Törende konuşan Selçuk Bayraktar, Türkiye’nin teknoloji yolculuğunun en önemli duraklarından biri olan TEKNOFEST Akdeniz’de, Adana’nın bereketli topraklarında vatandaşlarla buluşmaktan büyük bir mutluluk duyduğunu belirterek, şunları söyledi:
“TEKNOFEST sadece bir festival değil daha güvenli, huzurlu bir dünyayı amaçlayan bir gençlik hareketidir. 2018'den bu yana 27 farklı şehirde teknoloji yarışmaları düzenledik. 81 ilimizden 120 ülkeden katılımcılar oldu. Binlerce proje ürettik. Şimdiye kadar TEKNOFEST'ten çıkan150 girişim teknoloji şirketi kurdu. Aralarında 21 ülkeye ihracat yapan da var, milyonlarca liralık yatırım alan da. Geliştirdikleri uçuş kartlarıyla askeri standartlardaki testleri geçen bir girişimimiz dahi bulunuyor. Adana'nın meşhur kebabını takım adı seçen bir takımımız var; 1,5 Adana. 11 yıl önce yola çıktılar. Bugün roketten savaşan İHA’ya, su altından tarıma, hidromobilden insanlık yararına teknolojilere kadar 9 farklı alanda mücadele eden, 200 kişilik kocaman bir aile oldular. Geride kalan 7 yılda kardeş Azerbaycan'a kadar uzanan 9 farklı TEKNOFEST'i başarıyla gerçekleştirdik. Şimdi 10'uncuyu gerçekleştiriyoruz. Önümüzdeki yıllarda KKTC, Türk dünyası, dost ve kardeş coğrafyalarda TEKNOFEST düzenleyerek bu hareketi daha da genişletmeyi hedefliyoruz.”
‘HERKES SUSSA, BİZ GENÇLER SUSMAYACAĞIZ’
Ana teması yapay zeka olan TEKNOFEST Akdeniz'de 50 farklı yarışma olduğuna dikkat çeken Selçuk Bayraktar, şöyle konuştu:
“Aralarında Nükleer Enerji Teknolojileri, Kuantum Hackathon, Finansal Teknolojiler, Büyük Dil Modelleri, Hava Savunma Sistemleri ve Blokzincir gibi temaların bulunduğu 11 yeni yarışmamız var. Bu yıl kendi rekorumuzu kırdık. 1,6 milyon kardeşimiz yarışmacımız olarak başvurdu. 2018'den bu yana başvuru sayısı 4 milyonu aştı. Toplamda 10 milyon ziyaretçiyi ağırladık. Bir yanda bütün bu güzellikler olurken maalesef insanlık da büyük bir karanlığa doğru savruluyor. Gramsci'nin bir sözü var. ‘Eski dünya ölüyor, yenisi doğmakta zorlanıyor. Şimdi canavarların zamanı.’ Dünya kurulmaya çalışılan yeni bir düzenin sancılarını yaşıyor. Ne yazık ki bu düzen, barış, adalet ve merhamet etrafında değil; güç, şiddet ve zulüm temelinde şekilleniyor. Gazze'de masum siviller ve bebekler katlediliyor. Dünya ise bu katliamı maalesef ekranlardan izliyor. Barışı sağlaması gereken uluslararası kuruluşlar işlevsiz halde. Birleşmiş Milletler gibi yapılar, adaleti sağlamada yetersiz. İnsan Hakları Beyannamesi ve Cenevre Konvansiyonu gibi insanlığın ortak mirası olan rehber metinler ayaklar altında ve dünya, tanrısı para olan ve diğer tarafta tanrısı olmayan bir taraf arasında seçim yapmak zorunda. Adaletsizlik kol geziyor. Ne yöne baksak haksızlık ve eşitsizlik görüyoruz. Nükleer enerji geçmişte, atom bombaları ile yüzbinlerce insanı öldürmek için kullanıldı. Benzer bir süreç yapay zeka için de kullanılıyor. Yapay zekayı, eğitimi tüm insanlığa ulaştırabilmek, sağlıkta çok daha fazla insana hizmet sunabilmek için kullanmak mümkün. Yakın zamanda yaşanan canavarca terör eylemleri gösterdi ki, tedarik zincirine yerleştirilen bombalarla yanımızdan ayırmadığımız telefonlar, hatta kulaklıklar bile insanları katletmek için kullanılabilir. Yapay zekanın kundaktaki bebekleri dahi öldürmek için kullanıldığı bu düzen devam edemez. Biz TEKNOFEST olarak teknolojinin canavarca kullanımına karşı çıkacağız. Herkes sussa biz gençler susmayacağız. Teknolojiyi refah dağıtmak ve adil bir gelecek inşa etmek için kullanacağız. İnsanlık bilgiyi binlerce yıl kulaktan kulağa anlattı. Kalemi keşfettiğinde ise bilimi hurafelerden arındırarak aktardı. Yapay zeka da insanlık için bir kalem. Yapay zeka etik ve ahlaki öğelerle şekillendirilirse insanlık için bir dönüm noktası olabilir. Aksi halde insanlık için karanlık olur. Bu harekete dur diyecek bir hareket var; TEKNOFEST hareketi. Bu karanlığa, bu adaletsizliğe, bu zulme karşı ses çıkarmaktan vazgeçmeyeceğiz. Herkes sussa, biz gençler susmayacağız. Dünyayı değiştirecek projeler bu meydandan çıkacak. Memleketimizin geleceğini ve daha adil bir dünyayı burada inşa edeceğiz."
‘BU GİDİŞATA DUR DİYECEK BİR HAREKET VAR’
Teknolojiyi insanlığın hizmetine sunmak gibi büyük bir sorumluluğun yükünün gençlerin omzunda olduğuna dikkati çeken Bayraktar, şöyle devam etti:
"İnsanlık binlerce yıl, bilgiyi sözle kulaktan kulağa aktardı. Kalemi keşfettiğinde ise bilgiyi sonraki nesillere, hurafelerden arındırarak aktarma kabiliyetine kavuştu. Söz uçtu, yazı kaldı. İşte yapay zeka da insanlık için adeta yeniden keşfedilmiş bir kalem. İnsanlığın bilgi üretme aracı haline gelecek yapay zeka, etik ve ahlaki değerlerle yönlendirilirse bir dönüm noktası olabilir. Aksi halde bu yeni kalemle, insanlık için karanlık bir geleceğin tarihi yazılacak. Bu gidişata 'dur' diyecek bir hareket var. TEKNOFEST hareketi. Dünyayı değiştirecek projeler işte tam bu meydandan çıkacak. Memleketimizin geleceğini ve daha adil bir dünyayı hep birlikte inşa edeceğiz. Buradan anne ve babalarımıza bir kez daha sesleniyorum. Çocuklarımız, ülkemizin ve dünyanın geleceğine işte burada yön verecekler. Türk milletinin dünyada neler yapabileceğini işte buradaki gençler gösterecek. Hep birlikte dünyanın geleceğini Türkiye’den inşa edeceğiz. Annelerimiz ve babalarımız emin olunuz, TEKNOFEST gençleri sizin gururunuz olacak. Gençler. Sizlere tüm heyecanımla, tüm samimiyetimle sesleniyorum. Dünyayı değiştirecek hayallerinizle bu yolculuğa sizler de katılın. Gelin, hep beraber dünyayı değiştirelim. Bugün Adana’dayız, Adana’dan ülkemin bütün gençlerine sesleniyorum. Diyarbakır’dan, Trabzon’a, güzel İzmir’den, Şanlıurfa’ya, gözbebeğimiz İstanbul’dan, başkentimiz Ankara’ya, ülkemin bütün gençlerine sesleniyorum. Hayallerinizle, heyecanınızla gelin."
'İLERLEYİŞİMİZE ENGEL OLMAYA ÇALIŞANLARA MİLLİ TEKNOLOJİ HAMLESİYLE CEVAP VERİYORUZ'
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fatih Kacır ise "Türkiye 100 yılında tam bağımsız Türkiye'ye, toprağına bağlı, vatanına sevdalı, güzel Adana'yla birlikte yürüdüklerini belirterek, “Küresel tekellerin kurmak istedikleri tahakküme göğüs gererken, Adana'nın milli mücadele yıllarındaki duruşundan, direnişinden ilham alıyoruz” dedi. Bakan Kacır, şunları söyledi:
“Nasıl ki milli mücadele zamanlarında en çetin şartlarda, düşman kuvvetlerine geçit vermemiş, işgal güçlerini toprağımızdan, yurdumuzdan defetmişsek bugün de ilerleyişimize engel olmaya çalışanlara milli teknoloji hamlesiyle cevap veriyoruz. Yedi düvele, yetmiş iki millete, milli teknoloji hamlesini buradan haykırıyoruz. Artık Türkiye, eski Türkiye değil semalarında özgürce kanatlanan, çelik kanatları üreten, dosta güven ve itimat, düşmana korku, hayret ve endişe veren bir Türkiye var. Yerli ve milli otomobilini üretir, milletini 60 yıllık hayaline kavuşturan bir Türkiye var. Gözlerini ufkun ötesine diken, insanlı uzay misyonları gerçekleştiren bir Türkiye var. Kendi tasarlayıp geliştirdiği yerli ve milli haberleşme uydusuyla dünyanın sayılı ülkeleri arasında yerini alan bir Türkiye var. Tüm bu saydıklarım aslında bizlere bir şeyler söylüyor. Tarih dörtnala gelip Uzak Asya'dan Akdeniz'e bir kısrak başı gibi uzanan bu toprakların sahiplerini, Türkleri yeniden çağırıyor. Özenen, beklenen, masuma, mazluma kol kanat geren, Anadolu toprakları yeniden diriliyor. Türkiye Yüzyılında, Türk milletinin devri Türk gençliğinin çağı yeniden başlıyor. Evet, insanlık adalete ve merhamete hasret. Mazlumların çığlıklarına sağır kalanların, mazlumların feryatlarını, masumların haykırışlarını duymayanların, insanlığa verecekleri hiçbir şey, sunacakları hiçbir gelecek vaadi yoktur. Hangi teknolojik üstünlüğe sahip olursa olsun uzayın derinliklerinde hangi gezegenleri keşfedecek? Yeryüzünde, gökyüzünde hangi teknik kabiliyeti kazanacak olursa olsun, hakkaniyet taşımayan, adalet üzere olmayan bir gücün insanlığa faydası yoktur, olamaz. Ahlaki temeller üzerine yükselmeyen bir teknolojik kuvvet insanlık için ancak felakettir. Kucaklarında yavrularının katledilmiş çıplak bedenlerini taşıyan annelerin hıçkırıkları üzerine asla bir medeniyet inşa edilemez. Sapkın inanışlarıyla ellerindeki kuvvete yaslanarak başkalarına ait topraklar üzerine gelecek hayali kuranlar ancak yalancı, sahte zaferler elde ederler. Zulümle abat olunmaz. Bu mezalimin hesabı belki yarına kalır ama asla yanlarına kalmaz. Tam bağımsız Türkiye'nin mimarları. Milli teknoloji hamlesinin öncüleri, sevgili genç kardeşlerim. Sizler geliştirdiğiniz teknolojilerle, sadece milletimizin istiklali için değil, insanlığın istikbali için de sorumluluk taşıyorsunuz. Sizler medeniyetimizin yeniden yükselişinin bayraktarlarısınız. Sizler milletimizin bugünkü akıncılarısınız. Sizler Türk milletini kızıl elmaya taşıyan semalara imzalarını atan gök beylersiniz. Dalgalanan bayrak kağanların mührü bugün sizlerin elinde. Gazze'nin yetimlerinin emaneti sizlerin omuzlarında. Afrika'dan Asya'ya bir damla suya muhtaç nice boynu bükük çocuğun gözlerindeki umut ışığı sizlerde bugün. Roketlerinizin yükseldiği gökler sizindir. Bastığınız toprak, uçsuz bucaksız mavi sular sizindir. Yeniden inşa edeceğiniz medeniyet sizindir. Fethettiği topraklara esenlik taşıyan Fatih sizin, adaleti kanunnamelere ilmek ilmek isteyen Süleyman sizindir. Ya istiklal ya ölüm diyen Gazi Mustafa Kemal sizindir. Şimdi siz taşıyorsunuz müjdenin kurşun yükünü. Çatlayacak yalanın çelik kabuğu. Sizin bahçenizde büyüyecek, aşkın ve inancın güneş yüzlü çocuğu. Biz sizlere inanıyoruz. Sizlere güveniyoruz. Bu yolculukta hiç ayrı düşmedik. Biz bizi hiç yalnız bırakmadınız. Sözü güçlü, güçlü etkili bir Türkiye için. Bu milletin evlatlarıyla beraber yürüdük, yürümeye devam ediyoruz. İşte şu meydana bakın. Şu hıncahınç kalabalığa işte Asım'ın nesli burada, işte TEKNOFEST kuşağı burada. Her ne yapıyorsak, bu meydanın coşkuyla, heyecanla kuşu direnen gençlerimiz için yapıyoruz."
'GIPTA EDEN DEĞİL, PROJELERİYLE YARINLARI İNŞA EDEN GENÇLİK VAR'
Artık el memleketlerine bakıp gıpta eden değil, hayalleri ve fikirleriyle projeleriyle ülkesinin güçlü yarınlarını inşa eden bir Türk gençliği olduğunu söyleyen Bakan Kacır, şöyle devam etti:
"Bize düşen işte bu gençliğin TEKNOFEST kuşağının önünü açmaktır. 2018'den bu yana TEKNOFEST'ler gerçekleştiriyoruz. İstanbul'da, Ankara'da, İzmir'de, Samsun'da, Gaziantep'te, Bakü'de milyonlarca gencimizle buluştuk. Her buluşmamızda birlikte yeni rekorlar kırdık. Bu yıl da TEKNOFEST Akdeniz'de Adana'da milli teknoloji hamlesi heyecanını zirveye taşıdık. 790 bin takımla 1 milyon 650'den fazla yarışmacımız teknoloji geliştirme yolculuğunda 'ben de varım' dedi. Yapay zekadan kuantuma biyoteknolojiden nükleer enerjiye, fırından çevre teknolojilerine TEKNOFEST yarışmalarımızla 100 bin teknogirişim hedefimize giden yolda geleceğin teknoloji girişimleri işte burada doğuyor. Bu yarışmalar Türkiye'nin girişimcilik fabrikası haline geldi. Milli teknoloji hamlesiyle Türkiye'nin geleceği burada, bu meydanda yazılıyor. Milletimiz adına Cumhurbaşkanımızın liderliğinde üstlendiğimiz sorumluluk içinde yaptığımız en kıymetli işler TEKNOFEST kuşağı için Türk gençliğiyle birlikte yaptığımız işlerdir. Adeta bir toplumsal seferberliğe dönüşen milli teknoloji hamlesi ile savunma sanayinde ve sivil teknoloji alanlarında beşeri sermayemiz muazzam bir hızla yükseliyor. Ufku açık, hayal kuran, araştıran, geliştiren, sorgulayan, üreten bir gençlik geliyor. Yolunu kesen bir taş gördüğünde bu taşı kaldırmak üzere 'bir teşkilat kurulmadı' diyerek topu taca atan değil, 'bu taşı buraya bırakan her kimse bulunmalı' diyerek vakit kaybeden değil, sırtındaki küfeyi kenara koyup o taşı kaldıran yeri geldiğinde elini, yeri geldiğinde gövdesini taşın altına koyan bir gençlik geliyor. Ya bir yol bulan ya bir yol açan bir gençlik geliyor. Yolundan dönmeyen, vazgeçmeyen, pes etmeyen, gemileri yakmasını bilen Türk gençliği geliyor."
BÜYÜK BİR DEĞİŞİMİN PEŞİNDEYİZ'
Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün de konuşmasında "Milyonlarca ziyaretçiyi tek bir ortak paydada 5 gün boyunca bir araya getirmek imkansız. Vatan sevdası ile teknoloji hayalinin birleştiği bir platform. Her yıl büyümeye devam ediyor çok şükür” dedi. Görgün, “Ayrıca TEKNOFEST etkinliğine katılan bütün paydaşlar halkımız ile bir araya geliyor. Onlarla bir araya geldikçe yaptığımız işlerin anlamını onlardan bir kere daha öğreniyoruz. TEKNOFEST'te şarj oluyoruz, milletimizin enerjisiyle. Sevgili gençler şunu unutmayın. Biz büyük bir değişimin peşindeyiz. Bu değişimin merkezinde siz varsınız. Çünkü biliyoruz ki ülkemizin geleceği sizlerin hayallerinde ve fikirlerinde gizli. Farabi'nin dediği gibi, bilgi, toplumların ve milletlerin en büyük hazinesidir. Bugün TEKNOFEST'te bu hazineyi büyütmek için buradayız. Değişim ateş yakmak gibidir. Yellemeden önce alttan tutuşturmak gerekir. TEKNOFEST gençlerin milli değerlerini tutuşturan bir festival olmanın yanı sıra zihinlerimizdeki değişimin başlatma çabasıdır. Değerli gençler, TEKNOFEST sizlere sadece teknolojiyi öğretmiyor. Aynı zamanda hayal cesareti aşılıyor. Bu festival zihinlerindeki sınırları kaldırıyor. Çünkü biz biliyoruz ki hayal edebilen, hayalinin peşinden giden herkes başarabilir" dedi.
‘ÇALIŞMALARIN GURURUNU YAŞIYORUZ'
Adana Valisi Yavuz Selim Köşger ise "Gençlerimizin teknolojiye olan ilgisini artırmak, bu alandaki potansiyellerini ortaya çıkarmak ve onların geleceğin liderleri olarak yetiştirmek amacıyla TEKNOFEST ile milli teknoloji hamlemizin en güzel örneklerini bugün burada olduğu gibi sahada görüyoruz. Savunma sanayimizden yapay zekaya, uzay teknolojilerden yenilenebilir enerjiye kadar pek çok alanda yapılan çalışmaların gururunu yaşıyoruz bugün" diye konuştu.
Konuşmaların ardından protokol tarafından butona basılarak festival başlatıldı.