Piyasalarda yaşanan kur şokları ve sonrasındaki gelişmelere bakılırsa; ForeksDigital bünyesinde hizmet veren ForeksHaber, 17 ekonomistin katılımıyla düzenlediği “TCMB Faiz Anketi” sonuçlarını açıklarken,Anket sonuçlarına göre; Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu’nun (PPK) bu ayki toplantısına ilişkin beklenti, haftalık repo faizinin yüzde 14,00 seviyesinde sabit tutulacağı yönünde oldukça dikkat çekti. Bunun yanı sıra ForeksHaber tarafından gerçekleştirilen anket sonuçları detayında; Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu’nun (PPK) bu ayki toplantısına ilişkin beklenti, haftalık repo faizinin yüzde 14,00 seviyesinde sabit tutulacağı yönünde çıkması da sürpriz olmadı. Bu yönde ForeksHaber anketine katılan 17 ekonomistin 16’sı faizin değiştirilmeyeceğini öngörürken, ekonomistlerden 1’i faizin 125 baz puan indirimle yüzde 12,75’e çekileceği tahmini yaparken;bu ay faiz değişikliği beklemeyen ekonomistlerden 4’ü Nisan, 1’i Temmuz, 1’i Eylül, 1’i ise 2023 yılının Şubat ayında ilk faiz değişikliğine gidileceği öngörüsünde bulunuyor.
* * *
Bu kapsamda 2022 yıl sonuna ilişkin görüş belirten 8 ekonomistin medyan tahmini yüzde 14,00 olurken, minimum ve maksimum beklentiler yüzde 9,00 ve yüzde 22,00 seviyesinde oluşurken,geçen ayki ankette 2022 sonu faiz beklentisi yüzde 11,50 seviyesinde bulunurken, tahminler yüzde 9,00-25,00 aralığında bir açıklama yapılmıştı.Bilindiği gibi hatırlanacağı üzere TCMB, geçen yıl gösterge faizi Eylül, Ekim, Kasım ve Aralık aylarında toplam 500 baz puan indirime giderek,yüzde 14 seviyesine çekmişti.Diğer taraftan da Anadolu Ajansı’nın 20 Ocak Perşembe günü gerçekleştirilecek PPK toplantısına yönelik piyasa beklenti anketi, 23 ekonomistin katılımıyla sonuçlanırken, Anket sonuçlarına göre, ekonomistlerin tamamı politika faizinin yüzde 14'te sabit bırakılacağını öngörüyor.Daha önce geçen ay gerçekleştirilen PPK toplantısında politika faizi 100 baz puan indirilerek yüzde 15'ten yüzde 14 seviyesine çekilmişti.Ekonomistlerin bu yıl sonu politika faiz oranına ilişkin beklentilerinin medyanı ise yüzde 12 civarında olacağı öngörülüyor.
* * *
Konuyla ilgili TCMB faiz kararı 20 Ocak Perşembe günü saat 14.00’te açıklanacak olup; TCMB’nın daha önceki geçen yıl gösterge faizi kararlarının alındığı Eylül,Ekim,Kasım ve Aralık aylarında toplam 500 baz puan indirimi sonrasında TL.de ortaya
çıkan düşüşler ve enflasyondaki artışa ait beklentilerini açıklayan Unicredit,Türk lirasındaki değer kaybının ve enflasyondaki yükselişin 2022'dede devam etmesi beklentisiyle, 2023 yılında seçim sonuçlarına bağlı olarak kurda ve enflasyonda düşüş yaşanabileceğini tahmin ederken;Türkiye’nin 2022 yılında yüzde 4,7 büyümesini beklediklerini,Türk lirasındaki değer kaybının 2022 yılında da süreceğini ve yıl sonunda enflasyonun yüzde 37 civarında olacağını öngörüyor. Banka, Orta ve Doğu Avrupa bölgesine ilişkin çeyreklik değerlendirme raporunda Türkiye'ye ilişkin değerlendirmelere de yer verirken;siyasi baskılar devam ettiği takdirde TCMB’nın2022’de faizleri indirmeye devam edeceğini belirten Unicredit, kurdaki hızlı değer kaybının finansal istikrarı tehdit edebileceğini de belirttiği görüldü.
* * *
Sonuç olarak,Unicredit, enflasyonun 2022’nin büyük bir kısmında yüzde 50’nin üzerinde kalmaya devam edeceğini yıl sonunda ise gerileyerek yüzde 37’ye düşeceğini tahmin ettiklerini de dile getirerek;Merkez Bankası’nın 2022 yılında faizleri yüzde 12 seviyesinde tutmasını bekleyen banka, 2023 yıl sonunda TCMB politika faizinin yüzde 23 seviyesinde olacağını,“Seçimleri muhalefetin kazanması halinde daha ortodoks bir para politikası izleneceğini düşünüyoruz” diyen banka, bunun Türk lirasının değerini ve sermaye girişlerini artıracağını öngördüklerinden bahisle;Bankanın 2023 kur ve enflasyon tahminleri de seçimlerle ilgili bu beklentilere paralel şekillendiği görülüyor.Çok tabii olarak dışsal gelişmeler ve içsel gelişmeler kapsamında kalan Amerikan Merkez Bankası (FED) in gerçekleştirebileceği faiz artışları, küresel piyasalarda yaşana bilecek gelişmelerle Türkiye’nin içinde bulunduğu coğrafyada ki jeostratejik, jeopolitik ve siyasal gelişmelerin mevcut durumu da dikkate alındığında; ekonomi yöneti minin fiyat istikrarını sağlayabilecek, yüksek enflasyonun hiperenflas yona dönüşmesinde yapılacak reformlarla zamanında alınabilecek önlemlerden Türkiye ekonomisinin ayrı tutulmaması da gerekiyor.