Her ayın son haftasına doğru periyodik şekilde açıklanan TUİK ve Merkez Bankasının ortak çalışmasının ürünü olan mevsim etki lerinden arındırılmış tüketici güven endeksi Ağustos/2109 ayın da 58,3 oldu. Endeks Temmuz ayında 56,5 seviyesindeydi. Böylece aylık artış %3.1 olarak gerçekleşti. Halbuki geçtiğimiz 2018 yılının Ağustos ayında zirve yapan kur krizi öncesi söz konu endeks 72.7 seviyesindeydi. Ardından sürekli bir düşüş kaydetmiş ve 60.0’ın altına gerilemişti. Fakat yerel seçim öncesi ilk çeyrekte hükümetin bütçeden harcamaları ve liranın nispeten istikrar kazandığı ortam da endeks Nisan 2019’da 63.5 seviyesine yükselmişti. Istanbul seçimlerinin yenilenmesinin yarattığı olumsuzluk endeksi Mayıs ayında sert bir şekilde 55.3 seviyesine geriletmişti. Mayıs ayından bu yana da tüketici güven endeksi 60.0 seviyesinin altında dolaşı yor. Bu tabloya göre değerlendirme yapmak gerekirse; ufak ufak, küçük yükselişler kaydedilmekte olsa da, büyük resimde tüketici güveninde ekonomik büyümeyi sürükleyecek önemli bir iyileşme maalesef henüz gözlenemiyor. Mevcut duruma bakılırsa; tüketici lerin işsizlik tarafında artış olacağı yönünde kuvvetli beklentile rinin olduğu; korkularının olduğu. Bu da tabi harcamaya yönlen dirmek yerine tasarruf etme eğiliminin artmasına neden oluyor gibi görünüyor. Gelir seviyesinde ya da genel ekonomik seviyede beklentiler bir önceki aya göre artış göstermiş olsa da, kayda değer seviyeler değil bunlar. Ağustos ayındaki faiz indirimi ve arkasın dan beklenen indirimler, en çok konut sektöründe etkili olacak gibi. Buna karşın, işsizlik endişeleri ve daralan talep yapısı karşısın da şimdilik hem tüketimin artmasında; hem de tüketmek için güve nin toparlanması açısından engel olarak duruyor.
* * *
Bu kapsamda Hanenin Maddi Durum Beklentisi Endeksi geçtiği miz Temmuz/2019 ayında 77 iken, Ağustos/2019 ayında %1,1 oranında artarak 77,8 oldu. Genel Ekonomik Durum Endeksi ise; Temmuz/2019 ayında 73,4 iken; Ağustos/2019 ayında %1,2 oranın da artarak 74,3 oldu. İşsiz Sayısı Beklenti Endeksine bakıldığında; Temmuz/2019 ayında 55,6 iken; Ağustos/2019 ayında %4,8 oranın da artış göstererek 58,3 oranına yükseldi. Bu durumun nasıl olduğu nun açıklamak yönünden; İşsiz sayısı beklentisi endeksinin artma sı, işsiz sayısı beklentisinde azalışı; azalması ise işsiz sayısı beklen tisinde artışı göstermektedir. Bu arada Tasarruf etme ihtimali en deksi Temmuz ayında 20 iken, Ağustos ayında %13,1 oranın da artarak 22,7 oldu.
* * *
Sonuç olarak, Türkiye’nin kırılganlığa en duyarlı sektörlerden biri olan otomotiv sektörü ile İnşaat sektöründeki durum pek iç açıcı değil. Eğer inşaat sektöründe acil önlemler alınmadığı takdirde elinde konut stoku bulunan tüm müteahhitlerin batma riski söz kon usu. Çünkü bu yönde kullanmış oldukları banka kredilerini geri ödeyemedikleri takdirde bu krizin finans sektörüne sıçrama riski oldukça fazla. Otomotiv sektöründe ise Haziran sonunda ÖTV indi riminin son bulmasıyla Temmuz ayında otomobil ve hafif ticari araç satışlarında yüzde 66 kayıp yaşandı. Otomotivciler, bayram tatilinin de etkisiyle Ağustos ayında kaybın büyümesinden endişe ediyorlar. 2017’de 1 milyon adetlik satışa yaklaşan iç pazarın, bu yıl 300 binlere kadar inebileceği de öngörülüyor. Bu sektörde araç üreten fabrikalar ve yan sanayi ihracatın etkisi ile iç piyasada yaşanan krizin etkilerini daha az hissediyor, oysa başta bayiler olmak üzere iç piyasada satış, bakım, onarım yapan küçük ve orta boy işletmeler iç piyasanın daralmasının etkisi ile çok ciddi bir kriz yaşıyor. Artan kurların ve fahiş miktarda ÖTV gibi yüksek vergile rin de etkisi ile bir çok araç zaten satın alınabilir fiyat seviyelerinin çok üzerine çıkmış bulunuyor. Diğer bir önemli sektör olan beyaz eşya pazarındaki daralma Temmuz ayında da devam etti. ÖTV muafiyeti uygulamasının Haziran’da sona ermesinin de etkisiyle iç satışlar ortalama yüzde 31 düştü. Türkiye Beyaz Eşya Sanayici leri Derneği (TÜRKBESD) verilerine göre; buzdolabı, çamaşır makinası, bulaşık makinesi ve fırından oluşan dört ana ürün grubunda iç satışlar Temmuz ayında yüzde 31 düştü, bu düşüş ise pazardaki daralmanın boyutunu açıkça gösteriyor. Sektörler itiba rıyla gelişen bu kırılganlığın önlenememesi halinde uzmanlarca önümüzdeki aylar için daralmaların getirdiği işten çıkarmaların artması durumunda işsizlik rakamlarının daha da yükselmesinden endişe edilmesi ise madalyonun görünmeyen arka yüzü durumnda.
KAYNAK: Ağustos/2019 Ayı Tüketici Güven Endeksleri
(TCMB-TÜİK)