Her ay periyodik şekilde tekrarlanan Merkez Bankası Eylül ayı 'Beklenti Anketi' sonuçlarına göre, 12 ay sonrası TÜFE beklentisi bir önceki anket döneminde yüzde 12,77 iken, bu anket döneminde yüzde 12,21 olmuştur. 24 ay sonrası TÜFE beklentisi ise aynı anket dönemlerinde sırasıyla yüzde 10,27 ve yüzde 10,17 olarak gerçekleşti. Anket sonuçları incelendi ğinde; 2019 yılı Eylül ayı için tüketici enflasyonu (TÜFE) beklentisi bir önceki anket döneminde yüzde 1,46 iken, bu anket döneminde yüzde 1,49 olmuştur. Ekim ayı TÜFE bek lentisi bir önceki anket dönemine göre değişmeyerek yüzde 1,93 olmuştur. Kasım ayı TÜFE beklentisi ise yüzde 1,17 olarak gerçekleşti. 2019 yılı Eylül ayı anket döneminde, ka tılımcıların 12 ay sonrasına ilişkin olasılık tahminleri değer lendirildiğinde, TÜFE'nin ortalama olarak yüzde 21,3 olası lıkla yüzde 11,00 - 11,99 aralığında, yüzde 24,7 olasılıkla yüzde 12,00 - 12,99 aralığında, yüzde 15,4 olasılıkla ise yüz de 13,00 - 13,99 aralığında artış göstereceği öngörüldü. Aynı anket döneminde nokta tahminlere göre ise, katılımcıların yüzde 20,0'sinin beklentilerinin yüzde 11,00 -11,99 aralı ğında, yüzde 32,7'sinin beklentilerinin yüzde 12,00 -12,99 aralığında, yüzde 14,6'sının beklentilerinin ise yüzde 13,00 -13,99 aralığında gözlenmekte olduğu açıklandı.
* * *
Öte yandan 2019 yılı Eylül ayı anket döneminde, katılımcı ların 24 ay sonrasına ilişkin olasılık tahminleri değerlendiril diğinde, TÜFE'nin ortalama olarak yüzde 24,3 olasılıkla yüz de 9,00 - 9,99 aralığında, yüzde 25,8 olasılıkla yüzde 10,00 - 10,99 aralığında, yüzde 18,5 olasılıkla ise yüzde 11,00 -11,99 aralığında artış göstereceğinin öngörüldüğü belirtilirken;ayynı anket döneminde nokta tahminlere göre 24 ay sonrası TÜFE enflasyonu beklentileri değerlendirildiğinde, katılımcıların yüzde 28,9'unun beklentilerinin yüzde 9,00 - 9,99 aralığında, yüzde 23,1'inin beklentilerinin yüzde 10,00 - 10,99 aralığında, yüzde 23,1'inin beklentilerinin ise yüzde 11,00 - 11,99 aralı ğında olduğunun gözlenmekte olduğu açıklandı.Eylül/2019 ayı enflasyon beklentisi yanı sıra 2019 yıl sonu döviz kuru (ABD Doları/TL) beklentisi bir önceki anket döneminde 5,90 TL iken, bu anket döneminde 6,00 TL'ye yükselmiştir. 12 ay sonrası döviz kuru beklentisi ise aynı anket dönemlerinde sırasıyla 6,27 TL ve 6,35 TL olarak gerçekleşebileceği öngö rüldü.
* * *
T.C.Merkez Bankası’nın gerek eylül/2019 ayı enflasyon bek lenti anketi gerekse yıl sonu dolar beklentilerine ait öngörüleri incelendiğinde;kısaca popilizmle eşleşen bir tarzda oldukça iyimser bir görüntü veriyor.Özellikle TÜİK’in aylık enflasyon verilerinin oldukça tartışmalı olduğu bir dönemde T.C.Merkez Bankası Beklenti Anketlerinin daha çok beklentilere cevap verebilecek düzeydeki öngörüleri kapsaması esas olması ge rekirken,piyasa reel gerçeklerinin açıkça gözardı edildiğine tanık olunuyor.Dolayısı ile TCMB’nın gerek yıl sonu enflas yon beklentisi oranı ile gerekse dolar beklentisinin muhteme len yıl sonuna doğru yeniden revize edilmesi oldukça muhte mel gözüküyor.Çünkü Dünyadaki küresel boyutta gelişen re sesyon beklentilerin had safhaya ulaştığı bir noktada; ayrıca bir kısım belirsizliklerin jeopolitik risklerle birleşerek geniş lediği bir tablo söz konusu. Bu riskler arasında özellikle finan sal kırılganlıklar ağırlıklı bir pozisyonda bulunuyor.Öte yan dan bir de Küreselleşme ekonomik alanda gelişmeyi vaat ederken,bu gelişmiş ülkeler açısından bir fırsat olmuştur. Kü reselleşmeyle beraber gelişmiş ülkeler dünya ekonomisini kötü yönde kullanarak,gelişme yolundaki ülkelerin ekonomi lerinde istikrasızlıklara ve krizlere yol açmışlardır.Bunun en büyük örneğini Arjantin ve Türkiye’de yaşanan ekonomik kı rılganlıklar şeklinde ortaya çıkmıştır.
* * *
Sonuç olarak,Ülkeler dış müdahaleler sonucu kendi ekonomi lerini düzenleyemeyecek hale gelirken,küreselleşmede geliş mekte olan ülkelere iktisadi yönden gelişmiş ülkelere daha da fazla bağlı kılmaktadır.Küreselleşmenin ortaya çıkardığı yeni iktisadi kurumlar ve mekanizmalar gelişmiş ülkelerin geliş mekte olan ülkeler üzerinde daha kolay ve daha yoğun bir de netim mekanizması kurmalarına olanak sağlamaktadır.Siyasal anlamda küreselleşme beraberinde bölgeselleşmeyi getirmiş tir. Bölgeselleşme işbirlikçi ülkeler arasında sınırların kalkma sı,aralarındaki ticaret hacminin genişlemesi gibi olumlu sonuç lar getirirken,bölgeler arasındaki gerek ekonomik,gerek siyasi dengeyi oldukça bozmaktadır. Ülkeler arası işbirliğinin artma sı ile yeni yeni uluslar arası kuruluşların oluşmasıyla uluslar arası arenada devletlerin rolü azalmaya başlamıştır.Küresel te rör de siyasal küreselleşmenin en önemli sonuçlarındandır.Bu nedenle puzzlenin tüm parçalarının birleştirilerek ortaya çıkan içteki ve dıştaki gelişmelere göre vizyon temelinde tamamen objektif kriterlere bağlı kalınmak suretiyle güven kaidesi üze rinde yükselen veri trafiği öngörülerinin oluşturulması; Türki ye ekonomisinin istikrara kavuşmasında kolaylaştırıcı olduğu kadar,eksik kalan,aksayan ya da düzensiz çalışan sistemin ay ni bir saat içindeki çalışan bir sistem benzeri hem düzeltilme sini hem de iktisaden sağlıklı bir şekilde yapıya kavuşmasın da yardımcı olacağı çok açıktır.Çünkü tıp literatüründe oldu ğu gibi yanlış teşhis beraberinde de yanlış tedaviyi de getirece ğinden;ekonomide de yapılan yanlışlıkların faturasının bu du rumda çok ağır olabileceğini de hatırdan çıkarmamak gereki yor.