TÜRKİYE EKONOMİSİ YÜKSEK ENFLASYON NEDENİYLE SÜRDÜRÜLEBİLİR OLMAKTAN ÇIKTI

Abone Ol

Özellikle son geçmişten bu yana 15-20 yıllık süre gözönünde bulundurulduğunda Türkiye’de yıllık enflasyon oranının %40’ın altına düşmediği ve nadiren %100’ün üstüne çıktığı, genel olarak %50-%80 bandında hareket ettiği söylenebilir.Ancak bu kapsamda değerlendirme yapıldığında bu tip enflasyonun yıkıcı etkileri hiperenflasyonun etkilerinden bile daha fazla olmaktadır.Çünkü, hiperenflasyon ortamının desteklediği belirsizlik ortamında oldukça çok uzun sürmemekte ve enflasyon oranında görece yaşanan düşüşler bile halkın moralini yükseltmektedir.Oysa ki, kronik yüksek enflasyonun yaşandığı Türkiye’de, halk bütün planlarını kafasında oluşturduğu bu söz konusu psikolojik enflasyon oranı üzerine yapmakta ve böylece enflasyonoranı daha yılın başında gidişata göre halkın düşüncesinde belirlenmektedir. Hükümetlerin enflasyonu düşürmek için uyguladıkları iktisat politikalarında başarısız olmaları da bir bakıma halkı haklı çıkarmakta ve böylece enflasyon %50-%80 bandında ya da duruma göre daha yukarılara doğru gidip gelmeye devam etmektedir.

* * *

Ülkemizdeki çift rakamlı yüksek enflasyonun geldiği nokta da ise genel karakterestik bakımdan klasik miktar teorisi ne göre farklı varsayım ve düşüncelerle izlenen para politika sının sonucu olarak ya para miktarındaki artış gösterilmektedir. Bu artış, doğrudan doğruya talebi artırmakta, artan toplam talep defiyatlar genel düzeyinin göreceli şekilde yükselmesine neden olmakta; ya da döviz kuru şoklarından kaynaklı TL.deki değer yitimiyle de birlikte yüksek oranlı enflasyon eşzamanlı bir seyir izlemektedir. Diğer bir yüksek enflasyon sebebi olan ve zincirleme etkiye de neden teşkil edenIrving S. Friedman, maliyet enflasyonunun, özellikle ücretlerin ve aynı zamanda rant, faiz gibi faktörlerinyükselerek malların satış fiyatını artırması durumu olarak açıkladı ğı enflasyon türüne göre;yükselerek malların satış fiyatını artırması durumu olarak ifade etmiş olduğu da dikkate alındı ğında yüksek enflasyon oranındaki hızlı yükseliş iki yönden gerçekleşmektedir.

* * *

Bu anlamdaki yüksek enflasyon artışında birinci derecede öneme sahip maliyet enflasyonunun artış nedenlerine bakıldığında ise;1.Ücretlerdeki artış 2.Hammadde fiyatlarındaki artış 3.Enerji girdi fiyatlarındaki artış 4.Kamu mallarının fiyatındaki artış 5. KDV, gümrük vergileri, vb. hükümetlerin mevcut bütçe açıklarını da kapatmaya yönelik koydukları vergi oranlarındaki artış 6. Tekelci işletmelerin yaptıkları fırsatçı fiyat artışlarıyla neden oldukları maliyet enflasyonunun gündem oluşturduğu görülmektedir.Burada ayrıca belirtmek gerekir ki,aslındaenflasyonu belirleyici olan sürekliliğine neden olan taleptir. Çünkü, maliyet enflasyonu görülen bir ekonomide yeterli talep olmazsa fiyatlar düzeyi daha fazla artamaz. Bu nedenle, maliyet enflasyonunun en sonunda talep enflasyonuna dönüşeceğini söylemek daha doğru olmaktadır.

* * *

Sonuç olarak,bu yönden yüksek enflasyon oranı payında gıda oranının yüksek olmasının tek sebebi; dünya piyasalarındaki gıda enflasyonunun nedenleri ile benzerliklerin olması yanı sıra, en önemli bir başka neden olarak gıda tedarik zincirindeki bozulmalar karşımıza çıkıyor. Bu bağlamda en ciddi problem, tüketicinin ödediği fiyat ile üreticinin eline geçen fiyat arasındaki farkın, yani tüketicinin ödediği fiyata oranı olan “pazarlama marjının” yüksek olmasıdır.Yüksek pazarlama marjı hem gıda fiyatlarının artmasına hem de çiftçinin eline geçen payın giderek azalmasına da neden olduğu bu ortamda; zamanla girdi maliyetlerinin de daha yüksek şekilde artmasıyla üretimde ki kâr payının azalmasına yol açtığından aynı zamanda hem tarım sektöründe hemde hayvancılık sektörlerindeki daral manıngetirdiği talep enflasyonuna da neden olmakta;bu arada talep enflasyonunu tüketicinin talebindeki artış belirlerken, maliyet enflasyonunda ürünün girdi maliyetindeki artışı dabelirlemektedir.Neticede sürdürülebilir pozisyon dan yüksek enflasyon ve diğer ekonomik istikrarsızlar nedeniyle rayından çıkan iktisadi durumun yeniden sürdürülebilir pozisyona gelebilmesi için söz konusu yüksek enflasyonla mücadele ve ekonomik istikrar politikasının liyakatli uzun bir deneyim gerektiren yeterli birikime sahip bulunan ekiplerce oluşturulması yanı sıra; makro ve mikro düzeyde bir bütün olarak ele alınmasına ek olarak, bu yönde alınan tüm önlemlerin teoride ve pratikte iktisat öğretisineuygun konumda gerçeklerle bağdaşık, birbiriyle olabildiğince tam şekilde örtüşmesi büyük önem taşımaktadır.