Türkiye İstatistik Kurumu ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası işbirliği ile yürütülen tüketici eğilim anketi sonuçla rından hesaplanan mevsim etkilerinden arındırılmış tüketici güven endeksi, Aralık ayında bir önceki aya göre %1,9 ora nında azaldı; Kasım ayında 59,9 olan endeks, Aralık ayında 58,8 oldu.
Mevsim etkilerinden arındırılmış tüketici güven endeksi, Aralık/2019
Gelecek 12 aylık döneme ilişkin hanenin maddi durum beklen tisi endeksi Kasım ayında 79,3 iken, Aralık ayında %2,1 oranın da azalarak 77,7 oranında kayda geçti.
* * *
Genel ekonomik durum beklentisi endeksi (gelecek 12 aylık dö neme ilişkin) Kasım ayında 78,5 iken, Aralık ayında %2,5 oranın da azalarak 76,5 oldu. İşsiz sayısı beklentisi endeksi (gelecek 12 aylık döneme ilişkin) Kasım ayında 58,8 iken Aralık ayında %2,9 oranında azalarak 57,1 oldu. Tasarruf etme ihtimali endeksi (gele cek 12 aylık döneme ilişkin) Kasım ayında 23 iken, Aralık ayında %3,5 oranında artarak 23,8’e çıktı.
Mevsim etkilerinden arındırılmış tüketici güven endeksi, alt endeksleri ve değişim oranları, Aralık 2019
* * *
Türkiye İstatistik Kurumu ve Merkez Bankası ile ortaklaşa hazır lanarak açıklanan Aralık/2019 Ayı Tüketici Güven Endeksindeki düşme dikkate alındığında; Granger nedenselik analizi sonucun da, döviz kurundan tüketici güven endeksi yönüne doğru tek yön lü bir nedensellik ilişkisinin varlığı tespit edilmiştir. Etki tepki testi sonucunda ise, döviz kurundan gelen bir standart sapmalar
değerlendirildiğinde şoka güven endeksinin azalarak cevap ver diği bulgusu elde edilmiştir.Nitekim son aylarda döviz kurunda izlenen göreceli küçük dalgalanmalar açıkça bunu göstermekte dir. Türk Lirasının (TL) yakın geçmişine ait değeri incelendiğin de, yabancı paralar karşısında değerinin çok düşük olması yanın da değer yitirmesinin süreklilik arzetmesi;ne kadar çaba gösteril se bile, TL’nin paranın temel fonksiyonundan biri olan değer mu hafazası fonksiyonunu kaybetmiş olmasından dolayı, yaşanan do larizasyon yıllarını toplumsal hafızadan silmek pek kolay olmaya cak gibi görünüyor.
* * *
Sonuç olarak, Döviz büfeleri olarak ifade edilen işletmelerin sayı sındaki artış gerçeği, bu sürecin piyasadaki en temel yansımaların dan birisi olduğu söylenebilir. Tüm bu olaylar temelinde düşünül düğünde, yüksek döviz kurunun Türkiye’deki toplumsal hafızada pozitif bir yere sahip olmadığı kanısını ifade etmek yanlış olmaya caktır. Kısaca ifade etmek gerekirse, Türkiye’de döviz kuru olgu su bahsedilen toplumsal hafızadan dolayı güven kavramı ile sıkı ilişki içerisinde olduğudur. Bu bağlamda çalışmada elde edilen bulgular beklentiler ile tam uyuşmaktadır. Diğer bir ifadeyle, ana lizler sonunda elde edilen bulgular Türkiye’de döviz kurunun tü keticilerin ekonominin geleceğine yönelik beklentilerini şekillen diren önemli faktörlerden birisi olduğu şeklinde yorumlanabilir. Hadiseye bu yönden bakıldığında; iktisadi parametrelerdeki zama na bağlı değişimlerin eğer olumluya dönüşmesi isteniyorsa; üre tim olgusundaki aktivasyonun milli gelir artışıyla desteklenerek iktisadi çarkın hareketine ivme kazandırmak için toplumu özellik le yerli malı kullanmaya özendirici önlemlerin devreye konulma sı,bu arada gerek ara insan gücü,gerekse nitelikli iş gücü yaratma amaçlı tüm Yurt düzeyinde ihracat potansiyeline açık yüksek kat ma değerli ileri teknolojiye yönelebilmek için eğitim kalitesinin en ileri noktaya getirilmesi açısından eğitimde geniş yelpazede reform hareketini gerçekleştirmek büyük önem taşımaktadır.Ak si durumda“gelişmekte olan ülke”pozisyonunda daha çok zaman kaybetmemiz kaçınılmaz olacaktır.
KAYNAK:Aralık/2019 Ayı Tüketici Güven Endeksleri (TÜİK-TCMB)