Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası son açıkladığı ödemeler dengesi raporuna göre cari işlemler dengesinin Ağustos ayında 4,63 milyar dolar civarında açık verdiği görüldü.Bir önceki yılın Ağustos ayında 3.314 milyon dolar fazla veren cari işlemler hesabında bu ayda 4,631 milyon dolar açık verdi. Bunun sonucunda on iki aylık cari işlemler açığı ise 23,203 milyon dolara çıktı.Bu gelişmede, ödemeler dengesi tanımlı dış ticaret açığının bir önceki yılın aynı ayına göre 3,948 milyon dolar artarak 5,347 milyon dolara yükselmesi ve hizmetler dengesi kaynaklı net girişlerin geçen yılın aynı ayına göre 4,602 milyon dolar azalarak 1,179 milyon dolara gerilemesi etkili oldu.Birincil gelir dengesi kaynaklı net çıkışlar, bir önceki yılın aynı ayına göre 589 milyon dolar azalarak 570 milyon dolara inerken,İkincil gelir dengesi kaynaklı net girişler, bir önceki yılın aynı ayına göre 16 milyon dolar artarak 107 milyon dolar oldu. Bu arada doğrudan yatırımlardan kaynaklanan net girişler 374 milyon dolar oldu.
* * *
Portföy yatırımlarından 1,973 milyon dolar tutarında net çıkış kaydedildi. Alt kalemler itibarıyla incelendiğinde, yurt dışı yerleşiklerin hisse senedi piyasasında 1,007 milyon dolar ve devlet iç borçlanma senetleri piyasasında 502 milyon dolar net satış yaptığı görüldü.Yurt dışındaki tahvil ihraçlarıyla ilgili olarak, bankalar 286 milyon dolar net borçlanma, diğer sektörler ise 17 milyon dolar net geri ödeme gerçekleştirdi.Diğer yatırımlar altında, yurt içi bankaların yurt dışı muhabirlerindeki efektif ve mevduat varlıkları 1,980 milyon dola ve yurt dışı bankaların yurt içindeki mevduatları 2,288 milyon dolar net artış kaydetti.Yurt dışından sağlanan kredilerle ilgili olarak; bankalar, Genel Hükümet ve diğer sektörler sırasıyla 100 milyon dolar, 62 milyon dolar ve 774 milyon dolar net geri ödeme gerçekleştirilirken,resmi rezervlerde Ağustos ayında 7,602 milyon dolar net azalış gözlendi.Cari açık ülke sınırları içerisinde mal ve hizmetlerin, ülke dışından gelen mal ve hizmetler karşısında negatif değer kazanması olarak tanımlanmaktadır. Dış ticaret dengesi üzerinde; ihracat ve ithalat farkının negatif sonuç vermesi açık olarak adlandırılmaktadır. Genelde dış ticaret ödemeleri ve alımları döviz üzerinden gerçekleşmektedir. Ülkeler arası ticaret sırasında döviz açığı bulunması likidite zaman zaman sorunlarına yol açmaktadır. Bu da ekonomide farklı bir kapı aralanmasına neden olmuş ve kredili ödemeler sistemini doğurmuştur.
* * *
Bu açıdan cari açığın meydana geldiği kritik oluşuma bakıldığında;kısa süreli cari açık veren ülkeler bunu bir ekonomi politikası olarak kullanabilmektedirler. Böylelikle faiz yükünden de kurtulmuş olmaktadırlar.Cari denge sağlandığı durumda dış ticaret ödemeleri rahatlıkla gerçekleştirilebilmektedir. Ülkelerin özel sektör yükünü hafifletmek adına kamusal dış borç yoluna gittiği ve böylelikle özel yatırım fonları oluşturdukları görülmektedir. İhtiyaç olunan likidite sorunlarını çözmek ekonomi çarklarının işleyebilmesi için büyük önem taşımaktadır. Öte yandan da bir ülkenin cari açığının milli gelirine oranının %5 ve daha büyük bir orana ulaşması ekonomi açısından bir risk olarak kabul edilmektedir.Cari açığın sürdürülebilirliği konusunda geliştirilen kriterler dışında Türkiye gibi ithalata bağlı bir büyüme gerçekleştirmesi nedeniyle aşırı değerli ulusal paraya ihtiyaç duyan ve dış ticaret açığından kaynaklı cari açık problemi yaşayan ülkeler için cari açığın finanse edilebiliyor olması ise açıkça cari açığın sürdürülebilir olduğunu göstermektedir.
* * *
Sonuç olarak,dış ticaret dengesi üzerinde gerçekleşen ithalat ve ihracat kalemleri eğer para ve maliye politikası dâhilinde gerçekleşmiyorsa ülke ekonomisini olumsuz etkilemektedir. Satılan ürün ve hizmetlere karşılık aynı oranda gelir elde edilemiyorsa dış ticaret dengesine ulaşılamayacaktır. Bu durumda farklı ekonomi politikaları kullanılarak, dış ticaret kalemleri üzerinde dengelenme amaçlanmaktadır. Ülke içerisinde üretilen ürün ve hizmet bağlı olarak cari açığı kapatmak mümkündür. Geleneksel yöntem ise ihracatı arttırıp ithalatı azaltmak olarak da uygulanabilmektedir.Bir diğer yöntem ise ithalat edilen malların muadili olan ürünleri üretmek olarak düşünülmektedir. Çin’in uygulamış olduğu bu politika sayesinde cari fazla verdiği görülmektedir. Cari açık ülke gelirleri içerisinde azaltıcı etki barındırmıyorsa ( yüksek faiz gideri gibi) dış ticaret dengesi üzerinde bulanan hesaplarda değişikliğe gitmeye gerek yoktur varsayımı yanlış olmaz. Çünkü gelir ve gider dengesi karşılığında ürün veya hizmet piyasaya sunulacak böylelikle iç piyasa dinamikleri korunmuş olacaktır. Fakat likidite sorunu yaşayan ve dışa bağımlı hale gelen ekonomiler de cari açığın ekonomiyi olumsuz yönde etkilediği de görülmektedir.