Her ay TCMB ve TÜİK işbiriliği ile açıklanan tüketici eğilim anketi sonuçlarından hesaplanan mevsim etkilerinden arındırıl mış tüketici güven endeksi, Eylül ayında bir önceki aya göre %4,3 oranında azaldı; Ağustos ayında 58,3 olan endeks, Eylül ayında 55,8 oldu.
Mevsim etkilerinden arındırılmış tüketici güven endeksi, Eylül 2019
Gelecek 12 aylık döneme ilişkin hanenin maddi durum beklen tisi endeksi Ağustos ayında 77,8 iken, Eylül ayında %4,9 oranın da azalarak 74 ye düşerken;bunda çift rakamda seyreden enflas yon oranı ve dalgalı kurun etkili olduğu izlendi.
* * *
Genel ekonomik durum beklentisi endeksi (gelecek 12 aylık döneme ilişkin) Ağustos ayında 74,3 iken, Eylül ayında %4,4 oranında azalarak %71’e düştü. İşsiz sayısı beklentisi endeksi (gelecek 12 aylık döneme ilişkin) Ağustos ayında 58,3 iken Eylül ayında %5,1 oranında azalarak 55,3 oldu. Tasarruf etme ihtimali endeksi (gelecek 12 aylık döneme ilişkin) Ağustos ayında 22,7 iken, Eylül ayında %0,6 oranında artarak 22,8 ola rak kayda geçti.Çok tabii olarak tasarruf oranının biraz olsun artması gelecekle ilgili belirsizliklerin geçmiş döneme kıyasla mevcut birikiminden kaynaklandı.
Mevsim etkilerinden arındırılmış tüketici güven endeksi, alt endeksleri ve
değişim oranları, Eylül 2019
* * *
Tüketici güven endeksine ait değerlendirme açısından okuyucu larımıza kısa bir hatırlatma yapmak gerekirse; Aylık tüketici eği lim anketi ile tüketicilerin maddi durum ve genel ekonomiye iliş kin mevcut durum değerlendirmeleri ile gelecek dönem beklenti leri, harcama ve tasarruf eğilimleri ölçülmektedir. Anket sonuç larından hesaplanan tüketici güven endeksi 0-200 aralığında de
ğer alabilmektedir. Tüketici güven endeksinin 100'den büyük ol ması tüketici güveninde iyimser durumu, 100'den küçük olması tüketici güveninde kötümser durumu göstermektedir.TCMB-TÜİK ortak çalışması ile yürütülen Eylül/2019 Ayı tüketici Gü ven endekslerindeki mevcut verileri karşılaştırdığımızda;Tasar ruf oranı güven endeksi hariç diğer endekslerde 100’ün altında seyreden düşmelerin olduğu,ekonomide işlerin söylendiği gibi pek de iyi gitmediği görülüyor.Özellikle işsizlik rakamlarında ki yükselmelerle çok sık değiştirilen kuralların geldiği noktada son etaptaki BDDK’nın eskiden TL500 milyon olan kredi önce si bağımsız denetçi raporu şartını TL100 milyona indirmesi bun lardan sadece biri olurken;bağımsız denetçi raporunu nasıl vere verebilecek o bile tartışmalı durumda.
* * *
Sonuç olarak,TCM- TÜİK verilerininin aylara göre mukayese sine göre, bu yıl içinde tüketici endek sinin en düşük olduğu ay Mayıs oldu. Mayıs ayında tüketici en deksi 55,3 olarak kaydedil mişti.Tüketici güven endeksinin 2019 içinde en yüksek kaydedil diği ay ise 63,5 ile Nisan ayı olarak kayda geçmişti. Geçtiğimiz 2018 yılının başında 72 olan tüketici güven endeksi, geçen yıl Ağustos ayın da ABD ile yaşanan papaz Brunson krizi sonrasın da Türk Lirası’ nın dolar karşısında hızla değer kaybetmesi ile önemli düşüş yaşamıştı. 2018 Temmuz ayında 72,7 olan endeks Ağustos ayında bir önceki aya göre 6,2'lik azalmayla 68,2’ye gerilemişti. Endeks o dönemden bu yana bir daha 70 seviyesine ulaşamadı.Mama fih gerek küresel resesyon(durgunluk) yansı maları gerekse tallep seviyesindeki bu durgunluktan kaynakla nan daralmanın yaşanması aynı zamanda geniş anlamdaki iş sizlik rakamlarının büyümesine yol açması sebebiyle kırılgan lığın derinleşmesi gibi bir durum yaratmıştı.Gerçekte Türkiye’ nin içinde bulunduğu iktisadi dengesizliklerden kurtulması ve yeniden dengeyi yakalamasının birinci yolu üretimi yeniden ele almasından(reel ekonomiden) geçmektedir. İkinci yolu ise gü ven telkin edici politika demetinin uygulamaya konulmasından geçmektedir. Üretimi canlandırmanın yolu iç talebi(tüketimi) canlandırmanın yanında geleceğin güven telkin edip etmeme sine de bağlıdır. Geleceğin güven telkin edebilmesi için de ; 1.İşleyen bir piyasa mekanizmasının hayata geçirilmesi, 2.Katılımcı demokrasiyi sağlayacak her türlü adımların atılması,
3.Kamu kesimindeki israfı önleyici ve kamu etkinliğini artırıcı kaynakların rantabl kullanılmasına ait tedbirlerin alınması(şef faflığın sağlanması,),
4.Yolsuzlukları, ayırımcılığı ve partizanlığı engelleyecek yasal düzenlemelerin hayata geçirilmesi gerekmektedir.