Küresel pandemi Covid-19 salgınının Delta varyantı şeklindeki uğradığı mutasyonla salgın olayındaki gel-gitler sürekli değişime uğrarken;Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi, Haziran ayında bir önceki aya göre %2,76, oranındaki artışla yıllık %27,65 seviyesine yükseldi. Çiftçilerin tarımsal üretim süreçlerinde maliyetlerini gösteren endeks bir yandan gıda fiyatlarını etkilerken bir yandan da çiftçi gelirinin oluşmasında da etkili olarak tarım faaliyetlerinin sürdürülebilirliğini olumsuz etki lerken;2018’de kur krizinden bu yana TL’nin değer kaybına bağlı olarak tarımsal girdi fiyatları yükselme eğiliminde, fakat açıklanan son veri Tarım-GFE’de yeni zirveye denk geliyor.

* * *

Bu kapsamdaki 2018’de kur krizinden bu yana TL’nin değer kaybına bağlı olarak tarımsal girdi fiyatları yükselme eğiliminde, fakat açıklanan son verinin Tarım-GFE’de yeni zirveye denk gelmesi; enflasyon üzerinde gıda ürünlerinin oldukça ağırlıklı olduğu düşünüldüğünde; önümüzdeki aylar için de öncü fiyat artışlarına işaret ediyor.Nitekim endeksin ana grupları bir önceki aya göre; “tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmet” endeksinde %1,78, “tarımda kullanılan mal ve hizmet” endeksinde %2,92 arttı. Yıllık olarak da “tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmet” endeksinde %27,39, “tarımda kullanılan mal ve hizmet” endeksinde %27,69 artış gerçekleşti.Aylık en fazla artış gösteren diğer alt gruplar ise %3,39 ile diğer mal ve hizmetler ve %3,14 ile çiftlik binaları (ikamet amaçlı olmayanlar) oldu. Bunakarşılık,aylık en az artış gösteren alt gruplar ise %0,16 ile tohum ve dikim materyali, %0,26 ile veteriner harcamaları ve %0,59 ile tarımsal ilaçlar oldu.Yıllık en fazla artış gösteren diğer alt gruplar ise %45,13 ile çiftlik binaları (ikamet amaçlı olmayanlar) ve %40,16 ile bina bakım masrafları oldu. Buna karşılık, yıllık en az artış gösteren alt gruplar ise %9,60 ile tohum ve dikim materyali, %11,18 ile tarımsal ilaçlar ve %19,65 ile veteriner harcamaları şeklinde kayda geçti.

* * *

Sonuç olarak,tarım sektöründeki üretimin girdi maliyetlerindeki artışlarla birlikte kuraklık ve afetlerle zora girdiği dikkate alınırsa;Geçen yılki aşırı sıcak, don, sel, kuraklık, su sorunu ile karşı karşıya kalan çiftçiler,bu yıl aşırı hava olaylarının daha fazla etkisinde.Kuraklığın şiddetini artırması, sel, orman yangınları, yağış rejimindeki değişiklikle yaşanan su sorunu 2021 üretimini daha büyük oranda etkileme noktasına getirdi.Konuyla ilgili olarak Güneydoğu,Doğu Anadolu ve İç Anadolu Bölgesi kuraklık nedeniyle tarımsal üretimde yüzde 20 ile yüzde 70 arasında değişen oranlarda zarar görürken,Ege ve Akdeniz Bölgesi’nde orman yangınları, Karadeniz Bölgesi sel felaketleri ile ciddi zarar oluştu. Öte yandan tarım sektöründe kullanılan kimyevi gübrelerdeki son bir yıllık fiyat artışı yüzde 100’ü aşarken, mazot, tohum, zirai ilaç, hayvancılık sektörü için yem ve diğer girdilerdeki yüksek artışlar da üretimin sürdürülebilirliğini olumsuz etkilediği de dik kate alınırsa; ürün açısından neredeyse sayılan nedenler den etkilenmeyen ürün yok gibi görünüyor.Hayvancılık sektöründeki durum da tarım sektöründen pek farklı değil. Hayvancılık temel girdileri arasında yer alan arpanın tonu halen piyasada ortalama 2 bin 350-2 bin 400 lira seviyesinde. Arpa üretimindeki düşüş ve buna bağlı olarak fiyatındaki artış yem sektörünü dolayısıyla hayvancılığı çok olumsuz etkiliyor.Bu arada Dünya fiyatlarındaki artış ithalat maliyetini de artırıyor.Dolayısı ile her iki sektörde deki girdi maliyetlerinde olan artışlarla üretimi sınırlayan bütün olumsuz etkenlerin şu veya bu şekilde ortadan kaldırılması büyük önem taşıyor.Dolayısı ile çift rakamlı enflasyon sarmalının bu şartlarda önlenmesi de öyle göründüğü gibi kolay olmayacak.