Uluslararası Kredi Derecelendirme Kuruluşların dan biri olan Standart&Poors (S&P) Türkiye'nin kredi notunu B+'dan B'ye düşürdü.Konuyla ilgili yapılan açıklamada;"Lira'daki değer kaybının sürmesinin kamu borcu dolarizasyonunun artması ve hatırı sayılır hazine garantileri göz önünde bulundurulduğunda,Türkiye'nin finansal istikrarı ve kamu maliyesi üzerinde olumsuz sonuçları olacaktır" şeklindeki açıklamasıyla Türkiye'yi Moğolistan ve Mısır ile eşit düzeye çekerken Kuruluş, Türkiye'nin "negatif" olan kredi notu görünümünü ise "durağan" seviyesine çıkardı.Bu yönde alınan son bilgilere göre S&P'nin New York'ta piyasaların kapanmasının ardından yayımladığı açıklamada, "Türk politika yapıcılar, 2023'teki parlamento ve cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi finansal ve parasal istikrar yerine büyümeye öncelik veriyor" denildi.S&P, ekonomik büyümeyi teşvik etmek için faizlerin düşük tutulmasına yönelik mali ve parasal düzenlemelerin, "tasarruf aracı olarak TL'ye olan güveni daha da azaltma riski doğurduğunu" belirtiyor.

* * *

S&P’un Türkiye’nin kredi notunu düşürmesine yön elik açıklamasının detayında; "Lira'daki değer kaybının sürmesinin de kamu borcu dolarizasyonunun artması ve hatırı sayılır Hazine garantileri göz önünde bulundurulduğunda, Türkiye'nin finansal istikrarı ve kamu maliyesi üzerinde olumsuz sonuçları olacaktır" ifadesinin kullanıldığı izlendi.Ger çekte bu kapsamdaki Türkiye’nin kredi notuyla il gili önceki gelişmelerde Uluslararası derecelendirme kuruluşlarından Moody's de geçen Ağustos ayında Türkiye'nin kredi notunu "B2"den "B3"e düşürürken not görünümünü "negatif"ten "durağan"ayükseltmişti.Bu arada Fitch Ratings ise Temmuz'da Türkiye'nin kredi notunu B+'dan B'ye indirip görünümünü "negatif" olarak teyitetmişti.Mevcut tüm gelişmeler değerlendirildiğinde; siyasi oto ritenin kendine göre uyguladığı ekonomik modele göre çift rakamlarda hızlı artışını sürdüren ve Ağus tos ayı itibarıyla TÜİK’e göre %80 leri geçen yük sek enflasyon yerine büyümeyi önceliklendirmesi popilizmle eşleşen bir uygulama.

* * *

Mamafih temel girdiler arasında yer alan elektrik, doğal gaz ve akaryakıt kapsamındaki benzin ve motorine yapılan süreğen zamların bir türlü arkası kesilmediği gibi; özellikle akaryakıt zamlarının gel diği noktada gıda maddelerindeki zamların da de vam etmesi yüksek enflasyonun hiperenflasyona doğru hızla yol almasına zemin hazırlıyor. Nitekim en son İstanbul Sanayi Odası’nca gerçekleştirilen beklenti anketlerine göre Eylül/2022 Ayı enflasyon beklentisinin %3,5 çıkması bu durumun açık kanıtı niteliğinde.Bu anlamdakiTürkiye Cumhuriyet Merkez Bankası paylaştığı (TCMB) eylül ayı piyasa katılımcıları anketi sonuçlarına da bakıldığındaise;Katılımcıların cari yıl sonu tüketici enflasyonu (TÜFE) beklentisi bir önceki anket döneminde yüzde 70,60 iken bu anket döneminde yüzde 67,73 oldu. 12 ay sonrası TÜFE beklentisi bir önceki anket döneminde yüzde 41,99 iken, bu anket döneminde yüzde 36,74 oldu. 24 ay sonrası TÜFE beklentisi ise aynı anket dönemlerinde sırasıyla yüzde 24,35 ve yüzde 20,63 olarak gözüküyor.

* * *

Sonuç olarak,TCMB’nın 2022 yılı Eylül ayı anket döneminde katılımcıların 12 ay sonrasına ilişkin ihtimal tahminleri değerlendirildiğinde TÜFE'nin ortalama olarak yüzde 31,26 ihtimalle yüzde 30,00 -36,99 aralığında, yüzde 38,45 ihtimalle ise yüzde 37,00 - 43,99 aralığında artış göstereceği öngörülken,ynı anket döneminde nokta tahminler esas alınarak yapılan değerlendirmeye göre ise katılımcıların yüzde 22,86'sının beklentilerinin yüzde 30,00-36,99 aralığında, yüzde 42,86'sının beklentilerinin yüzde 37,00-43,99 aralığında olduğunun gözlemlendiğiaçıklanıyor.Gelinen bu noktada TCMB’nın aylık enflasyon beklenti anket sonuç larına bakıldığında oldukça iyimser olunduğu gözlemlenirken; TÜİK’in Yurt İçi Üretim Fiyat Endeksindeki (Yİ-ÜFE) Aylık verilerin de dikkate alınmasında yarar var. Çünkü TÜFE enflasyonu aylık verileri reel anlamadaki fiili yüksek enflasyonun altında olsa bile hiç değilse gelecek dönemler deki enflasyon artışına önemli sayılabilecek şekil de ışık tuttuğu görülüyor.