Zonguldaklı usta gazeteci Turhan Oral, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanlığı aday adaylığı süreciyle birlikte yaşanan gelişmeleri değerlendirdi. Yazısında dikkat çekici iddialar ve analizler yer veren Oral, özellikle İmamoğlu’nun üniversite diplomasının iptali ve ardından gelen gözaltı kararının halkta yarattığı etkileri anlattı.
CHP’nin ön seçim kararı almasıyla birlikte Mansur Yavaş’ın adaylıktan çekildiğini, böylece İmamoğlu’nun tek aday olduğunun netleştiğini belirten Oral, tam bu aşamada İktidar cephesinin İmamoğlu’nu hedef aldığını savundu. İmamoğlu’nun üniversite diplomasının iptali ve gözaltına alınmasının, siyasi mühendisliğin açık bir göstergesi olduğunu ifade etti.
Turhan Oral’ın yazısı şu şekilde:
“İMAMOĞLU'NUN ADAYLIĞI
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Cumhurbaşkanı aday adayı olduğunu açıkladığında, ABB Başkanı Mansur Yavaş da potansiyel aday adayları arasındaydı.
CHP, ön seçim kararı aldı ve takvimi ilan etti.
Yavaş, ön seçime katılmayacağını açıkladı.
İmamoğlu'nun tek aday olacağı ve CHP içinde bölünme olmayacağı anlaşıldı.
Tam da bu aşamada, Ak Parti ve Cumhur İttifakı, İmamoğlu'nu açık hedef haline getirdi.
CHP'nin açıkladığı ön seçim tarihinden önce, İmamoğlu'nun adaylığını en kısa yoldan engellemek için üniversite diplomasını iptal ettirdiler.
Ettirdiler diyorum, çünkü üniversite yönetimini, o günkü mevzuata göre, yani 31 yıl öncesine göre yapılan bir uygulamayı, bugünkü mevzuata göre yeniden değerlendirmeye zorladılar.
Dahası, bu kararı ilgili bölümün dekanlığına aldıramayınca, rektörlük üzerinden oldu-bittiye getirdiler.
Bu da yetmedi, ön seçim tarihinden önce İmamoğlu'nu gözaltına aldılar.
Diploma iptali, tüm üniversitelere bomba gibi düştü. Üniversite öğrencileri sokaklara çıktı.
İmamoğlu'na oy vermeyenler dahil, 16 milyon İstanbul seçmeni, Saraçhane Meydanına aktı.
Her geçen gün katılımcı, eylemci sayısı arttı.
Ama İmamoğlu tutuklandı.
CHP yeni bir hamle yaptı ve ön seçim sandıklarının yanına "Dayanışma Sandığı" ekledi.
Parti üyelerinin yüzde 96'sı sandığı gitti.
Vatandaşlar, tüm ülkede dayanıșma için sandıklara koştu. Kısa bir zamanda, 15.5 milyondan fazla insan İmamoğlu'na sahip çıktı.
*
İmamoğlu'nun gözaltına alındığı 19 Mart’ta, Merkez Bankasının net döviz rezervi 68 milyar dolardı.
Yaklaşık bir haftada, rezervler 31 milyar dolar eridi.
Faizler 38'lerden 46'lara fırladı.
Şimdi rezervi koruyacak yeni önlemler almaya çalışıyorlar.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, döviz talebinin yüzde 60'ının yabancı şirketlerden, yüzde 30'unun yerli şirketlerden ve yüzde 10'unun da vatandaşlardan geldiğini açıkladı.
Bu ekonomik tablo, Ekrem İmamoğlu'na yapılan suçlamalara kimsenin inanmadığını gösterdi.
Hala, iletişim başkanlığı, Radyo Televizyon Üst Kurulu, emniyet üzerinden fişlemeler, savcılık üzerinden ifadeye çağırmalar gibi baskı, sindirme yöntemlerini yaygınlaştırmak isteyenler var.
Maltepe Meydanında tüm engellemelere rağmen toplanan milyonlarca insan, emniyetin yüz tanıma kameralarına, "buradayız" diye poz verdi.
Kimsenin korktuğu yok.
Gençlerin öncülüğünde ülke genelinde yapılan tüketim boykotu, eylemlerin zirvesi oldu.
Şimdi milyonlarca insan, Ekrem İmamoğlu ve erken seçim için imza veriyor.
Millet kendi erken seçimini yapıyor.”
