Aslında bir süredir göz ardı edilen ancak tedbir almak yerine zevahiri kurtarma yoluna giden siyasi otoritenin kuraklık yanında iklim değişikliklerini bile dikkate almadığı da ibretle izleniyor.

Bu yönde tarım sektöründeki tablo ya bir göz attığımızda;Türkiye’de çiftçi sayısı son yıllarda düşmeye devam ediyor. Resmi verilere göre kayıtlı çiftçi sayısı son 5 yılda yüzde 26; son 10 yılda ise yüzde 53 azaldı. Tarım alanları ise son 10 yılda yüzde 5; son 19 yılda ise yüzde 12 geriledi.

İklim değişikliği ve artan dünya nüfusu ile birlikte gıdanın öneminin arttığı bir dönemde bu durum Türkiye’de gıda güvenliği tartışmalarına da yol açıyor. Tarımda sorunların ağırlaşarak devam etmesi, yüksek girdi maliyetlerini düşürecek önlemlerin alınmaması, üretilen ürünlerin de değerinde pazarlanamaması tarımsal üretim alanlarının daralmasına neden oluyor.

Çünkü, tarımsal üretimde umduğunu bulamayan üretici üretimden vazgeçiyor. Tarım alanları başka amaçlarla kullanılıyor. Daha da önemlisi cazip hale getirilen devasa ranta açılıyor.

Tarım alanları daralırken bir yandan da ürün deseni değişiyor. Bu değişim yönetilebilir ve bilinçli bir değişim ise anlaşılabilir bir durumdur. Fakat, zorunluluktan, kontrolsüz bir biçimde değişiyorsa ki halen denetim yok,yarın bunun da mutlaka bir faturası olacaktır.

Mamafih mevcut ekilebilir tarım alanlarındaki söz konusu bu düşüşler çiftçi sayısında da gözlemlenmeye başlandı.Emeklerinin karşılığını alamadığı gerekçesiyle çiftçilerin ürettikleri ürünleri çöpe döktüğü haberleri son yıllarda sık duyulmaya başladı.Temel gıdalardan üretici-tüketici fiyatla rı arasındaki açık ara farklılıklar dikkat çekiyor.

Hükümet bu duruma müdahale etmek için “erken uyarı sistemi” adı altında izleme uygulaması başlattı ancak Türkiye Ziraat Odaları Birliği verilerine bir göz atıldığında ciddi bir fiyat farkının devam ettiğini gösteriyor. Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) verileri de kayıtlı çiftçi sayısının son yıllarda giderek düştüğünü ortaya koyuyor.

2008’de 1 milyon 127 bin olan çiftçi sayısı 2011 yılında 1 milyon 122 bin idi. Çiftçi sayısı 2021 yılının eylül ayında 530 bine kadar düştü. Bu da son 10 yıla çiftçi sayısının yüzde 53 azaldığını ortaya koyuyor. Son 5 yıldaki düşüş oranı ise yüzde 26. SGK verilerine göre 2016 yılında çiftçisi sayısı 718 bin idi. Bu da son 5 yılda 188 bin çiftçinin iş bıraktığına işaret ediyor.

Sonuç olarak,TÜİK’e göre tarımda istihdam edilenlerin sayısı 2002’de 7 milyon 458 bin kişiyken bu sayı Eylül 2011’de 6 milyon 745 bine geriledi. Bilahare bu sayı Eylül 2021’de ise 4 milyon 974 bine düştü. Buna göre tarımda istihdam edilenlerin sayısı son 19 yılda yüzde 33; son 10 yılda ise yüzde 26 gerileme gösterdi. 2011’de istihdamdakilerin yüzde 26,2’si tarımda çalışırken bu oran 2021’de yüzde 17’ye kadar gerilemeye girdi. Hal böyle iken,Tarım ve Orman Bakanlığı’nın açıkladığı tarım alanları da azalmaya devam ediyor.

Buna göre tarım alanları ise son 10 yılda yüzde 5; son 19 yılda ise yüzde 12 azaldı.2001 yılında tarım alanları 26 milyon 350 bin hektar iken 2010 yılında bu miktar 24 milyon 395 bin hektara geriledi. 2020 yılında ise Türkiye’de tarım alanı 23 milyon 136 bin hektar olarak kay da geçti.Bu bilgiler değerlendirildiğinde;Türkiye’de arazinin % 36’sında tarım yapılabilmektedir.