Geçen yılın sonuna doğru Türk sanayi 2020’nin ikinci yarısında adeta mucize bir performans gösterdi.Pandemiden dolayı biriken iç talebin ucuz kredilerle konut ve dayanıklı tüketim mallarına yönlendirilmesi yanında Avrupa’dan gelen talep de sanayinin kapatmaların yarasını çabuk sarmasına yardımcı oldu. Fakat, yeni açıklanan Ocak kapasite kullanım oranı mevsimsellikten arındırılmış olarak nerdeyse sabit kalırken,seviye olarak ekonominin tam kapasitede seyretmediğini gösterdi. Reel Kesim Güven Endeksi ise mevsimsellikten arındırılmış veride gerilerken, özellikle ihracat siparişlerinde yavaşlama etkili oldu. Bu yöndeki TCMB internet sitesinde yer alan açıklamalara göre;2021 yılı Ocak ayında, imalat sanayinde faaliyet gösteren 1717 işyeri tarafından İktisadi Yönelim Anketi’ne verilen yanıtlar toplulaştırılarak değerlendirilmek suretiyle yapılan açıklamaya göre;İmalat sanayi genelinde kapasite kullanım oranı (KKO), bir önceki aya göre 0,2 puan azalarak yüzde 75,4 seviyesinde gerçekleşmiştir. Mevsimsel etkilerden arındırılmış kapasite kullanım oranı (KKO-MA), bir önceki aya göre 0,2 puan artarak yüzde 75,6 seviyesinde gerçekleştirildiği ne yer veriliyor.
* * *
Bu arada 2021 yılı Ocak ayında Reel Kesim Güven Endeksi(RKGE), bir önceki aya göre 0,2 puan artarak 107,0 seviyesinde gerçekleşmişse de,Endeksi oluşturan anket sorularına ait yayılma endeksleri incelendiğinde, gelecek üç aydaki üretim hacmi, gelecek üç aydaki toplam istihdam, genel gidişat ve mevcut mamul mal stokuna ilişkin değerlendirmeler endeksi artış yönünde etkilerken, son üç aydaki toplam sipariş miktarı, mevcut toplam sipariş miktarı, sabit sermaye yatırım harcaması ve gelecek üç aydaki ihracat sipariş miktarına ilişkin değerlendirmeler endeksi azalış yönünde etkilediği görülmüştür.Hal böyle iken,mevsimsellikten arındırılmış reel kesim güven endeksi (RKGE-MA) bir önceki aya göre 1,4 puan azalarak 109,0 seviyesinde gerçekleştiği de kayda geçmiştir. Ocak ayında Reel Kesim Güven Endeksinde görülen inişli-çıkışlı dalgalanmalara bakılırsa; pandemi döneminin başladığı mart ayından bu yana iktisadi daralma kaynaklı stoktan çalışan sanayi kuruluşlarının daha sonra talepteki durağanlığın resesyonla(durgunlukla) tetiklenerek statikleşmesi üzerine siparişlerdeki göreceli düşüşler sebebiyle etkilendiğinden; mevsimsellikten arındırılmış reel kesim endeksini de azalma yönünde olumsuz etkilemiştir.
* * *
Sonuç olarak, piyasalardaki Covid-19 koronovirüspandemi vakalarının geldiği noktada üzerine bir de zaman içinde pandeminin mutasyona uğrayarak kontrol ve denetiminin de zorlaşmasıyla beraber getirilen kısıtlamalardan olumsuz etkilenen piyasaları büsbütün daralmaya terk ettiği de vakıa dır. Nitekim Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Sicil Gazetesi verilerine göre 2020’de her gün ortalama en az 273 esnafın iflas ettiği açıklandı. Bu gidişle Türkiye’deki geniş tanımlı işsizlik rakamının önümüzdeki aylar itibarıyla muhtemelen artması kaçınılmaz olacak. Konuyla ilgili olarak DİSK-AR’ ın Ocak/2021 ayı işsizlik rakamlarına ait yaptığı açıklama sına göre;”TÜİK’in Ekim 2020 dönemine ait sonuçlarında yer alan dar tanımlı (resmî) işsizlik oranı ve işsiz sayısı Covid-19 döneminde yaşanan istihdam ve iş kaybını yansıtmayan ve tamamen TÜİK’in işsizlik hesaplama tekniğinin yetersizliğinden kaynaklanan bir sonuçtur.” Açıklamasına yer verilirken, Raporun önemli sayılan özet bulgularına göre;
-DİSK-AR, ILO’nun yöntemini esas alarak Covid19’un yarattığı gerçek istihdam kaybını ve işsizliği hesapladı.
-Geniş tanımlı işsiz sayısı 9,7 milyona yükseldi.
-Geniş tanımlı işsizlik oranı yüzde 27 olarak gerçekleşti.
-Ekim 2020’de de Covid-19 ve ekonomik krizin işgücü piyasaları üzerindeki tahribatı sürüyor.
-Covid-19 etkisiyle revize edilmiş geniş tanımlı işsiz sayısı ve iş kaybı Ekim 2020’de 10 milyona yaklaştı!
-Covid-19 Ekim 2020’de en az 2 milyon 246 binyeni eşdeğer istihdam kaybına yol açtı.
-Revize edilmiş geniş tanımlı işsizlik ve iş kaybı yüzde 29,8’eyükseldi.”şeklindeki bir kısım işsizlik verilerinin de açıklandığı görüldü.