TTK bilindiği gibi bu kentin varı yoğu, her şeyi, ana damarı, can damarı, şah damarı… Yüzyıla yakın belki de aşkın bir maziye sahip. Geçmişten günümüze çeşitli isimler altında gelmişse de, amacı hep aynı kaldığı için TTK hep aynı TTK!..
Gerçi günümüzde asli görevini yerine getirmekten çok duvarda asılı duran antika bir tablo görünümü arz ediyorsa da, TTK’mız anılarımızda, acılarımızda ve 3 göbekten beri, kimileri için de 4 göbekten beri süregelen yaşantımızda onurlu bir yere sahip kutsal bir mekanımız…
Bu kentin de mazisinde yer alan hatta mazisini bütünüyle kaplayan TTK, gün gelip kömürün tükeneceğini hesaplayamayıp başka başka sanayi sektörlerine yönelememiş olsa da ve bir zamanların göç alma kaynağı olup şimdilerin göç verme nedeni olma haline dönüşmüşse de, “o köy bizim köyümüzdür” özdeyişine uygun olarak o TTK yine de bizim TTK’mızdır…
Ve o TTK’nın bizim ve herkesin bildiği kadarı ile kentin endüstriyel, demografik, coğrafi, belki de arkeolojik vs. vs. arşivleri vardır.
Nerede bu arşivler?
Koruma altında mı?
Bilgisayar ortamına aktarıldı mı?
Birisi bize mimari projelerden söz etti, anlaşılmaz nedenlerle başa gelen Genel Müdürlerin bu konuya gereken önemi vermediklerini anlattı…
Doğru mu?
Kayıp projeler var mı?
Varsa ve ihmaller varsa;
Bu işler kentin tarihine bir çizik atmak gibi bir şey değil mi?
En önemlisi;
Genel Müdürlük sadece koltukta oturmak mı?
Hadi bakalım kolay gelsin!