Zonguldak Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) ocaklarında yıllardır süregelen iş kazaları, madencilik sektörünün en can alıcı sorunlarından biri olmaya devam ediyor. 1943-2009 yılları arasında TTK istatistiklerine göre 3 bin 562 işçi hayatını kaybederken, 382.704 işçi yaralandı. Bu istatistikler yalnızca geçmişin değil, geleceğin de maden işçileri için büyük riskler taşıdığını gözler önüne seriyor.
Oya Korkmaz’ın araştırmasında, iş kazalarının üretim verimliliği üzerindeki etkileri incelendi. Bulgular, iş kazalarının üretim verimliliğini olumsuz yönde etkilediğini ortaya koyarken, yaralanmaların ise bu etkiyi beklenenden daha düşük bir seviyede oluşturduğu tespit edildi. Yaralanma ve ölüm gibi kazaların çalışanların moral ve motivasyonunu olumsuz etkilediği ve bunun uzun vadeli verimlilik kayıplarına neden olduğu belirtildi.
Enerji sektörünün ekonomiler için hayati bir öneme sahip olduğuna vurgu yapan Korkmaz, kömür madenciliğinin hem insan sağlığına hem de ekonomik büyümeye zarar verebilecek potansiyele sahip olduğunu ifade etti. Grizu patlamaları gibi toplu ölümlere yol açan kazalar, yalnızca hayatını kaybedenlerin yakınlarını değil, sektörde çalışan diğer işçileri de derinden etkiliyor. İş görme hevesinin kaybolması ve moral bozukluğu, iş yerindeki üretkenliği doğrudan düşürüyor.
Araştırmada, madencilik sektörünün güvenli bir şekilde yönetilebilmesi için kapsamlı önlemlerin alınması gerektiği vurgulanıyor. Grizu patlaması, kömür tozu patlamaları, su baskınları ve göçükler gibi risklerin önüne geçmek adına:
Etkili denetim mekanizmalarının oluşturulması,
Mevzuatların güncellenmesi ve işçi eğitimlerinin sağlanması,
Risk haritalarının hazırlanması gerektiği ifade ediliyor.
Kömürün Önemi ve Geleceği
Sanayi devriminden bu yana kömür, enerji sektörünün vazgeçilmez kaynaklarından biri oldu. Artan enerji talebi karşısında Zonguldak havzası, Türkiye’nin kömür ihtiyacının önemli bir kısmını karşılamaya devam ediyor. Ancak bu üretimin sürdürülebilir ve güvenli bir şekilde gerçekleşmesi için işçi sağlığı ve iş güvenliği konularında gerekli tedbirlerin alınması kaçınılmaz görünüyor.