak köpekleri.
Kediler o kadar değil.
Tabi ki bugünlere nasıl geldik.
Gelindi.
Bir de yaygın televizyonlarda kampanya şeklinde sokak köpekleri ile ilgili aleyhte haberleri peşi sıra görebiliyoruz.
Evet sokak köpeklerini uyutmak çözüm mü?
Yada ortadan kaldırmak.
Bence çözüm değil.
Sokak köpekleri ile ilgili geçtiğimiz hafta televizyonda Kanal Z’ de ‘’ Olaylara Bakış’’ adlı programda canlı yayında bu konuyu işledim.
Hayvan sevgisine sahip bir hayvan sever konuğumuzdu.
O gün canlı yayına birçok hayvan severi de davet ettim. Veteriner uzmanlarını çağırdım.
Görüşlerini alma adına.
Ama hayvan sever görünen pek çok isim bu konudan artık yorulmuş olduğunu gördüm.
Hayvan severlik onları yormuş. Madden yormuş.
Manen yormuş. Bir çoğu pes demiş. Ben artık bıraktım diyenleri gördüm.
Tabi ki hayvan severlik gönül işi.
Vicdan işi. Ben yüzde yüz hayvan severim demiyorum.
Kendi adıma ama vicdan sahibiyim. Sokak hayvanları uyutulmamalı.
Bir kapalı alana sıkıştırılmamalı. Başka çözümler var.
Bakınız Bartın Belediyesi bu konuda köy park projesini oluşturmuş.
Resmen hayvanların bir yaşam alanı oluşturulmuş.
Hem de özgürce. Kimseye zarar vermeden.
Bol yüzölçümlü hayvanat bahçesi olarak adlandırabilirim.
Ayrıca Çaycuma Belediye başkanımız Kantarcı, ZGC Başkanlığına yeniden seçilmemiz nedeni ile kutladığı sırada başkanım programın nedir diye sorduğumda, yeni bir hayvan barınağı oluşturuyoruz.
Bu konuda yerin son durumunu görmeye gidiyorum sözleri üzerine ayrıca hayvan barınağını vadi bölgesi ölçekli düşünüyorum ifadelerini de alınca.
Bu konuda büyük düşündüğünü gördüm. İnşallah ziyaret edeceğim.
Yerinde tespitleri göreceğiz. Çaycuma Belediyesi bu sorunu çözüyor.
Zonguldak, Kilimli ve Kozlu çözmeli.
Çatalağzı bölgesinde hayvan barınağı da çok yeterli bulmuyorum.
Aksine ilkel buluyorum. Evet, hayvan barınakları adına yerel yönetimlere büyük iş ve görev düşüyor.
Sokak hayvanları uyutulmasın. Aksine kazanılsın.
Bakınız şiddet ve saldırı yapan sokak köpeklerinin pek çoğu açlık nedeni ile bu durumları oluşturuyor.
Her bir birey acaba bir sokak köpeğine sahip çıkmaz mı?
Sahip çıkmayı yanlış anlamayın. Sadece yemek sağlama adına ve besleme adına.
Bence yapabilir.Sokak köpeklerine yemeklerini sağlama adına açlıklarını giderelim.
Bu çok zor değil.Maliyetli hiç değil.Çok az maliyetli olduğunu da biliyorum.
Her insanın isterse bunu sağlayabileceği kanısındayım.
Aksine toplumda herkesin yapması gereken bir görev.
Hayvan sevmeyenin insan sevgisi de olmaz derler.
Hayvanı çok sevmesek bile onları aç bırakmama adına üstümüze düşeni yapalım.
On milyon mülteciye bakan benim ülkem, dört milyon sokak köpeğine de bakabilir.
Sokak hayvanlarının da canlı olduğunu unutmayalım.
Ayrıca son dip not. Ekolojik dengeyi unutmayın.
Altta tanımını kısaca veriyorum. Sokak köpekleri de doğada önemli görev görüyor.
Kediler keza öyle. Yoksa ortalıkta yeni hayvan türleri ortaya çıkar.
Cirit atar.
Bunlar da salgın hastalığa davetiye çıkartır.
Tabi ki Allah korusun. Son olarak.
Sokak hayvanlarını uyutmayalım.
Uyutmak demek öldürmek ile eş anlamlıdır.
Onları koruyalım, kollayalım, toplu halde gezmelerine son verilmesi adına ise ‘’ bir sokak köpeğine herkes bir şekilde sahip çıkarsa’’ bu durumda ortadan kalkar. Köy park adına yeni barınma alanlarını da kırsal adına açık hava yerlerinde bol yüzölçümlü oluşturalım. Kısırlaştırma adına da bir denge çalışması yapılmalı.Yüzde yüz değil, belli bir yüzde oranı ile hareket edilmeli. Hayvanların gelecek nesil adına kökü kurutulmamalı.
Ekolojik Dengenin Tanımı Gezegendeki her canlı türü önemlidir ve ekosistemi dengede tutmaya yardımcı olur. Ekolojik denge, türlerin diğer türlerle ve çevreleriyle bir arada yaşadığı istikrar durumunu ve ekosistemin nasıl organize olduğunu açıklayan bir terimdir.
Şimdilik nokta.