TÜM DÜNYA İÇİN CİDDİYET OLUŞTURAN KÜRESEL İKLİM TEHDİT DİYAGRAMI

Abone Ol

Gerçekte Paris İklim Anlaşması'na göre, küresel ısınmanın 2 derecenin altında tutulması gerekiyor sa bunun sağlanamaması ve Dünyanın 1,5 derece ısınması halinde nüfusun yüzde 14'ü her 5 yılda bir aşırı sıcak hava dalgalarına maruz kalacak. 2 derecelik bir ısınmadan bahsedildiği takdirde bu oran yüzde 37'lere kadar çıkabilecek.Bu yönde de Cambridge Üniversitesi'nin Varoluşsal Risk Araştırmaları Merkezi'nden Luke Kemp'e göre, ısınmanın 2 dereceyi de aştığı durumda neler olabi leceğine dair yeterince araştırma da bulunmuyor. Mamafih içinde bulunduğumuz günümüze kadar verilen sera gazı azaltma taahhütleri yerine getirilir se küresel ısınma 2100'de 1,9 ila 3 derece arasında gerçekleşecek.Eğer bugünün sera gazı eğilimleri devam ederse küresel ısınma 3,9 dereceye kadar çıkabileceği de ifade ediliyor.

* * *

Küresel ısınmanın geldiği noktada Birleşmiş Millet ler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 26. Taraf lar Konferansı (COP26) Glasgow kentinde sürer ken açıklanan bir araştırma, küresel ısınmanın 2,9 derece artması halinde 65’e yakın yoksul ülkenin gayri safi yurt içi milli hasılasının (GSYİH) 2050’ ye kadar ortalama yüzde 20 oranında, 2100’e kadar ise yüzde 64 oranında düşeceğini ortaya koyduğu açıklanırken; Dünyada 29 ülkede faaliyet gösteren 41 Hristiyan kilisesinin resmi yardım ve kalkınma ajansı “Christian Aid” tarafından yaptırılan araştır maya göre, Paris Sözleşmesi taahhütlerine uyulup küresel ısınmadaki artış 1,5 derecede sınırla kalsa bile, bu fakir ülkelerdeki GSYİH oranı 2050’ye ka dar yüzde 13, 2100’e kadar yüzde 33 oranında düşe ceği saptanmış. Bu kapsamda küresel ısı artışı ve çevresel kirlenme ile ekosistem büyük bir tehdit al tında olmasına rağmen, insanlığın yerleşik düzene geçişinden sonra dünya iklim sistemleri her ne kadar değişmiyor gibi görünse de geçmişten günü müze dek elde edilen bulgular bunun tam aksini ortaya koymaktadır.

* * *

Halbuki Tarih boyunca dünya iklim koşullarında pek çok değişiklik sergilenmiştir. Bunların bazıla rı, iklim koşullarında yıllar veya on yıllar içerisinde büyük değişikliklere neden olan tekil olaylardır. Diğerleri ise, farklı döngüler izleyen düzenli bir davranış sergilemektedir. Söz konusu diğer değişik liklerin çoğu, yüzlerce, binlerce veya milyonlarca yıllık dönemler içerisinde meydana gelmişlerdir. Bunlar, Dünya’nın kendi ekseninde ve güneş etra fındaki yörüngesinde meydana gelen varyasyonlar, güneşin faaliyetlerindeki dalgalanmalar ve volka nik patlamalar gibi doğal değişim unsurları tarafın dan tetiklenmiştir.

* * *

Sonuç olarak, şu anda yaşanmakta olan söz konusu iklim değişikliği sonuçları gözönüne alındığında sıcaklık, yağış, kar-buz ve deniz seviyesinde ger çekleşecek değişiklikler konusunda çeşitli iklim modelleri ve bilimsel verilere dayanarak gelecek 100 yıl için de öngörülerde bulunmak mümkündür. Bu konuda Birleşmiş Milletler, Hükümetler Arası İklim Deği şikliği Paneli (1PCC) tarafından ortaya konulan senaryolara dayanan bu öngörülerde, atmosferdeki karbondioksit birikimlerinin, yüzey sıcaklıklarının ve deniz seviyesinin 21. yüzyıl süre since yükseleceği, kara ve deniz buzlarının ve buzullarının alansal ve hacimsel olarak azalacağı belirtilmektedir. Söz konusu öngörülere göre küre sel ortalama yüzey sıcaklıklarında 1990- 2100 yıl ları arasında 1,4 ilâ 5,8 C0’lik bir artış olacağı öngörülmektedir. Bununla birlikte, tüm sera gaz ları ve arseollerin birikimleri 2000 yılı düzeyinde tutulsa dahi, her on yılda yaklaşık 0,1 C0’lik bir sıcaklık artışı görüleceği belirtilmektedir.Mevcut değişimleri Türkiye açısın dan dikkate aldığımızda özetle; Ülkemiz alçak taşkın/delta ve kıyı ovaları da iklim değişikliğinin tehdidi altındadır. Öngörü len sıcaklık artışları ve yağış azalmaları, deltalarda ki ya da iç bölgelerdeki sulak alanların ve sığ gölle rin kurumasına, bunun sonucunda da buralarda yaşayan türlerin, genel olarak da biyolojik çeşitlili ğin zayıflamasına ya da yok olmasına neden olmak la birlikte;küresel ısınma,kuraklık,iklim değişikliği diyagramı içinde kontrolden çıkan rantsal değişim hamleleriyle doğanın da bilinçsizce tahrip edildiği de bir vakıa haline gelmiştir.

KAYNAK; Küresel İklim Değişikliğinin Biyolojik Çeşitlilik ve Ekosistem Kaynakları Üzerine Etkisi (Aynur Demir)