Daha önceki konumda bilindiği gibi TCMB Başkanı Naci Ağbal’ın görev den alınmasıyla kur 8,45’i aşarken, Nisan ayında ise kısa süreli 8,0 seviyesine gerileyen kur yeniden 8,50’ye yükseldi. Mayıs’ta 8,50 aşılarak rekor tazelerken, Haziran’da ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın faiz indirimi için TCMB Başkanıyla görüştüğünü söylemesiyle kur 8,80’ni aşar   ken tarihi zirve yaptı.Temmuz ayında küresel piyasalarda oynaklık zayıflarken; endekslerde hareketlilik olmasına kar şın döviz ve emtia tarafında düşüşler oldu.Son olarak FOMC toplantısında Fed’in güvercin açıklamalar yapması dolar göstergesini bir ayın en düşüğüne indirdi.TL tarafında ise merkez bankası faizi 4. ayda da sabit tuttu ve yıl sonu enflasyon tahminini yükseltti. Siyasi kanatta ekonomiye dair açıklamaların da olmadığı ayda kur %3,4 geriledi (ay içi en yüksek seviye 8,7450- en düşük seviye bugün görülen 8,3915). 5 aylık yükselişinin ardından Temmuz ayını düşüşle kapatmaya hazırlanan dolar kurunun sene başı getirisi ise %13 de kaldı.Burada öne çıkan soru ise TL.deki görünen güçlü performans ne kadar devam eder? Bu kapsamda yanıt veren Foreks’e göre, uluslararası yatırım kuruluşu Unicredit tarafından hazırlanan raporda Türkiye’de artan enflasyon nedeniyle TCMB faiz indirimini ertelese bile TL’de değer kaybı olabileceği öne sürülüyor.
     *         *         *
Bu kapsamda Kuruluş tarafından hazırlanan raporda Temmuz ayında enflasyonun yüksek seyrinin devamını  göstereceğini belirtilirken;Değerlendirmede “Temmuz ayında enflasyonun yüksek kalması TCMB’yi parasal gevşetmenin başlatılmasını yıl sonuna erteleme konusunda  cesaretlendirebilir.Ancak yüksek enflasyon reel faizi eritmeye  devam edecek. Bu durumun da TL’ye yansıması mümkün” yorumuna yer veriliyor.Bu arada Deutsche Bank stratejistleriAnnaFriedemann ve OliverHarvey de 27 Temmuz2da yayınladıkları notta TL’yi açığa satmayı önermeleri yanısırauzmanlara göre, TL’nin güçlü performans mevsimi de geride kalmak üzere. Ek olarak dolarizasyon trendi de bir türlü durulmuyor. Deutsche, UniCredit gibi yükselen enflasyonun TL’nin reel değerini aşındıracağı görüşünü de de vam ettirdikleri izleniyor. Bir kısım uzmanlara göre de; TL’nin değer kazancı cari fazladan kaynaklanıp en erken Eylül sonuna kadar devam edebilir.  Ek olarak, spot piyasalarda yabancı alımları görmesek de, swap pazarında zayıf da olsa girişler var. Bankacılara göre son haftada bu piyasada 400 milyon dolar giriş yapıldığı ifade ediliyor. Buna göre TCMB Haftalık Menkul Kıymet İstatistikleri ‘ne göre: yurt dışında yerleşik kişiler, 16 Temmuz ile biten haftada net 56,5 milyon dolarlık Devlet İç Borçlanma Senedi (DİBS) ve 8,3 milyon dolarlık Şirket Borçlanma Senetleri (ŞBS) aldı, 62 milyon dolarlık hisse senedi satışında bulunurken;Yurt dışında yerleşik kişilerin 9 Temmuz’da 20,8 milyar dolar olan hisse senedi stoku, 16 Temmuz’da 20,7 milyar dolara geriledi.
     *         *         *
 Sonuç olarak,TCMB tarafından açıklanan verilere göre, bir önceki hafta 228,3 milyar olan yurt içi yerleşiklerin döviz mevduatı 1,8 milyar dolar artışla 16 Temmuz haftasında 229,9 milyar dolara çıktı. Bu artışın 911 milyon doları bireysel hesaplarda; 860 milyon doları ise tüzel kişi hesaplarından kaynaklandı.Parite etkisinden arındırıldığında artış 1,7 milyar dolar; tüzel kişilerin payı 1 milyar dolar, gerçek kişilerin payı ise 730 mil yon dolara ulaştı. Gerçekte TLdeki geçici güçlenmenin bir süre daha devam edebileceğini düşünsek bile gelecekte bu yükselme ye destek olan cari fazlanın sonraki aylarda belirsizliğini koru   ması nedeniyle daha şimdiden kesin bir dil kullanmak mümkün değil. Ancak bu arada tüketici kredilerinin genişlemeye girdiği bir ortamda bir kısım riskleri tolere etmek üzere Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), tüketici kredilerinde genel vade sınırını 60 aydan 36 aya indirdiBDDK daha önce 26 Şubat 2019 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren yönetmelik değişikliği ile tüketici kredilerindeki genel vade sınırını 60 aya çıkartmıştı. Böylece mevcut kredi faizi va de durumu  36 ay olarak son duruma göre kesinleşmiş oldu.Geli nen noktada küresel pandemiCovid-19 pandemik salgınının mu tasyona uğramak suretiyle Delta varyantı ile daha fazla yayılma dönemine girdiği bir süreçte yeni bir kapanmanın gündeme gel mesi halinde iktisadi açıdan toparlanmanın daha da sıkıntı yarat ması söz konusu olabileceğinden; salgının daha ziyade ağırlıklı şekil de aşı olmayan kişilere bulaştığı dikkate alınarak halihazırdaki aşı karşıtlığının derhal önüne geçilerek toplumun %85-90’na kadar çok hızlı şekilde aşılama uygulamasına geçilmesinde bü yük yararlar bulunmaktadır.