Ülkemizin de değerlendirmeye dahil olduğu üç büyük kredi derecelendirme şirketinin not verdiği 148 ülke arasında 2018'de 82'nci sırada olan yeri 2019'da 91' in ci sıraya indi. Böylece “dünya kredi ligi”nde Ermenistan, Fiji, Yunanis tan, Bolivya, Özbekistan, Honduras ve Senegal'in gerisine düştü. Mevcut duruma göre Türkiye’nin kredi notu “yatırım yapılabilir” seviyesinden giderek uzaklaşıyor. Türkiye, 1994 yılında kaybettiği “yatırım yapılabilir” ülke statüsünü tam 19 yıl sonra 2013’te kazandı ancak 2016’da tekrar kaybetti. “Üç büyükler” olarak da bilinen uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarından Moody’s,S&P ve Fitch’ten 2019’da aldığı notlarla “dünya kredibilite ligi”nde do kuz basamak daha geriledi. Böylece Türkiye’nin üç büyük kredi derecelendirme şirketinin not verdiği 148 ülke arasında 2018’de 82’nci sırada olan yeri 2019’da 91’inci sıraya indi. Bu gerilemede, Merkez Bankası’nda Murat Çetinkaya’nın görevden alınıp yerine Murat Uysal’ın atanması, ekonomide dengelenme için bekle nen büyümenin gecikmesi ve Türkiye’nin Rusya’dan aldığı S-400 hava savunma sistemlerinin teslimatının ABD yaptırımları riski taşıması ve İstanbul’daki seçim tekrarının yarattığı belirsizlikle yerel seçimler öncesi liraya destek vermek için piyasaya yapılan müdahaleler neticesinde döviz rezervlerinin erimesi gibi gelişmelerin etkili olduğu açıklanıyor.
* * *
Bu yönde alınan bilgilere göre; ülkeler arasında ekonomik büyüklük yerine kredibilite daha öne geçmiş durumda. Kredi notları bir ülkedeki risk derecesini gör mede ve ülkeler arasında karşılaştırma yapmada etkili bir yöntem. Uluslararası yatırımcılar portföy tercihle rini ve yatırım yapacakları piyasaları seçerken kredi derecelendirme kuruluşlarının notlarını göz önünde bulunduruyor.Bu arada tüm uluslarca da kabul edilen diğer yöntem ise CDS Risk Primi.Bu kapsamda son gelişmeler dikkate alındığında; CDS Risk Priminin gö receli olarak düşme eğiliminde olduğu izlense bile ha len yine de 259,38 rakamıyla yüksek pozisyonunu ko ruduğu izleniyor.İktisadi açıdan da pek arzulanan bir durum olmamakla birlikte geçen yıl içinde 500-600 arasındaki skorla mukayese bir şekilde teselli konusu olsa bile kırılganlığın absorbe edilmesi yönünden pek de yeterli görünmüyor.Diğer adıyla da Credit Default Swap kelimesinin Türkçe anlamı olan borçların öden meme riskine karşı sigorta maliyeti,günümüzde öne
minin sürekli artmasıyla kullanımı yaygınlaşmış ve ge lecekte de önemini koruyarak kullanımını daha da art tıracak bir göstergedir. CDS’ler günümüzde yalnızca sigortalama işlemi olarak kullanılmamakla birlikte ay nı zamanda ülke risklerini de açıklamak için kullanı lan bir tür gösterge haline gelmiştir. Ülkelerin risklili ği yalnızca ekonomik göstergelerle ilgili kalmamakta aynı zamanda ülkelerin mevcut siyasi ortamına bağlı olarak da değişkenlik gösterebilmektedir
* * *
Sonuç olarak,uluslararası finansal piyasalar açısından bahse konu kredi derecelendirme kuruluşlarının olduk ça büyük öneme sahip oldukları bilinmekle birlikte bu yönde CDS Risk Primlerinin de diğer ekonomik para metrelerle uygun şekilde örtüşmesi de gerekmektedir. Çünkü özellikle yabancı ülke yatırımcılarının en fazla başvurdukları veri seti bunlar olmaktadır. Örneğin Kı rılgan 8’li listesinde yer alan ülkeler Hin distan, Bre zilya. Endonezya, Türkiye, Güney Afrika, Arjantin, Rusya ve Şili olarak kabul edilmektedir. Bu kapsam daki ülkelerden analiz kapsamında yer alan Brezilya’ da yatırımcıların CDS primlerini dikkate almaları ge lişmiş ülkelere göre daha düşük iken,kendi grubunda ki ülkelere göre daha yüksektir.Bu sebepledir ki Piya sa katılımcılarının,yatırım kararı almaları durumunda yatırım yapacakları ülkelerin raiting notlarını baz al mak yerine,risk primlerini(CDS) takip ederek yatırım yapmaları daha doğru olacaktır.Çünkü ülkelerin rai ting notları her zaman güncel olmamaktadır. Geliş miş ülkelerde yatırımcıların CDS primlerine daha faz la itibar ederken, özellikle kırılgan 8’li kapsa mında yer alan ve analize dahil edilen ülkelerde yatırımcıla rın CDS primlerini pek de öyle çok dikkate almadığı görülmektedir.