Son duruma göre küresel anlamda pandemik ilan edilen korono virüsü salgını şoku gelişmeleri son rasında hafta başında pazartesi günü toplanan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) nun yaptığı açıklamaya göre"19 Mart 2020 tarihinde toplanması planlanan Para Politikası Kurulu, koronavirüsün olası ekonomik ve finansal etkilerini değerlendirmek üzere bugün toplanmıştır" ifadeleri kullanılırken; TCMB politika faizini yüzde 9,75 olarak belirledi. Toplantıya ilişkin basın duyuru sunda Koronavirüs salgınına ilişkin gelişmelerin küresel büyü me görünümünü zayıflatmakta olduğu belirtilir ken, küresel çapta merkez bankalarının genişleyici politika adımları attığı vurgulandı.Bu arada Yıl sonu enflasyon tahmini üzerindeki aşağı yönlü risklerin arttığının altı çizilen metinde, banka lara imkanlar çerçevesinde ihti yaç duydukları likidi tenin sağlanacağı belirtildi. Piyasa ya 91 güne kadar repo ihalele riyle likidite sağlanacağı ifade edildi. Merkez Bankası ayrıca, APİ’de tanınan likidite imkanına ilişkin limitle rin artırıldığını duyurdu. 1,3 ve 6 ay vadeli swap ihale lerinin düzenleneceği eklendi. Swap ihalelerinin euro ve altın cinsinden de yapılabileceği söylendi.
* * *
TCMB’nin Koronavirüsün Olası Ekonomikmik ve Fi nansal Etkilerine Karşı Alınan Tedbirlere İlişkin mad deler halinde yapılan basın duyurusu şu şekilde:“Koro navirüs (Covid-19) salgınının küresel çapta yarattığı belirsizliğin Türkiye ekonomisi üzerindeki olası olum suz etkilerinin sınırlandırılması amacıyla,özetle olmak üzere; (i) bankaların Türk lirası ve yabancı para likidi te yönetiminde esneklik sağlanarak öngörülebilirliğin artırılmasına, (ii) reel sektöre kredi akışının kesintisiz devamını teminen bankalara hedefli ilave likidite im kânları tanınma sına,(iii) reeskont kredi düzenlemele riyle ihracatçı firmaların nakit akışının desteklenmesi ne yönelik tedbirlerini alındığına değinilmiştir.Hal böy le iken; Amerikan Merkez Bankası FED’in virüsün eko nomik etkileri ile başa çıkmak için hafta başı açıkladığı %1 fa iz indirimi ve diğer olağanüstü önlemlerin ardın dan S&P endeksi günü %12’lik düşüşle kapatarak önce ki işlem günündeki kazançlarını fazlası ile geri verdi.
* * *
ABD tarafında dikkatler Senatodan geçmesi beklenen mali teşvik paketinde. Virüse karşı önlemleri sıkılaştı ran diğer ülkelerden de zor durumdaki işletmeleri ve hane halkını destekleyecek benzer adımların gelmesi kaçınılmaz gözüküyor.Görünen o ki dünyanın en önem
li FED ve Avrupa Merkez Bankası Bankası Başkanlığı gibi iki merkez bankasının başında ekonomistler ya da merkez bankası uzmanları yerine avukatların olması re fah dönemlerinde bir şekilde idare edilse de kriz zama nında göze alamayacağımız bir lüks.Hem FED Başkanı Jerome Powell, hem de Avrupa Merkez Bankası Başka nı Christine Lagarde göreve uygun olmadıklarını kanıt ladı; korona virüs salgınının ekonomik etkisine karşı ye tersiz önlemleri müthiş bir şekilde geri tepti ve piyasa katılımcılarının kendilerine olan son güven kalıntılarını da yok etti. Lagarde sadece AMB yönetim kurulunun Perşembe günkü toplantısında aldığı yetersiz önlemler le piyasalarını hayal kırıklığına uğratmakla kalmadı, ay rıca devlet tahvillerindeki farkı kapatmanın AMB'nin işi olmadığını söyleyerek İtalyan tahvilleri piyasasını düşüşe geçirdiği için özür dilemek zorunda kaldı.
* * *
Sonuç olarak,pandemik ilan edilen korono virüsü şoku ile tetiklenen küresel resesyonun geldiği noktada Ülke miz şartlarında yükselme yönünde seyreden çift rakam lı enflasyonun reel anlamda herhangi bir şekilde makul bir düşüş yaşanmadan tamamen ekonomi kurallarına aykırı bir şekilde mevcut politika faizini enflasyon oranının altına düşürmek risk algısına kapı aralama anlamı na gelmektedir.Çünkü böyle bir durumda zaten piyasa koşullarına göre döviz kurundaki olası oynama lar ya nında yukarı yönlü dalgalanmalara açık bulunan dövüz kuru karşısında zaten çift rakamda seyreden enflasyonu daha da azdırması kaçınılmaz olup; bu defa piyasa ve banka faizleri için yukarı yönlü baskılama hareketi oluşturabilir.Geçmişte bunun oldukça fazla örnekleri de olup;böylesi yapay şartlarda gerçekleşen müdahale nin beraberinde birtakım riskler getireceği de çok açıktır.Özellikle resesyon(durgunluk)yanında stagflasyon (durgunluk içinde enflasyon) olgusunun yaşandığı Ül kemiz şartlarında ekonomik istikrarın sağlanması adı na öncelikle yüksek enflasyonun reel anlamda en ma kul düşük seviyeye indirilerek olası döviz şoklarına karşı çok daha evvel önlem alınmalı dır.Böylece de di ğer ek önlemlerle desteklenen bir tarzda finansal istik rarsızlığın bir taraftan önüne ge çilirken; ayrıca iktisadi istikrarın temininin daha ko laylaşacağı da görülecektir.