Bölücü PKK/PYD/YPG terör örgütüne her defasında yardım eli uzatarak destekçilerine barınma hakkının tanındığı Avrupa'da her nasılsa YPG, terör örgütü olarak kabul edilmiyor. Buna karşın Kıtada propaganda yapabilen örgüt sempatizanları, başta Fransa'nın başkenti Paris olmak üzere, diğer kentlerde ve Avrupa ülkelerinde ise herhangi bir engelle karşılaşmadan eylemler düzenleyebiliyor. Bu yönde açıklamada bulunan Avrupa Birliği (AB) Terörle Mücadele Koordinatörü Gilles de Kerchove, Avrupa'daki aşırı sol terör grupları ile terör örgütü YPG/PKK arasındaki bağların güçlendiğini söylerken,YPG'ye katılan aşırı solcuların Avrupa'daki terör faaliyetlerinde kullanabilecekleri kabiliyetler edindiğini belirten Kerchove, YPG terör örgütü sayılmadığı için bu kişilerle ilgili yasal takibat yapılamadığı uyarısında bulunduğu izlendi.Gilles de Kerchove tarafından hazırlanan ve AB üyesi ülkelerin delegasyonlarına gönderilen"Sol ve Anarşist Aşırıcılık ve Terörizmle Mücadele için AB Eylemi" başlıklı iç tartışma belgesi, AB'de sivil özgürlük konularını çok yakından takip eden kâr amacı gütmeyen "Statewatch" isimli kuruluş tarafından yayınlandı.

* * *

Bu arada AB'nin terörle mücadele stratejisinde terörün tüm formlarına karşı durulduğu ifade edilen belgede ise, 1970 ve 1980'lerde Batı Avrupa ülkelerinde solcu terör gruplarının saldırılar düzenlediği hatırlatılırken,Belgede, Avrupa ülkelerinde bugün ana terör tehdidinin AB'nin "cihatçı teröristler" olarak adlandırdığı kaynaktan geldiği, solcu ve şiddet içeren anarşist aşırıcılık ve terörün aslında hiçbir zaman ortadan kaybolmadığı belirtiliyor.Mamafih hal böyle iken, Fransa'nın, AB'nin terör örgütleri listesinde yer almasına rağmen, PKK'ya eski Cumhurbaşkanı François Mitterrand’dan mevcut Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’a, 41 yıldır verdiği destekten vazgeçmediği de biliniyor.Suriye'de Mart 2011'de iç savaşın patlak vermesiyle kendine daha fazla alan bulan ve karışıklıktan yararlanarak Suriye'nin kuzeyinde bir devlet kurmayı hayal eden YPG/PKK, bu konuda Avrupa’da en büyük desteği Fransa'dan aldığı da bilinen bir gerçek.Özellikle 2012'de göreve gelen eski Cumhurbaşkanı François Hollande döneminden bu yana Fransa'da rahatça propaganda imkanı bulan örgüt, Paris ve diğer kentlerde engel tanımadan eylemler yapmayı sürdürdüğü de ek olarak belirtilebilir. Bunun yanında sol ve anarşist aşırıcılık kaynaklı terör olaylarının İtalya, Yunanistan ve daha az olmakla beraber İspanya'da yoğunlaştığı belirtilen belgede, "Avrupa'daki aşırı solcuların Suriye'nin kuzeyindeki sol eğilimli gruplarla dayanışmaya" büyük önem verdiği dile getirilirken;Avrupalı aşırılıkçı solcularla Kürt organizasyonlar arasındaki bağlar son zamanlarda giderek güçlenmektedir." denilen belgede, "YPG'nin DEAŞ ile savaştığı" öne sürülerek, şu ifadeler yer alması da oldukça dikkat çekiyor.

* * *

Sonuç olarak,Suriye'de DEAŞ ile savaşan YPG'ye katılan Batılı gönüllülerin bazıları aşırıcı sol ideolojik görüşlere sahiptir. AB, YPG'yi terör örgütü olarak tanımadığı için silahlı savaşçı olarak bu gruba katılan gönüllüler yabancı terörist savaşçı olarak değerlendirilmemekte ve bu nedenle birçok AB ülkesinde haklarında yasal takibat yapılmadığı da yine bilinen bir durum. Belgeye göre ayrıca Birçoğunun çatışmalara katıldığını inkar etmesi, bu kişiler hakkındaki yasal takibatı daha da zorlaştırmaktadır. Cihatçı gruplara katılan Avrupalılar gibi Suriye'deki solcu ve anarşist savaşçılar, Avrupa'daki terör faaliyetlerinde kullanabilecekleri muharebe kabiliyetleri edinmekte veya bunları güçlendirmeye devam ediyor.Belgede, Fransa'da geçen yılın sonunda terör saldırısı hazırlığındaki bir gruba yönelik operasyon ve Suriye'de YPG saflarında "savaşan" Fransız terör grubu liderinin bu operasyonda tutuklanması örnek gösterilirken,Fransa'nın Strazburg kentinde bulunan Avrupa Konseyi adeta PKK'nın evi gibi işlev görüyor. Avrupa Konseyi örgüte siyasi olarak destek sunmaktan de çekinmiyor.Ayrıca Avrupa Konseyi binasının önünde PKK yandaşları örgüt elebaşının serbest bırakılması için aralıksız eylem düzenliyor. Eski AP Türkiye Raportörü Kati Piri'nin"PKK'nın Avrupa için tehdit oluşturmadığı” yönündeki sözleri ise Fransa ve Avrupa'daki genel tutumu özet ğıliyor. Bunun yanı sıra PKK ile organik bağı bulunan 20'den fazla dernek halen Fransa'nın farklı şehirlerinde faaliyet göstermeye devam ediyor.Fransa yönetiminin PKK'ya sağladığı ayrıcalıklar sayesinde örgüt, ülkede PKK yanlısı olmayan çoğunluktaki Kürt vatandaşlar üzerinde baskı kurarak etkisini artırmaya çalışıyor. Öyle ki bölücü terör örgütü, ülkedeki sözde temsilcileri üzerinden kendilerine destek vermeyen Kürt vatandaşlarından baskıyla "sahip çıkma" adı altında para alıyor, kabul etmeyenlerin ya iş yerlerini basıyor ya da barınmasına da imkan vermiyor.AyrıcaAB Polis Teşkilatı Europol de haziran ayında yayınladığı terör raporunda,PKK'nın başta Almanya, Fransa, Belçika,Avusturya ve Hollanda gibi ülkelerde aktif olarak propaganda faaliyetlerini mobilize ettiği ancak koronavirüs kaynaklı seyahat yasakları sebebiyle terör örgütünün Avrupa'da istediği kadar para toplayamadığı da ifade edilmişti.