Küresel pandemi kovid-19 koronovirüs vakalarının Türkiye’  deki artış seyrinin geldiği noktada Kasım Tüketici Güven ve Finansal Hizmetler Endeksleri ardından, TCMB’nin Reel Kesim Güven Endeksinde gerileme yaşanırken mevsimselliktenarındırılmış olarak bir önceki aya göre 2,3 puan azalarak 107,4 seviyesinde gerçekleşirken,bu arada mevsimsellikten arındırılmış kapasite kullanım oranı (KKO-MA), bir önceki aya göre 0,6 puan artarak %74,9 oldu. Bu verilerin sağlanma sı için 2020 yılı Kasım ayında İktisadi Yönelim Anketi sonuçları, imalat sanayinde faaliyet gösteren 1708 işyerinin yanıtlarının ağırlıklandırılıp toplulaştırılmasıyla elde edilerek değerlendirilmiştir. Bu kapsamda 2020 yılı Kasım ayında Reel Kesim Güven Endeksi (RKGE), bir önceki aya göre 4,2 puan azalarak 103,9 seviyesinde gerçekleşmiştir. Endeksi oluşturan anket sorularına ait yayılma endeksleri detayı incelendiğinde, sabit sermaye yatırım harcaması ve mevcut toplam sipariş miktarına ilişkin değerlendirmeler endeksi artış yönünde etkilerken, gelecek üç aydaki ihracat sipariş miktarı, gelecek üç aydaki üretim hacmi, son üç aydaki toplam sipariş miktarı, mevcut mamul mal stoku, gelecek üç aydaki toplam istihdam ve genel gidişata ilişkin değerlendirmeler endeksi azalış yönünde etkilemiştir.

     *       *        *

Diğer taraftan da mevsimsellikten arındırılmış reel kesim güven endeksi (RKGE-MA) bir önceki aya göre 2,3 puan azalarak 107,4 seviyesinde gerçekleşirken;son üç aya yönelik değerlendirmelerde, üretim hacmi, iç piyasa sipariş miktarı ve ihracat sipariş miktarında artış bildirenler lehine olan seyrin bir önceki aya göre zayıfladığı gözlenmiştir.Mevcut toplam siparişlerin mevsim normallerinin altında olduğu yönündeki değerlendirmelerin bir önceki aya göre zayıfladığı görülmekle beraber,Mevcut mamul mal stoklarının seviyesine ilişkin olarak, bir önceki ayda mevsim normallerinin altında olduğunu bildirenler lehine olan seyrin mevsim normallerinin üzerinde olduğunu bildirenler lehine döndüğü izlenmiştir.Gelecek üç aya yönelik değerlendirmelerde, üretim hacminde ve ihracat sipariş miktarında bir önceki ayda artış bekleyenler lehine olan seyrin zayıfladığı, iç piyasa sipariş miktarında ise bir önceki ayda artış bekleyenler lehine olan seyrin azalış bekleyenler lehine dündüğü görülmektedir. Gelecek üç aydaki istihdama ilişkin artış yönlü beklentilerin zayıfladığı, gelecek on iki aydaki sabit sermaye yatırım harcamasına ilişkin artış yönlü beklentilerin ise güçlendiği yönünde işaretler alınmıştır. Hal böyle iken,ortalama birim maliyetlerde, son üç ayda artış olduğunu bildirenler ile gelecek üç ayda artış olacağını bekleyenler lehine olan seyrin zayıfladığı görülmektedir. Gelecek üç aydaki satış fiyatına ilişkin artış yönlü beklentilerin ise güçlendiği yönünde işaretler alınmıştır.

    *       *        *

Sonuç olarak,gelecek on iki aylık dönem sonu itibarıyla yıllık ÜFE beklentisi bir önceki aya göre 1,1 puan artarak yüzde 14,7 seviyesinde gerçekleşmiş olması sebebiyle TÜFE açısından ÜFE artışlarındaki bu gelişmenin yansımalara yol açması kaçınılmaz gözüküyor. Sanayi sektörü açısından mevcut tabloya bakıldığında ise;içinde bulunduğumuz sanayi dalındaki genel durumla ilgili gidişat konusunda, bir önceki aya kıyasla daha iyimser olduğunu belirtenlerin oranı yüzde 12,3’e gerilerken, aynı kaldığını belirtenlerin oranı yüzde 76,7’ye yükselmiştir. Bunun dahilinde daha kötümser olduğunu belirtenlerin oranı ise yüzde 11,0 ile bir önceki dönem seviyesinde gerçekleşmiştir. Mevcut veriler açısından    tek sevindirici durum ise son aylarda pandemi öncesi oranları yakalayarak toparlama gösteren kapasite kullanımı Kasım ayında bir önceki aya göre 0,8 puan artarak %75,4 oldu. Mevsimsel etkilerden arındırılmış kapasite kullanım oranı (KKO-MA), bir önceki aya göre 0,6 puan artarak %74,9 olmuştur. Özetle pandemi kaynaklı belirsizliklerin zamanla azalması ya da azaltılması halinde gerçekleşebile cek iktisadi toparlanma ile olası risklerin minimal duruma gelmesi sağlanacak olup; bu iyileştirme Türkiye’nin daha önceki fabrika ayarlarına dönmesinin sağlanmasıyla temin edilirken,bunun başlıca koşulu da modern parlamenter demokrasiye geçiş yanında; hukuk alanında gerçekleştirilebilecek sıralı köklü reformlar şeklinde ancak mümkün olabileceğibelirtilebilir.

KAYNAK: Kasım/2020 Ayı Reel Kesim Güven Endeksi (TCMB)